Danıştay Kararı 3. Daire 2002/359 E. 2002/3317 K. 17.10.2002 T.

3. Daire         2002/359 E.  ,  2002/3317 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2002/359
Karar No: 2002/3317

Kararın Düzeltilmesini İsteyen: Kalekapı Vergi Dairesi Müdürlüğü-ANTALYA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : … işiyle uğraşan davacı şirketin 1997 yılında sattığı beş bağımsız bölüm için belge düzenlemediği ve yasal defterlere intikal ettirmediği görüşüyle bulunan matrah farkı üzerinden adına re’sen salınan ağır kusur cezalı kurumlar vergisi ve fon payı ile kesilen özel usulsüzlük cezasını; ileri sürdüğü iddiaların doğruluğunun araştırılması maksadıyla davacıdan defter ve belgelerin istenmesine rağmen yasal defterlerin bir kısmının ibraz edilmediği, bu durumda söz konusu satışlar için fatura düzenlenmediği sonucuna ulaşıldığından olayda re’sen tarh nedeninin bulunduğu, Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına göre inşaat işlerinde hasılatın belli olduğu durumlarda %20’sinin, maliyetin belli olduğu durumlarda ise %25’inin kurum kazancı olarak kabul edildiği, dava konusu olayda davacı şirketin inşaat maliyetleri belli olduğundan bunun %25’inin kurum kazancı olarak hesaplanması suretiyle bulunan 2.530.332.435.-lira matrah farkı üzerinden tarhiyat yapılması gerektiği, olayın özelliği ve matrahın bulunuş şekli dikkate alındığında tarhiyata kusur cezası uygulanmasının hukuka uygun olacağı, alıcı ifadeleri göz önünde bulundurulmak suretiyle kimlere ne miktarda fatura düzenlenmediği hukuken geçerli şekilde tespit edilmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında da isabet bulunmadığı gerekçesiyle matrahı azaltmak , ağır kusur cezalarını kusur cezalarına çevirmek, özel usulsüzlük cezasını kaldırmak suretiyle değiştiren … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan temyiz başvurusunu reddeden Danıştay Üçüncü Dairesinin 27.9.2001 gün ve E:2000/3623, K:2001/2937 sayılı kararının; vergi inceleme raporuyla saptanan matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi :…
Düşüncesi : Kararın düzeltilmesine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirir nitelikte görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı :…
Düşüncesi :Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurulları tarafından verilen kararların düzeltilebilmesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncü
maddesinde yazılı sebeplerden birinin bulunması halinde mümkün olup kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede, düzeltilmesi istenilen kararın , özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik olarak ileri sürülen sebepler bunlardan hiçbirine uymadığından bu kısma ilişkin istemin reddine; diğer hüküm fıkralarına karşı ileri sürülen sebepler ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncü maddesinin 1/C bendi hükmüne uygun bulunduğundan belirtilen hüküm fıkralarına yönelik düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Üçüncü Dairesinin 27.9.2001 gün ve E:2000/3623, K:2001/2937 sayılı kararının; bağımsız bölüm satış karından kaynaklanan matrah farkına ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi:
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yaptığı inşaattan kendisine kalan bağımsız bölümlerin satış hasılatını beyan etmediği, söz konusu inşaata ait bir kısım maliyetleri de kaydetmediği saptanan davacı adına yapılan cezalı tarhiyatı matrahı azaltmak, ağır kusur cezalarını kusur cezasına çevirmek suretiyle değiştiren vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının (4) numaralı bendinde; defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması hali re’sen tarh nedeni olarak öngörülmüştür.
Aynı yasanın 134’üncü maddesinde ise vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, saptamak ve sağlamak olduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlık yılında satılan bağımsız bölümler için fatura düzenlenmediği, maliyetlerin de hasılatın %50’si oranında düşük gösterildiği belirlenmiş olduğundan defter ve belgelerin ihticaca salih olmaması nedeniyle olayda re’sen tarh sebebinin gerçekleştiği açıktır.
Davacı tarafından ifade edilen hasılat inceleme elemanınca kabul edilmiş, ancak beyan edilen hasılat ile kayıtlı maliyet arasındaki farkın yüksek olması, enflasyon nedeniyle aşınan maliyetin de gerçek değeri ile dikkate alınması gerektiği görüşüyle ve kurum yetkilisinin, maliyetlerin, hasılatın %50’si oranında düşük gösterildiği ifadesine de itibar edilerek Almanya Ulusal Para birimine göre taşınmazların fiili teslim tarihindeki maliyeti bulunmuş, ifade edilen hasılat ile karşılaştırılması suretiyle bulunan tutar re’sen takdir edilmiştir.
Bu durumda vergiyi doğuran olayın somut tespitlerle ortaya konulduğu, davacının vergi dairesinin bilgisi dışında bıraktığı kazancı gerçeğe en yakın şekilde saptanarak tarhiyat yapıldığı anlaşılmış olup gerçeği yansıtmadığı davacı tarafından açıkça ifade edilen kayıtlı maliyetin %25’inin matrah farkına alınması yolundaki vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının cezalı kurumlar vergisi ve fon payına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 17.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.