Danıştay Kararı 3. Daire 1997/1018 E. 1998/1465 K. 29.04.1998 T.

3. Daire         1997/1018 E.  ,  1998/1465 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1998
Karar No : 1485
Esas Yılı : 1996
Esas No : 7055
Karar Tarihi : 30/04/998

İKMALEN VE RE’SEN YAPILAN TARHİYATLARDA DA FON PAYININ İSTENEBİLECEĞİ HK.

Davacının 1994 takvim yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına re’sen salınan gelir vergisi ve fon payı ile bunlara bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezaları ve kesilen iştirak suçu cezasına karşı açılan davayı; davacının düzenlediği bir kısım faturaların kendinde kalan nüshalarına gerçek bedelin yazılmaması, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde edilen kazancın kayıt ve beyan edilmemesi fiilinin, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olduğunu göstermesi karşısında matrah farkının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30/4. maddesine göre takdir edilerek, bu matrah üzerinden davacı adına yapılan kaçakçılık cezalı gelir vergisi tarhiyatında yasal isabetsizlik görülmediği, 3238 sayılı Kanunun 12. maddesi ve 3824 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca yükümlülerin beyannamelerinde hesapladıkları vergi üzerinden fon ödemeleri gerektiğinden, ikmalen ve re’sen yapılacak tarhiyatlarda ayrıca fon hesaplanmasına olanak bulunmadığından davacı adına re’sen salınan fon payı ile buna ilişkin olarak kesilen cezanın kaldırılması gerektiği, olayda, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde edilen komisyon geliri beyan edilmemekle kaçakçılık yapıldığının saptandığı, ayrıca adlarına fatura düzenlenen kişilerin gerçekte emtia alışları olmadığı halde, düzenlenen faturalardaki meblağ kadar giderleri artırılmak suretiyle kaçakçılık yapmalarına sebebiyet verildiği anlaşıldığından uygulanan iştirak suçu cezasının da yerinde olduğu gerekçesiyle kısmen kabul ederek dava konusu gelir vergisi ile bu vergiye bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezasını ve iştirak suçu cezasını onayan, fon payı ile buna ilişkin olarak kesilen kaçakçılık cezasını ise kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; yapılan fon payı tarhiyatında yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
3824 sayılı Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun, “Gelir ve Kurumlar Vergileri Üzerinden Alınan Fonların Birleştirilmesine İlişkin Hükümler” başlığını taşıyan Altıncı Bölümünde yer alan 18.maddesinin a) bendinde, kazanç ve iratlarını yıllık beyanname ile beyan eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir veya kurumlar vergilerinin %10’u oranında ayrıca fon payı ödeyecekleri, 20.maddesinde ise, mükellef ve sorumlularca hesaplanacak fon payının beyan, tarh, tahakkuk ve ödenmesi ile red ve iadesine ilişkin usul ve esaslar hakkında, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları ile Vergi Usul Kanunu ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Mahkemece, davacı adına salınan fon payı ile bunun üzerinden kesilen kaçakçılık cezası, ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatlarda ayrıca fon salınmasına imkan bulunmadığı, fonun mükelleflerin beyannamelerinde hesapladıkları vergi üzerinden hesaplanacağı ve ödeneceği gerekçesiyle kaldırılmış ise de, verginin tarh, tahakkuk ve beyanı ile ilgili yasal düzenlemelerde, fon payının üzerinden hesaplandığı gelir veya kurumlar vergilerinin noksan beyan edilmesi gibi bir esas geçerli olamayacağından, vergiye tabi gerçek gelirini tam olarak beyan eden mükelleften fon payının eksiksiz alınması karşısında, eksik beyan eden mükelleften sonradan istenemeyeceği yolundaki görüşün vergi adaleti ve vergide eşitlik ilkesi ile bağdaşmayacağı açıktır. Buna göre fon payının eksik tarh ve tahakkuk ettirilmesi halinde Vergi Usul Kanununun ikmalen ve re’sen tarhiyatı düzenleyen hükümlerinin uygulanmasına bir engel bulunmadığından aksi yönde verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının fon payı ile bunun üzerinden kesilen cezaya ilişkin kısmının bozulmasına, karar verildi.

A Y R I Ş I K O Y X
Uyuşmazlık konusunun sadece fon payına ilişkin bulunması nedeniyle temyiz isteminin Danıştay 10. Dairesince incelenerek sonuçlandırılması gerektiği, öte yandan 3824 sayılı Kanunun “Gelir ve Kurumlar Vergileri üzerinden alınan fonların birleştirilmesine ilişkin hükümler” başlıklı altıncı bölümünde yer alan 19. maddede; mükelleflerin beyannamelerinde hesaplayacakları fon payını ödeyecekleri düzenlenmiş, sonradan ikmalen ya da re’sen takdir yolu ile saptanacak matrah farkları üzerinden de ayrıca fon payı ödeyecekleri yolunda bir hükme yer verilmemiştir. Bölümün 20. maddesi hükmü ile de açık olarak mükelleflerin beyannamelerinde hesaplayacakları fon payının beyan, tarh, tahakkuk ve ödenmesi ile red ve iadelerine ilişkin usul ve esaslar hakkında Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları ile Vergi Usul Kanunu ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Kanuni düzenlemenin bu açıklığı karşısında, 20. madde hükmünden giderek ikmalen ve re’sen saptanacak matrah farkları üzerinden de fon payı hesaplanacağı sonucunu çıkarmak olanaksızdır.
Açıklanan nedenlerle karara katılmıyorum.