Danıştay Kararı 3. Daire 2000/2581 E. 2002/1653 K. 17.04.2002 T.

3. Daire         2000/2581 E.  ,  2002/1653 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2000/2581
Karar No: 2002/1653

Temyiz Eden : Tomarza Malmüdürlüğü-KAYSERİ
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Adi ortaklık biçiminde nakliyecilik yapan ve 1998 takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesini süresinden sonra pişmanlık hükümlerine göreihtirazi kayıtla veren davacı adına tahakkuk eden gelir vergisi, fon payı ve pişmanlık zammını; davacının 25.1.1999 günlü işi terk dilekçesi ve davalı idarenin talebi üzerine Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından yapılan tespit sonucu …model …marka aracın daimi park halinde şanzuman ve diferansiyelinin arızalı olduğu ve 1.1.1998 tarihinden beri hiç çalışmadığının tespit edildiği, bunun dışında davacının 1998 takvim yılında faaliyette bulunduğu yolunda yapılmış tespit bulunmadığı ve K.D.V. beyannamelerinin tamamının matrahsız verilmesinin faaliyette bulunulmadığını gösterdiği gerekçesiyle tahakkuku kaldıran ve tahsil edilen vergilerinred ve iadesine karar veren …Mahkemesinin …gün ve E:…,K:… sayılı kararının; nakliye aracının faal olmadığının hurda belgesi ile kanıtlanabileceği, davacının beyan ettiği vergiye dava açamayacağı ileri sürülerek bozulması istenmiştir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371’inci maddesiyle, vergi ziyaına bağlı suçları kendiliğinden vergi dairesine haber veren,başka bir anlatımla işlediği suçtan pişmanlık duyan yükümlülere cezaların uygulanmaması amaçlanmıştır.Kişinin pişman olmasının herhangi bir kayıt ve şarta bağlanması yasa hükmünün amacına uygun düşmemesi nedeniyle davanın bu nedenle reddi gerekirken işin esası hakkında verilen kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1998 takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesini süresinden sonra pişmanlık hükümlerine göre ihtirazi kayıtla veren davacı adına tahakkuk eden gelir vergisi, fon payı ve pişmanlık zammının kaldırılmasına yönelik vergi mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371’inci maddesinde, beyana dayanan vergilerde, kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilemeyeceği kurala bağlanmış, madde hükmüyle, vergi ziyaına bağlı suçları kendiliğinden vergi dairesine haber veren, başka bir anlatımla, işlediği suçtan pişmanlık duyan yükümlülere belli şartları yerine getirme kaydıyla belirtilen suçlara ait cezaların uygulanmasının önlenmesi amaçlanmıştır.
Adi ortaklık biçiminde nakliyecilik yapan davacı 1998 takvim yılına ait gelir vergisi beyannamesini yasal süresinden sonra, pişmanlık hükümlerinden faydalanma talebi ve aynı zamanda ihtirazi kayıtla davalı idareye vermiştir.Yukarıda açıklanan kanun hükmüyle pişmanlık hükümlerinden faydalanan mükelleflere yalnızca ceza kesilmesi engellenmiştir.Pişmanlık hükümlerinden faydalanmanın herhangi bir kayıt veya şarta bağlanması yasa hükmünün amacına ters düşmekte olup pişmanlıkla verilen beyanname içeriği vergilerin dava konusu edilmesi,pişmanlıktan vazgeçilmesi sonucunu doğuracaktır.
Bu durumda pişmanlık hükümlerine göre verilen beyanname içeriği vergilere karşı dava açılması hukuken mümkün olmadığından, davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken işin esası hakkında verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenle, … Mahkemesinin …gün ve E:…,K:… sayılı kararının bozulmasına, Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 17.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.