Danıştay Kararı 3. Daire 2001/2076 E. 2003/4814 K. 31.10.2003 T.

3. Daire         2001/2076 E.  ,  2003/4814 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/2076
Karar No: 2003/4814

Temyiz Eden : Samandağ Vergi Dairesi Müdürlüğü-HATAY
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı belediyenin ödenmeyen vergi borçları nedeniyle … Mahallesinde bulunan …ve … sayılı parseldeki taşınmazları üzerine uygulanan haczi; 6183 sayılı Kanunun 62’inci maddesinde, borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul mallar ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı, tahsil dairesinin alacaklı amme idaresi ile borçlunun menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükellef olduğunun kurala bağlandığı, alacaklı idarece ne kadar sayıda hangi gayrimenkullerin hacze neden olan amme alacağını karşılamaya yeterli olabileceğine yönelik olarak taşınmazların rayiç değerlerine ilişkin yapılan araştırma sonuçlandırılmadan ve borçlunun menfaatini de gözetecek şekilde başka bir araştırma yapılmadan tesis edilen haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesinin .. gün ve E:.., K…. sayılı kararının; gayrimenkuller üzerine uygulanacak haczin 6183 sayılı Kanun hükümlerine uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu haczin uygulandığı davacı Belediyenin …ve …sayılı parseldeki taşınmazlarının kamu hizmetine tahsis edilip edilmediği yolunda araştırma yapılarak dava konusu hacizde 1580 sayılı Kanunun 19’uncu maddesinin 7’nci bendi yönünden yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı saptanmadan verilen vergi mahkemesi kararının yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı belediyenin personelin ücretinden keserek beyan ettiği ancak ödemediği gelir (stopaj) vergisi borçları nedeniyle belediyenin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar üzerine uygulanan haczi kaldıran vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 88’inci maddesinde, her türlü gayrimenkul malların haczi sicillerine işlenmek üzere haciz keyfiyetinin tapuya tebliğ edilmesi suretiyle yapılacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1019’uncu maddesinde, tapu memurunun ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri onlara tebliğ etmekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7’inci maddesinde, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde dava açma süresinin Danıştayda ve idare mahkemesinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda, haczin yapıldığı tarihten, haciz sırasında borçlunun bulunmadığı hallerde ise haczin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde davanın açılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 4.2.1999 tarih ve … sayılı yevmiye numarasıyla tapu siciline işlendiği anlaşılan dava konusu haczin davacı belediyeye duyurulup duyurulmadığı duyurulmuşsa, tebliğ tarihine göre davanın süresinde açılıp açılmadığı araştırılmaksızın vergi mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesi hukuka uygun düşmemiştir.
6183 sayılı Kanunun haczedilemeyecek mallar başlığını taşıyan 70’inci maddesinin 3986 sayılı Kanunla değiştirilen 1’inci bendinde; mahalli idarelerin malları hariç tutularak devlet malları ile özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği düzenlenmiş, 1580 sayılı Belediye Kanununun 19’uncu maddesinin 7’inci bendinde ise belediyeye ait vergi ve resimler ile belediyelerin kamuya tahsis edilmemiş ve gelir getirmeyen emval ve eşyası üzerine haciz konulamamasının belediyelerin imtiyazlarından olduğu belirtilmiştir.
Davacı, hacze konu taşınmazların kamuya tahsis edildiğini ileri sürmüş ve belediyeye ait tüm gayrimenkullerin kamu hizmetine tahsisinin kararlaştırıldığı 9.6.1999 ve 10.10.1989 tarihli belediye meclis kararlarını dava dilekçesine eklemiştir. Belediye meclisince kamu hizmetine tahsis yolunda karar alınması bir gayrimenkulün kamu hizmetinde kullanıldığını göstermez. Kamu hizmetinde kullanılmadığının belirlenmesi gerekir Bu nedenle haciz uygulanan ve belediyenin imar planında, toptan ticaret merkezi olarak görünen … sayılı parseldeki tarla ile küçük sanayi sitesi olarak görünen …sayılı parseldeki bahçeli evin gerçekten kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerekmektedir. Yukarıda sözü edilen davanın süresinde açılıp açılmadığı yolunda araştırma yapıldıktan sonra davada süre aşımı bulunmadığının saptanması halinde, sözü edilen husus incelendikten sonra dava konusu hacizde 1580 sayılı Kanunun 19’uncu maddesinin 7’inci bendi yönünden yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı saptanmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar değerlendirilerek yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 31.10.2003 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X.K A R Ş I O Y:
Samandağ Belediye Başkanlığının, personeline ait ücretlerden sorumlu sıfatıyla kestiği vergileri vergi idaresine ödemekten kaçındığı ve söz konusu tutarları diğer faaliyetlerinin finansmanında kullandığı tartışmasızdır. Personelin ücretinden kesilen, beyan edilen ancak ödenmeyen ve davacı belediyenin üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan kesintilerin ödeme emriyle cebren takibine başlanması, ödeme emirlerinin itirazsız kesinleşmesi nedeniyle haciz yoluyla takibinde hukuka aykırılık da yoktur.
