Danıştay Kararı 3. Daire 2000/5332 E. 2001/2406 K. 14.06.2001 T.

3. Daire         2000/5332 E.  ,  2001/2406 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2000/5332
Karar No: 2001/2406

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Ziyapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü-ADANA
İstemin Özeti : Hazine tarafından 16.6.1999 tarihinde yapılan … no’lu ihale ile ihraç edilen ve davacının … Şubesinden 29.6.1999 tarihinde satın aldığı Hazine bonosu gelirinden, 4481 sayılı Yasanın 16’ncı maddesi uyarınca kesilen faiz vergisi ile fon payına karşı açılan davayı; 26.11.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4481 sayılı Kanunun 16’ncı maddesinde, 1.12.1999 tarihinden önce ihraç edilmiş bulunan Devlet iç borçlanma senetlerinden vade tarihlerine göre belirlenen oranlarda faiz vergisi kesileceği kurala bağlandığından, 16.6.1999 tarihinde ihraç edilip 29.6.1999 tarihinde davacı tarafından alınan senet faizi üzerinden yapılan faiz vergisi kesintisinde kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının; devlet tahvilinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu, geriye dönük sonuç doğuran faiz vergisinde kanuna uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı tarafından ileri sürülen iddialar, temyize konu … Vergi Mahkemesi kararının faiz vergisine ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, kararın bu yönden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. 3824 sayılı Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun, “Gelir ve Kurumlar Vergileri Üzerinden Alınan Fonların Birleştirilmesine İlişkin Hükümler” başlığını taşıyan Altıncı Bölümünde yer alan 18’inci maddesinin (a) bendinde, kazanç ve iratlarını yıllık beyanname ile beyan eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir veya kurumlar vergisinin %10’u oranında ayrıca fon payı ödeyecekleri kurala bağlanmıştır. 4481 sayılı Kanunun 16’ncı maddesinde ise Devlet iç borçlanma senedi faizlerinden vade tarihlerine göre faiz vergisi kesilmesi öngörülmüştür.
4481 sayılı Kanun uyarınca kesilecek vergi faiz vergisi olup,fon payı alınmasına ilişkin Yasada ise,gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin fon payı ödeyecekleri belirtildiğinden gelir veya kurumlar vergisi niteliği taşımayan, davacıya Devlet iç borçlanma senedi satışı yapan … Şubesi tarafından verilen muhtasar beyanname nedeniyle tahakkuk ettirilen faiz vergisi üzerinden yapılan fon payı kesintisinde kanuna uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının fon payına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, faiz vergisi yönünden temyiz isteminin ise reddine ve kararın söz konusu hüküm fıkrasının onanmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca davacıdannisbi harç alınmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 14.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.