Danıştay Kararı 3. Daire 2001/2592 E. 2003/4431 K. 24.09.2003 T.

3. Daire         2001/2592 E.  ,  2003/4431 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2001/2592
Karar No: 2003/4431

Temyiz Eden :
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 1999 yılında elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna göre davacı adına re’sen salınan vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve fon payını; 1996 ve 1997 yıllarında satın alma yoluyla iktisap edilen arazi vasfındaki (7) adet taşınmazın 6.9.1999 tarihinde satılması karşılığında elde edilen değer artış kazancının beyan edilmemiş olmasının re’sen tarh sebebi olduğu, ancak davacının sattığı arazilerin gerçek maliyetinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen usul ve esaslara göre tespiti gerektiği, 1998 yılı Emlak Vergisi Genel beyan dönemi emlak vergi değerleri toplamına %1,6 T.E.F.E oranının uygulanması suretiyle belirlenen 873.445.799.-TL maliyetin, 16.000.000.000.-TL hasılat ile kıyaslanmasının ekonomik ve ticari hayatın icaplarına aykırı olduğu gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; vergi inceleme raporuna göre yapılan tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1999 yılında elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediği görüşüyle davacı adına yapılan cezalı tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 4444 sayılı Kanunun 3’üncü maddesiyle eklenen geçici 56’ncı maddesinin (D) fıkrasının (6) numaralı bendi ile gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan kazançların 3.500.000.000.-TL’yı aşan kısmı belli koşullarda değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulmuş, safi değer artışının, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin, ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunacağı belirtildikten sonra, değinilen maddenin (F) fıkrasında mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedelinin, elden çıkarılan mal ve hakların elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edileceği, 1998 yılı emlak vergisi beyanname verme süresinin bitmesinden önce iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, bunların maliyet bedeli olarak 1998 yılı genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değerinin esas alınacağı, endekslenmiş maliyet bedeli kabul edilen bu tutarlar için iktisap tarihinden 1998 yılı emlak vergisi beyanname verme süresi sonuna kadar yeniden endekslenme yapılmayacağı kurala bağlanmıştır.
Değer artış kazancının tespitinde 1998 yılında verilen emlak vergisi beyannamesinde beyan edilen değerin endekslenmiş maliyet olarak esas alınacağı, 1998 yılı emlak vergisi beyanname verme süresinin sonundan itibaren ise (30 Eylül 1998) gayrimenkullerin elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında endeksleme yapılarak iktisap bedelinin belirleneceği açıkça düzenlendiğinden uyuşmazlık konusu taşınmazların; 1998 yılında beyan edilen emlak vergisi değerine Ekim/1998 ila Ağustos/1999 dönemine kadar her ay için endeksleme yapılarak bulunacak iktisap bedelinin satış hasılatı ile kıyaslanması ve bu yolla matrahın miktarının geçici 56’ncı maddeye göre tespit edilip edilmediği ortaya konularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, maliyet bedellerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunundaki usul ve esaslara uyulmadan tespit edildiği gerekçesiyle tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi kararında yasaya uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 24.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.