Danıştay Kararı 3. Daire 1996/4909 E. 1998/1083 K. 25.03.1998 T.

3. Daire         1996/4909 E.  ,  1998/1083 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/4909
Karar No: 1998/1083

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1-…
2-Salihli Adil Oral Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Davacı adına, yapılan vergi incelemesi sonucu tespit edilen matrah farkı üzerinden 1994 takvim yılı için re’sen salınan gelir vergisi ile bu vergiye bağlı olarak kesilen kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacının zilyedi olduğu kum, çakıl ocağının … devri konusunda anlaşma yapıldığının, bu anlaşma gereği elde edilen hasılatın %45’inin kira olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığının, ancak elde edilen kira gelirinin eksik beyan edilmesi nedeniyle …ilgili dönem hesaplarının incelenmesi sonucu elde edilen hasılatın %45’ine tekabül eden tutarın 741.820.092.- lira olduğunun, kira bedeli olan bu tutar ile ruhsat devri suretiyle elde edilen 120.000.000.- lira değer artış kazancının beyan edilmediğinin saptanması sonucu hesaplanan matrah farkı üzerinden re’sen cezalı tarhiyat yapıldığının, ayrıca bu gelirler için belge alınıp verilmemesi nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesildiğinin anlaşıldığı, davacının beyanından başka kira geliri elde ettiğine dair kesin ve inandırıcı bilgi ve belge bulunmaması sebebiyle beyan edilenin dışında kira geliri elde edilmediği sonucuna varıldığı, ruhsat devri suretiyle elde edilen değer artış kazancının beyan edilmemesi nedeniyle buna ilişkin matrah farkı üzerinden salınan vergi ve kesilen cezada yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul ederek tarhiyatı 120.000.000.- lira matraha göre kaçakçılık cezalı olarak tadil eden, özel usulsüzlük cezasını kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının; mükellef tarafından, değer artış kazancının yasaya uygun olarak hesaplanmadığı, uygun hesaplama yapılması halinde vergiye tabi matrah farkının doğmayacağı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından ise salınan vergi ve kesilen cezaların aynen onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istemleridir. Savunmanın Özeti : Davacı tarafından savunmada bulunulmamıştır, vergi dairesi müdürlüğü tarafından ise karşı tarafın temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Değer artış kazancına ilişkin olarak salınan vergiye ağır kusur cezası kesilmesi gerektiği görüşüyle, mükellef temyiz isteminin kısmen kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bu kısma ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının vergi aslına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden,bu fıkraya yönelik istemlerin reddi gerekmektedir. Vergi cezasına ilişkin hüküm fıkrasınca yönelik davacının istemine gelince; Vergi Usul Kanununun mükerrer 347 nci maddesinin 4 üncü bendi uyarınca olaya ağır kusur cezası uygulanması gerektiğinden,Vergi Mahkemesi kararının aksi yönde verilen hüküm fıkrasında hukuka uyarlık yoktur. Açıklanan nedenle,anılan hüküm fıkrasının davacı lehine bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: Vergi dairesi müdürlüğünün özel usulsüzlük cezasına, davacının ise değer artış kazancı üzerinden salınan vergi aslına yönelik iddiaları kararın bu kısımlara ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı ile …arasında yapılan 15.9.1993 tarihli kira sözleşmesi ile davacının işletmekte olduğu kum ve çakıl ocağının adı geçen şahsa kiralandığının, taşınmazdan elde edilen hasılatın %45’inin kira bedeli olarak her ayın en geç 5’inde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı adına, elde ettiği kira gelirini eksik beyan ettiğinden, ayrıca ruhsat devri sonucu doğan değer artış kazancını da beyan etmediğinden bahisle yapılan inceleme sonucu tespit edilen matrah farkı üzerindenre’sen cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar beyanının dışında kira geliri elde etmediğini iddia etmekte ise de, kira sözleşmesinde kira bedelinin ve ödeme tarihinin kararlaştırılmış olması, davacı hakkında düzenlenen ve dosyada mevcut inceleme raporunda, kiracı …’un yaptığı kira ödemesi nedeniyle davacı adına gelir (stopaj) vergisi ödediğinin belirtilmesi, öte yandan, kira bedelinin tahsil edilememiş olması nedeniyle yapılmış herhangi bir icra takibinin bulunmaması hususları değerlendirildiğinde, taraflar arasında yapılan sözleşme de belirlenen kira bedelinin kiracı …tarafından davacıya ödendiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda, elde ettiği kira gelirinin tamamını beyan etmeyen davacı adına re’sen yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından aksi yönde verilen mahkeme kararında yasaya uyarlık görülmemiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 80.maddesinde, “Sair Kazanç ve İratlar” başlığı adı altında değer artış kazançları ve arızi kazançlar sayılmış olup, aynı kanunun mükerrer 80.maddesinde de, 70.maddede sayılan hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak tanımlanmıştır. Bu madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, kum ocağı işletme ruhsatının devri sonucu elde edilen kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Olayda, sözkonusu ruhsatın devredilmesi nedeniyle elde ettiği değer artış kazancını beyan etmeyen davacı adına re’sen yapılan tarhiyata Vergi Usul Kanununun mükerrer 347.maddesi gereğince ağır kusur cezası uygulanması gerektiğinden, kesilen kaçakçılık cezasını onayan mahkeme kararında yasaya uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle vergi dairesi müdürlüğünün kira geliri üzerinden salınan cezalı vergiye ilişkin temyiz isteminin kabulüne oyçokluğuyla, davacının değer artış kazancı üzerinden salınan vergiye bağlı olarak kesilen cezaya ilişkin temyiz isteminin ise oybirliğiyle kısmen kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının sözü edilen hüküm fıkralarının bozulmasına, vergi dairesi müdürlüğünün özel usulsüzlük cezasına, davacının ise değer artış kazancı üzerinden salınan vergiye yönelik temyiz istemlerinin oybirliğiyle reddine, anılan hüküm fıkralarının onanmasına, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı tarife uyarıncanisbi harç alınmasına 25.3.1998 gününde karar verildi.
A Y R I Ş I K O Y
X-Vergi dairesi müdürlüğünce kira gelirine ilişkin olarak ileri sürülen iddialar temyiz konusu mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından bu konuya ilişkin temyiz isteminin de reddine karar verilmesi gerektiği görüşü ile kararın bu kısmına katılmıyoruz.