Dava, sorumlu sıfatıyla takip edilen davacının mülkiyetindeki taşınmazlardan kamulaştırma yoluyla 12.11.1992 tarihinde edindiği 6740 sayılı … dönüm bahçeli ev ile trampa yoluyla 22.11.1991 tarihinde edindiği … dönüm tarlanın tapu kayıtlarına işlenmek suretiyle konulan hacizlerin kaldırılması istenerek açılmıştır. Davaya konu yapılan hacizlerin davalı vergi dairesi müdürlüğünün D:1999/440 sayılı takibine ilişkin olduğu ve 4.2.1999 tarihinde …yevmiye sayısıyla sicil kaydına işlendiği tartışmasızdır. Bunlardan …sayılı parselin Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunca 4.4.1994 tarihli kararı ile sit alanı olarak koruma altına alınan eski eser olduğu tapu kayıtlarından anlaşılmakta, … parselin ise …sayılı parsel lehine geçit hakkı ile sınırlandığı saptanmaktadır.
Dava konusu haczin konulmasından sonra ve 9.6.1999 tarihinde yapılan belediye meclis toplantısında alınan (2) sayılı kararla belediyenin güç duruma düşmemesi için, bankalardaki hesap bakiyelerinin itfaiye, sağlık, temizlik, asfalt, yeşil alan, memur ve işçi ücretleri için ayrılmasına ve haciz kapsamı dışına çıkarılmasına, kamu hizmeti için zorunlu ve gerekli hizmet binalarının, araç ve gereçlerin, telefon, faks, telsiz, cep telefonları, temyiz harçları, şahıslardan alınacak alt yapı bedelleri, tüm menkul ve gayrimenkulleri ile bunların kira ve ecrimisillerin ise imar planında yer alan otopark, park, bulvar, yeşil alan, çocuk bahçesi, kaldırım, imar yolu yapımı gibi alt yapı hizmetlerinde kullanılmak üzere kamu hizmetine tahsisinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Benzer bir kararın 10.10.1989 tarihli ve 3 sayılı kararla 10.10.1989 tarihinde de alındığı görülmektedir.
Dava konusu olup 4.2.1999 tarihinde konulan hacizden dört ay sonra alınan belediye meclisi kararı, bu hacizlerin davacı tarafından bilindiğinin kanıtıdır. Meclisin karar tarihi ıttıla tarihi olarak kabul edilse dahi süresinde dava konusu edilmediği açık olan hacze karşı dava açma süresinin geçirilmesinden sonra tapu müdürlüğünden kayıt örneği istenerek ve bu yazıların bildirimine dayanılarak yeni bir dava açma süresi yaratılamayacağından, davanın süresinde açılıp açılmadığının araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.
6183 sayılı Yasanın 1994 yılında 3986 sayılı Yasa ile değiştirilen 70’inci maddesinin (1) işaretli bendi, mahalli idarelerin malları ayrık tutularak devlet malları ile özel yasalarda haczinin caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceğini düzenlemiştir.
Belediyenin, toptan ticaret merkezi olarak imar planına aldığı … sayılı Parsel ile küçük sanayi sitesi olarak plana aldığı …sayılı parselin tapu sicilindeki sınırlamalar ihmal edilse bile temel belde hizmetlerinden de olmayan bu yerlere inşa olunan yapılardaki bağımsız bölümlerin; ilgililere satılmak yahut kiraya verilmek suretiyle işletileceğinde de kuşku bulunmadığından, belediye meclisinin hacizlerden kurtulmak amacıyla aldığı karara dayanılarak kamu hizmetine tahsis edildiğinin kabulüne ve böylece sorumlu sıfatıyla personel ücretlerinden vergi kesmesine karşın vergi dairesine yatırmayan belediyeden olan kamu alacağının tahsilinin önlenmesi hukuka aykırıdır.
Vergi mahkemesi kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.