Danıştay Kararı 3. Daire 1999/275 E. 1999/3287 K. 12.10.1999 T.

3. Daire         1999/275 E.  ,  1999/3287 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1999/275
Karar No: 1999/3287

Temyiz İsteminde Bulunan : Koçarlı Vergi Dairesi Müdürlüğü-AYDIN
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : … Kimya San.ve Tic.A.Ş.’nin 1995 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin gelir (stopaj) ve damga vergileriyle gecikme zamlarının tahsili amacıyla yönetim kurulu üyesi bulunan davacı adına 6183 sayılı yasanın mükerrer 35. maddesine göre düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davayı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerin mal varlığından tahsil edilemeyen amme alacaklarının kanuni temsilcilerin mal varlığından tahsil edileceği hükmünün yer aldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde de benzer düzenlemenin bulunduğu, ancak bu maddeye göre kanuni temsilcinin takip edilebilmesi için vergi borçlusu hakkında tüm takip yollarının tüketilmesi ve bunun sonucunda amme alacağının asıl borçludan tahsil edilememiş olması gerektiği, olayda, borçlu şirket hakkında yapılan takip sonucu şirketin bir kısım mallarının haczedildiği ancak hacizli mallar üzerinde, yükümlü şirketin fabrika binasını satın alan firma tarafından istihkak iddiasında bulunularak açılan istihkak davasının henüz sonuçlanmadığı, fabrika işçilerince haczedilen kalıpların satışı sırasında davalı vergi dairesinin satışa iştirak talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine İcra Tetkik Mercii’ne açılan davanın vergi dairesinin lehine sonuçlandığının, ancak işçiler tarafından temyiz edilen dosyanın henüz karara bağlanmadığının anlaşıldığı, bu durumda, ödeme emirlerinin tanzim tarihi itibariyle borçlu şirket hakkında yapılan takipler sonuçlanmadığından şirket yönetim kurulu üyesi olan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu ödeme emrini iptal eden … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; yükümlü şirketten tahsil imkanı kalmayan vergi borçları nedeniyle davacı adına düzenlenen ödeme emrinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti : Savunmada bulunulmamıştır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığı gibi, esasen, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun mükerrer 35. maddesiyle, vergi ve buna bağlı alacaklar dışında kalan amme alacaklarında kanuni temsilcinin takibi amaçlandığından, Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi ve buna bağlı alacaklarda kanuni temsilcilerin takibi için özel hüküm olan Vergi Usul Kanununun 10. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Bu durumda,vergi alacağı için kanuni temsilci olan davacının 6183 sayılı kanunun mükerrer 35. maddesine göre takibinin mümkün olmaması nedeniyle düzenlenen ödeme emirlerinde yasal isabet bulunmadığından, davanın kabulü ve ödeme emirlerinin iptali yolunda verilen mahkeme kararı sonucu itibariyle de yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına 12.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.