Danıştay Kararı 3. Daire 2000/254 E. 2001/1202 K. 05.04.2001 T.

3. Daire         2000/254 E.  ,  2001/1202 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2000/254
Karar No: 2001/1202

Temyiz Eden : 1-Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSTANBUL
2-Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirket tarafından gayri safi hasılat esasına göre tahakkuk ettirilen net aktif vergisinin, Anayasa Mahkemesince, net aktif vergisinin konusunun 1993 yılı hesap dönemindeki gayrisafi hasılatın oluşturduğuna ilişkin bölümünün iptal edilmesi üzerine düzeltme yoluyla iadesi istemine Maliye Bakanlığınca cevap verilmemek suretiyle tesis olunan işleme karşı açılan davayı Danıştay Üçüncü Dairesince verilen bozma kararı üzerine yeniden inceleyerek; vergisi ihtilaflı dönemde davacının elde ettiği gayrisafi hasılat dikkate alınmak suretiyle tahakkuk ettirilen ve vergi dairesi makbuzlarının bir kısmı üzerine ihtirazi kayıt konulmak suretiyle ödenen ve vergi mahkemesi nezdinde uyuşmazlık konusu yapılmayan 30.107.535.000.-lira tutarındaki net aktif vergisinin düzeltme hükümleri uyarınca ret ve iadesi için vergi dairesi müdürlüğüne yapılan başvurunun, 9.7.1997 tarihinde tebliğ edilen yazı ile reddedildiği, Maliye Bakanlığına yapılan şikayet başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddi yolunda tesis edilen işleme karşı 30 gün olan dava açma süresi içinde dava açıldığı, Anayasa Mahkemesinin 13.7.1995 gün ve E:1994/85, K:1995/32 sayılı kararı ile 3986 sayılı Kanunun, gayrisafi hasılat üzerinden net aktif vergisi alınmasına ilişkin hükmün Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edildiğinden, yükümlü şirketin gayrisafi hasılatı esas alınarak tahakkuk ettirilen net aktif vergisinde kanuna uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal ederek fazla tahakkuk ettirilen net aktif vergisinin ret ve iadesine karar veren … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; verginin beyan edildiği dönemde yürürlükte bulunan ve daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir karar ile bu kararın yayımlandığı tarihten itibaren ortadan kaldırılan hükümlere uygun olarak beyan edilen vergi yönünden bu verginin haksız alınmasının söz konusu olmadığı, dolayısıyla bir vergi hatasından söz edilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacı şirketin beyanı üzerine tahakkuk ettirilerek ödenen net aktif vergisinin hesaplanmasına esas alınan Yasa maddesi hükmünün Anayasa mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle düzeltme yoluyla iadesi istemine Maliye Bakanlığınca cevap verilmemek suretiyle tesis edilen olumsuz işleme ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu Kanunun 116. maddesinde, vergi hatası vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenilmesi ve alınması olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 118. maddesinin 3. bendinde de açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenilmesi veya alınması mevzuda hata olarak kabul edilmiştir. Olayda, davacı şirketin 7.7.1994 tarihli beyannamesi üzerinden gayri safi hasılat esasına göre 55.053.493.000 net aktif vergisi tahakkuk ettirildiği, Kurumlar vergisi mükellefleri için net aktif vergisinin konusunun 1993 yılı hesap dönemindeki gayrisafi hasılatını teşkil etmesine ilişkin bölümünün Anayasa Mahkemesinin 13.7.1995 tarih ve E:1994/85, K:1995/32 sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine, fazladan ödenen verginin düzeltme yoluyla iadesi yolundaki 5.8.1997 tarihli başvurunun Maliye Bakanlığınca cevap verilmemek suretiyle tesis edilen olumsuz işleme karşı açılan davanın mahkemece kabul edilerek işlemin iptal edildiği anlaşılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 153. maddesinin 5. fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği hükme bağlanmıştır.
Bu durumda davanın esasını teşkil eden vergilendirme işleminin dayanağı olan kanun hükmünün işlem tarihinde yürürlükte bulunduğu ve vergilendirme işleminin de yürürlükte olan mevzuata uygun olarak yapıldığında kuşku bulunmamaktadır. Vergilendirme işleminin dayanağı olan yasa maddesi hükmünün sonradan Anayasa Mahkemesince iptali açık olarak vergi konusu olmayan gelir üzerinden vergi istenilmesi veya alınması anlamına gelmeyeceğinden “mevzuda” hata olarak nitelendirilmesi sonucu düzeltme isteminin reddi yolundaki işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 153’üncü maddesinin 5’inci fıkrasında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Davanın esasını teşkil eden vergilendirme işleminin dayanağı olan 3986 sayılı Kanunun, net aktif vergisine ilişkin hükmünün işlem tarihinde yürürlükte bulunduğu ve vergilendirme işleminin de yürürlükte olan mevzuata uygun olarak yapıldığı açıktır. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, kesinleşmiş hukuki durumların sonucunu ortadan kaldırmayacağı gibi, bu hususların yeniden ele alınıp incelenmesine de olanak sağlamayacağından, vergilendirme işleminin dayanağı olan kanun hükmünün sonradan Anayasa Mahkemesince iptali, açık olarak vergi konusu olmayan gelir üzerinden vergi istenmesi veya alınması anlamına gelmeyeceğinden, davacının iddialarının mevzuda hata olarak nitelendirilmesi sonucu, düzeltme isteminin reddi yolundaki işlemi iptal ederek fazladan tahsil edilen verginin ret ve iadesine karar veren mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile İstanbul … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 5.4.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X.K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyiz konusu vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşü ile karara katılmıyorum.