Danıştay Kararı 3. Daire 1997/2770 E. 1999/466 K. 11.02.1999 T.

3. Daire         1997/2770 E.  ,  1999/466 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1999
Karar No : 466
Esas Yılı : 1997
Esas No : 2770
Karar Tarihi : 11/02/999

NAKLİYECİLİK İŞİNDE KULLANDIĞI ARACINI SATARAK FAALİYETİNİ TERK EDEN DAVACININ ARAÇ SATIŞINDAN ELDE ETTİĞİ KAZANCIN ARAZİ KAZANÇ DEĞİL, TİCARİ KAZANÇ OLDUĞU HK.

Nakliyecilik işiyle uğraşan davacının taşıt aracını kasko değerinin altında satarak faaliyetini terk etmesi üzerine takdir komisyonunca aracın emsal değeri esas alınarak takdir edilen matrah farkı üzerinden 1994 yılı için salınan gelir vergisi ve fon payı ile bunlar üzerinden kesilen ağır kusur cezalarına karşı açılan davayı; Gelir Vergisi Kanununun 82.maddesinin birinci fıkrasının 2.bendinde ticari veya zırai bir işletmenin faaliyetiyle serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde edilen hasılatın, 5.bendinde ise gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançların arızi kazanç olduğunun hükme bağlandığı, davacının ticari faaliyetinde kullandığı aracını … tarihinde satarak işini terk ettiği hususunun tartışmasız olduğu, bu durumda sözü geçen aracın satışından elde edilen hasılatın arızi kazanç olarak kabul edilmesi gerektiği, vergi dairesince sözkonusu kazancın ticari olarak kabul edilmesinde ve ticari kazanç esaslarına göre vergilendirilmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu cezalı tarhiyatı kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; aracın, faaliyet devam ederken satıldığı ve satıştan sonra nakliyecilik faaliyetinin terk edildiği, araç satışına ilişkin olarak mükellef tarafından … gün … numaralı faturanın düzenlendiği, oysa işi terk eden bir mükellefin fatura düzenlemesinin sözkonusu olamayacağı, aynı şekilde araç satışından dolayı tahsil edilen katma değer vergisinin son dönem katma değer vergisi beyannamesinde beyan edildiği, faaliyetin terkinden sonra katma değer vergisi beyannamesi verilmesinin sözkonusu olamayacağı, bu durumda sözkonusu aracın faaliyetin terkinden sonra satıldığını kabul etmenin mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37. maddesinin birinci fıkrasında her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun Mükerrer 80. maddesinin son fıkrasında ise faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, davacının nakliyecilik faaliyetinde kullandığı aracını … tarihinde satarak faaliyetine son verdiği ihtilafsız bulunmaktadır. Bu durumda yukarıda açıklanan hüküm gereğince ticari faaliyette kullanılan aracın işin bırakılmasından önce satılmasından elde edilen kazanç ticari kazanç olduğundan, mahkemece arızi kazanç olarak nitelendirilerek tarhiyatın terkini yolunda verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına, karar verildi.