Danıştay Kararı 3. Daire 2000/4261 E. 2003/3230 K. 27.05.2003 T.

3. Daire         2000/4261 E.  ,  2003/3230 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2000/4261
Karar No: 2003/3230

Temyiz Eden : Kurtdereli Vergi Dairesi Müdürlüğü-BALIKESİR
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacı şirket adına 1994/Temmuz, Ağustos dönemi için inceleme raporuna dayanılarak re’sen salınan kaçakçılık cezalı gelir (stopaj) vergisi ve fon payını; olayda, davacı şirketin, zirai ürün alımlarını … Ürn. İth. İhr. Tic.Ltd.Şti. tarafından düzenlenen faturalarla belgelendirdiğinin tespit edilmesi üzerine, bu şirket hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda, şirket ortaklarının iş yeri ve ikametgah adreslerinde bulunamadığı, alımlarını paravan şirketlerden yaptığının saptandığı belirtilerek, düzenlediği faturaların gerçek emtia teslimine dayanmadığı, öte yandan bu faturaların borsa tescil kayıtlarının da sahte olduğu kabul edilerek Vergi Usul Kanununun 11’inci maddesi hükmüne göre davacı şirketin gelir (stopaj) vergisinden sorumlu tutulacağından hareketle adına cezalı tarhiyat yapılmış ise de, şirketin satın aldığı arpa bedellerini, adı geçen şirkete muhtelif tarihlerde banka vasıtası ve tediye makbuzu karşılığı elden ödediğinin, bu emtialara ilişkin olarak düzenlenen sevk irsaliyelerinin denetim elemanlarının kaşe ve imzalarıyla onandığının dosyada bulunan belgelerden anlaşıldığı, bu durumda, inceleme konusu faturaların gerçek emtia alımlarına karşılık olarak düzenlendiği sonucuna varıldığından fatura tutarları esas alınarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; inceleme konusu faturaların gerçeği yansıtmadığının inceleme raporuyla tespitli olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 27.5.2003 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X.K A R Ş I O Y :
Davaya konu vergilendirme, tarım ürünü alışı sırasında bu ürünün üreticisinden kesilerek ödenmesi gereken gelir (stopaj) vergisinden, alım-satımın sonraki aşamasına taraf olan davacının sorumlu tutulmasına ilişkin Vergi Usul Kanununun 11’inci maddesine dayanmaktadır. Bu nedenle arpa ve yemlik arpanın davacı tarafından gerçekten alınıp, sevkedilmesi ve bedelinin ödenmesi gibi saptamalarla, bu davanın çözümlenemeyeceği açıktır.
Davacının sorumluluğu Vergi Usul Kanununun 11’inci maddesine dayandırıldığından, tarhiyatın kaldırılabilmesi için satın alınan tarım ürününün üreticiden alımı aşamasındaki vergi kesintisinin yapıldığı ve ilgili vergi dairesine ödendiğinin belgelenmesi gerekmektedir. Sözü edilen tevkifatın yapılıp, ödendiği saptanmaksızın verilen karar hukuka aykırıdır.
Davacıya arpa ve yemlik arpa satmış görünen … Tarım Ürünleri Limited Şirketinin alışlarını fatura ticareti yapan firmalardan yapmış göründüğü ve üreticiden vergi kesintisi yapmaksızın tarım ürünü almış olabileceği gibi evvelce bu kesinti yapılmaksızın alınan ürünün tüccar üzerinden fatura edilmesi yoluyla da tevkifattan kaçınabileceği, davacının ise önceki aşamada üreticiye ödenen ürün bedelinden tevkifat yapılarak ödendiğini aramak ve bu durumu belgelendirmekten sorumlu tutulduğu göz ardı edilerek verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.