Danıştay Kararı 3. Daire 2000/5300 E. 2003/696 K. 04.02.2003 T.

3. Daire         2000/5300 E.  ,  2003/696 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2000/5300
Karar No: 2003/696

Temyiz Eden : Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirket adına, düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak 1997 takvim yılı için re’sen salınan kusur cezalı kurumlar vergisi, gelir (stopaj) vergisi ve fon payını; olayda, şirketin, emtiasını muhafaza edecek bir deposunun bulunmamasına rağmen … m3 tomruk ve odunu sene sonu stoku olarak göstermenin ticari hayatta mutad bir durum olmadığı, gerçekte bu emtia satıldığı halde sene sonu stoku olarak gösterilen emtianın, şirket yetkilisinin depoları bulunmadığından satıldığı yolundaki beyanı başka delillerle desteklendirilmediğinden söz konusu emtianın satıldığının kabul edilemeyeceği, tarhiyatın varsayıma dayandığı gerekçesiyle kaldıran … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; şirket yetkilisinin ifadesi esas alınarak düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacı şirket yetkilisinin ve şirketin satışa konu tomruk ve odunları muhafaza edeceği işyerinin ve deposunun bulunmadığı hususları esas alınarak yapılan inceleme sonucu bulunan matrah farkında yasaya aykırılık bulunmadığından temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Re’sen vergi tarhını düzenleyen Vergi Usul Kanununun 30’uncu maddesinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan usulsüz ve karışık olması, defter ve belgelerin verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halleri re’sen vergi tarhını gerektiren sebepler arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket yetkilisinin, 6.406.399.000 lira tutarındaki emtianın yıl içinde satışı yapıldığı halde sehven dönem sonu envanterinde gösterildiği, satışların %10 karla yapıldığı yolundaki ifadesi esas alınarak bulunan matrah farkına göre yapılan cezalı tarhiyatın, vergi mahkemesince yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacı şirket yetkilisince, … m3 odun ve tomruğun dönem içinde satıldığı halde sehven sene sonu stoku olarak gösterildiği ifade edilip, bu ifadeyi içeren tutanak da ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanmıştır. Öte yandan, yapılan araştırmalar sonucu şirketin satışa konu odun ve tomrukları muhafaza edeceği deposunun ve işyerinin bulunmadığı hususunun da tespit edilmiş olması karşısında, fiilen sene sonu stoku olarak gösterilmesi mümkün olmayan emtianın satıldığı kabul edilerek belirlenen matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 4.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.