Danıştay Kararı 3. Daire 2002/3306 E. 2004/1573 K. 26.05.2004 T.

3. Daire         2002/3306 E.  ,  2004/1573 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2002/3306
Karar No: 2004/1573

Temyiz Eden : Vergi Dairesi Müdürlüğü-KIZILTEPE
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Eczacı … tarafından genel vekil tayin edilerek eczane işleten davacıya eczacı mükellef adına düzenlenen inceleme raporu uyarınca salınan ve müteselsil sorumlu olduğundan söz edilerek tebliğ edilen 2000 yılına ait vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, fon payı ve geçici vergi ile kesilen özel usulsüzlük cezasını; dava konusu ihbarnamelerde duyurulan vergi ve cezaların dayanağı inceleme ile ilgili defter ve belge isteme yazısı ve ihbarnameler davacıya tebliğ edilmiş ise de, sadece bazı işlemlerin takibi için düzenlenen vekaletnameye dayanarak iş takip eden davacıyı, …’e ait eczane faaliyetinden sorumlu tutmanın mümkün olmadığı, noter vasıtasıyla vekil tayin edilen davacıdan Vergi Usul Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre sorumlu bulunduğundan söz edilerek vergi ve cezaların aranmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesi’nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; eczacı mükellef adına salınan vergi ve cezaların müteselsil sorumlu olan davacıdan aranmasında kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Yükümlü … adına işletilen eczanenin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu re’sen salınan ve müteselsil sorumlu olduğu görüşüyle davacıya tebliğ edilen vergi ve cezaları kaldıran vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
İncelenen dosyadan, davacının … Noterliği’nce düzenlenen 12.3.1991 tarihli genel vekaletname uyarınca … adına eczane işlettiği anlaşılmakta ise de; davacı adına bu faaliyet nedeniyle tesis edilmiş bir mükellefiyet kaydı bulunmadığı gibi, vergi inceleme raporunun ve dava konusu ihbarnamelerin yükümlü …. adına düzenlendiği, davacıya adı geçenin vekili olması nedeniyle tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan savunma dilekçesinde de ihbarnamelerin yükümlü … adına düzenlendiğinin belirtilmiş olması karşısında ihbarnamelere karşı ancak yükümlü tarafından dava açılması mümkün iken, adına hukuki sonuç doğurmadığı açık olan ihbarnamelere karşı davacı tarafından açılan davada vergi mahkemesince dava dilekçesinin İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15’inci maddesinin 1/d fıkrası uyarınca reddi ve davanın yükümlü ya da avukat olan vekilince düzenlenen dilekçe ile yenilenmesi halinde esastan incelenerek sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçe ile verilen karar hukuka uygun düşmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesi’nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13’üncü maddesinin (j) bendi uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 26.5.2004 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X.K A R Ş I O Y:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.