Danıştay Kararı 3. Daire 1996/4613 E. 1997/4242 K. 02.12.1997 T.

3. Daire         1996/4613 E.  ,  1997/4242 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/4613
Karar No: 1997/4242

Kararın Düzeltilmesini İsteyen : …
Karşı Taraf : Nizip Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Sahibi bulunduğu mercimek fabrikasını kiraladığı vergi yükümlüsünün kesinleşen gelir (stopaj) vergisi borçlarının tahsili için davacı adına düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı; olayda, davalı vergi dairesinin kayıtlı mükellefi olan … İç- Dış Ticaret Limited Şirketinin müstahsilden aldığı kırmızı mercimekler için yaptığı zirai stopajları vergi dairesine yatırmadığının tesbiti üzerine sözkonusu şirketin faaliyetini sürdürdüğü fabrikanın sahibi davacı hakkında müteselsil sorumlu olduğundan bahisle düzenlenen 9.9.1993 gün ve … sayılı araştırma raporu esas alınarak dava konusu ödeme emrinin tebliğ edildiği, Vergi Usul Kanununun 11. maddesinin 5.fıkrası ile verilen yetkiye istinaden çıkarılan … seri nolu Genel Tebliğin yukarıda açıklanan 5. maddesi hükmü dikkate alındığında, davacıların sahibi olduğu fabrikayı işletenlerin müstahsilden aldığı kırmızı mercimekler dolayısıyla yapılması gereken gelir (stopaj) tevkifatını yapmayarak ödemesi gereken vergiyi ödememeleri nedeniyle davacıların kiralanan sınai işletmenin sahipleri olarak ödenmemiş gelir (stopaj) vergisinden müteselsilen sorumlu tutulacaklarının açık olduğu, davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların 6183 sayılı Kanun hükümleri dikkate alındığında ödeme emrini kusurlandıracak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddeden … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararını onayan Danıştay Üçüncü Dairesinin 23.11.1995 gün ve E:1994/4724, K:1995/3846 sayılı kararının; 153 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki düzenlemenin kanunla verilen bir yetkiye dayanmadığı, işyerinde kiracı olanların ödenmeyen vergi borçlarından dolayı mal sahiplerinin müteselsil sorumlu tutulamayacağı ileri sürülerek düzeltilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11.maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluğun, alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar, aralarında zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit edilenler ile alım satıma aracılık eden kuruluşlar ve ticaret borsaları için geçerli olduğu kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Maddede sayılanlar dışındaki kişi ve kuruluşların müteselsil sorumlu tutulmaları mümkün olmadığı gibi bu konuda Maliye Bakanlığına yetki veren bir düzenleme de mevcut değildir. Anılan maddede Maliye Bakanlığına verilen yetki, yukarıda sayılan kişi ve kuruluşların müteselsil sorumlu olabilmeleri için gerekli diğer usul, esas, koşul ve sınırları belirleme konusundadır. Bu nedenle 153 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki sınai işletme sahiplerinin de gelir vergisi tevkifatından müteselsil sorumlu olacaklarını öngören düzenleme kanunla verilen bir yetkiye dayanmadığından yok hükmündedir.
Bu durumda, işyerini kiralayan şirketin ödenmeyen gelir (stopaj) vergisi borçlarından dolayı mal sahibinin müteselsil sorumlu tutulmasında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararı kaldırıldıktan sonra vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Düzeltilmesi istenilen Daire kararında ayrışık oy yazısında, savcı ve tetkik hakimi mütalaasında belirtildiği gibi, Maliye Bakanlığı ancak yasada belirtilen ilişkiler içindeki kişi ve kuruluşlar için getirilen müteselsil sorumluluğun şartlarını, sınırlarını, konuya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisini haizdir.
Bu sorumluluk zincirine herhangi bir ilave ancak yasa koyucunun iradesi ile mümkün olabilir.
Nitekim, zirai ürünlerin alım satımına aracılık eden kuruluşlar ile ticaret borsalarının zirai mahsullerin satın alınmasında vergi tevkifatından müteselsilen sorumlu tutulmaları,ilgili maddeye 3418 sayılı Kanunla eklenen beşinci fıkrayla kabul edilmiştir.
Olayda, sahibi bulunduğu zirai işletmeyi kiraya veren davacının zirai ürünün alım satımında taraf olmadığı, bir hizmet ifasında bulunmadığı, hizmetten yararlanmadığı çekişmesiz olduğu gibi bu nedenlerle vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunluluğu da bulunmamaktadır. İşletmeyi kiralayanla akraba olması yasanın açıkladığı şekilde bir irtibatın varlığını ortaya koymamaktadır.
Yasal düzenlemeye karşın, işletmeyi kiraya verenlerin de müteselsil sorumlu olduklarını kabul etmek, yasanın öngörmediği bir hususun genel tebliğlerle düzenlenebileceğini kabul etmek gibi bir sonuç doğurur ki bu sonucun hukuk kurallarıyla bağdaştığı düşünülemez.
Açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteminin kabulüyle vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinin 1/c bendi hükmüne uygun bulunduğundan düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Üçüncü Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verildikten sonra dosya yeniden incelendi.
Vergi Usul Kanununun 11.maddesinin 3.fıkrasında; mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden, alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlananların, aralarında zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanların müteselsilen sorumlu oldukları hükmüne yer verilmiş, aynı maddenin 5.fıkrasında da Maliye Bakanlığının zirai ürünlerin (işlenmiş olanlar dahil) alım ve satımına aracılık eden kuruluşlar ve ticaret borsalarını bu mahsullerin satın alınması sırasında yapılacak vergi tevkifatından müteselsilen sorumlu tutmaya yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Açıklanan madde hükmünde verginin ödenmesinden müteselsil sorumlu olacaklar, alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar, aralarında zımnen dahi irtibat olduğu tespit edilenler ile zirai ürünlerin alım satımına aracılık edenler ve ticaret borsaları olarak açık olarak tek tek sayılmıştır. Olayda, davacı kiralayan olarak sahibi olduğu fabrikayı kiraya vermiş olup, sözü edilen fabrikanın kiracısı tarafından yapılan zirai ürün alımlarında alımlara aracılık etmediği, taraf olmadığı, hizmetten yararlanmadığı gibi bu alımlar nedeniyle kiracısı ile arasında, zımnen de olsa irtibat bulunduğunun saptanmadığı tartışmasız olduğundan, kiracı şirketin ödenmeyen gelir (stopaj) vergilerinden davacının müteselsil sorumlu tutulmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu durumda davacı adına ödeme emri tanzim ve tebliğinde hukuka uygunluk bulunmadığından, davacı adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, kararın düzeltilmesi ve temyiz aşamasında yapılan ….- lira yargılama giderinin vergi dairesi müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine 2.12.1997 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
A Y R I Ş I K O Y
X-Kararın düzeltilmesine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, kararın düzeltilmesini sağlayacak durumda bulunmadığından, düzeltme isteminin reddi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.