Danıştay Kararı 3. Daire 2001/2813 E. 2003/821 K. 18.02.2003 T.

3. Daire         2001/2813 E.  ,  2003/821 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2001/2813
Karar No: 2003/821

Temyiz Eden : …
Vekili :…
Karşı Taraf :… Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
İstemin Özeti : Davacının… Belediyesinden ihale suretiyle satın aldığı gayrimenkul üzerine henüz adına tapuda tescil yapılmadan, adı geçen Belediyenin vergi borçları nedeniyle uygulanan … gün ve … sayılı haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı; 6183 sayılı amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 68’inci maddesinde istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesinin selahiyetli olduğu hükmüne yer verildiği, olayda, davacı tarafından mülkiyet hakkına dayanılarak istihkak iddiasında bulunulduğundan, yukarıda değinilen yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığın adli yargı mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendi hükmü uyarınca görev yönünden reddeden …Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davanın istihkak iddiasıyla değil, haczin kaldırılması istemiyle açıldığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Olayda, davacı tarafından, belediyenin vergi borçlarından dolayı 19.12.1997 tarihinde üzerine haciz konulan gayrimenkulleri 3.9.1996 tarihinde belediye encümeni kararıyla satın aldığı ve haciz tarihinde gayrimenkullerin maliki olduğu iddia edilmektedir. Bu durumda, davacının, haciz tarihinde gayrimenkullerin mülkiyetinde bulunduğu iddiası istihkak iddiası olarak kabul edilip uyuşmazlığın adli yargı mahkemelerince çözümleneceği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddeden vergi mahkemesi kararı hukuka aykırı olmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Uyuşmazlık konusu olayda, … Belediyesinin muhtelif dönemlere ilişkin vergi borçlarından dolayı tapuda belediye adına kayıtlı olan …Mahallesi …ada, … parsel ile …ada … parsel nolu taşınmazların davalı vergi dairesi müdürlüğünce … gün ve … sayılı işlemle haczedilmesinden sonra davacı tarafından, sözü edilen taşınmazların ihale yoluyla satın alındığı ve bu satışın Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile kesinleşerek bedelinin ödendiği, sözleşme tarihi itibarıyla taşınmazların mülkiyetinin kendisine geçtiği iddia edilerek haczin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Belediye …… tarih ve …sayılı kararıyla hacizli taşınmazların davacıya satışının kesinleştiği halde taşınmazların, tapuda devir işleminin yapılmaması üzerine açılan davada; … Asliye Hukuk Mahkemesinin … gün ve K:… sayılı kararıyla taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiş olup, kararın …tarihi itibarıyla kesinleşmesi üzerine gayrimenkullerin haciz şerhli olarak davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Tapuda adına yapılan tescil ile haciz işlemine muttali olan davacı, haczin kaldırılması istemiyle 21.8.2000 tarihinde bu davayı açmış olup, dava açma tarihinde hacizli gayrimenkullerin davacıya ait olduğu ihtilafsızdır. Bu durumda, olayda, 19.12.1997 tarihinde belediyenin vergi borçlarından dolayı tapuya şerh edilen haczin davacı adına ne gibi hukuki sonuçlar doğuracağı, haczin davacının aleyhine devam edip etmeyeceği hususlarının açıklığa kavuşturulması gerektiği sonucuna varıldığından, bu konuları incelemekle adli yargı mahkemelerinin değil, idari yargı mahkemelerinin görevli olması karşısında uyuşmazlığı istihkak iddiası olarak değerlendirip davayı görev yönünden reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne …Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca 16.090.000.-lira maktu harç alınmasına 18.2.2003 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X.K A R Ş I O Y:
Davacı, mülkiyet hakkının gereğine ve yasaya aykırı olarak … Belediye Başkanlığının vergi borçları nedeniyle maliki bulunduğu taşınmazın tapu kaydına konulan haciz şerhinin kaldırılmasını isteyerek dava açmıştır.
Hacze konu borç … Belediyesine, alacak ise tahsil dairesi olan Vergi Dairesi Müdürlüğüne aittir. Davacı, bu haciz işleminin tarafı olmadığı gibi dava da bir vergi davası değildir.
Haciz şerhine konu olan kamu alacağının borçlusundan Belediye Encümeni kararıyla ihaleye çıkarılan taşınmazı satın alan davacı, aynı Encümen huzurunda yapılan sözleşmeye dayanarak borcunu ödemiş ancak ferağ vermeyen Belediye aleyhine hükmen tescil davası açmıştır. Haczin, hükmen tescil davası sonuçlanmadan konulduğu; hükmen tescil davasının davacısı da olan davacının, 2000 yılında sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yoluyla kendini korumadığı; şerhi taşınmazın tapu kayıtlarında Belediye adına tescilli olduğu tarihte konulduğu; dava sonuçlanınca hükmün infazı sırasında davacının kütükteki kayıtlarla adına tescile mufavakat ettiği anlaşılmaktadır.
Mülkiyet hakkının, para borcundan doğan hacizle sınırlanıp sınırlanamayacağı ve taşınmaz mülkiyetinin hangi şekilde intikal etmiş sayılacağının belirlenmesiyle ilgili bu davanın bir vergi davası ve 6183 sayılı Yasadan doğan bir dava olarak kabulü mümkün olmadığından davanın görev yönünden reddine ilişkin kararın bozulması yolundaki karara katılmıyorum.