Danıştay Kararı 3. Daire 1996/4476 E. 1998/608 K. 26.02.1998 T.

3. Daire         1996/4476 E.  ,  1998/608 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1996/4476
Karar No: 1998/608

Temyiz İsteminde Bulunan : Gerede Vergi Dairesi Müdürlüğü – BOLU
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Gazetecilik ve matbaacılık faaliyetinde bulunan yükümlünün muhtasar beyanname vermemesi nedeniyle adına salınan gelir stopaj vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının tahsili amacıyla düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı; davacının işyerinde 16 yaşındaki işçinin imzaladığı ve bu kişinin ifadesine göre düzenlenen tutanağa dayanılarak tarhiyat yapılmışsada bu şahsın statüsünün ne olduğunu, yıllar itibariyle hangi ücretlerin ödendiğini kanıtlamaya yetecek derecede kesin tesbitler içermeyen tutanağa dayanılarak yapılan tarhiyatta isabet görülmediği, dolayısıyla olayın böyle bir borcun bulunmadığı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu ödeme emrini iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; vergi ve ceza ihbarnamesine karşı açılan davada, mahkemece dilekçenin reddine karar verildiği, dilekçe ret kararı üzerine davanın yenilenmediği bu durumda kesinleşen kamu alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrinde kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacının kesinleşen vergi borçlarının tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, ödeme emrinin dayanağını teşkil eden vergi ve cezaya karşı Vergi Mahkemesinde açılan davada dilekçe ret kararı verilerek davacıya tebliğ edildiği, davanın 2577 sayılı yasanın 15.maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca 30 günlük süre içinde yenilenmediği anlaşılmıştır. Tarh aşamasına ilişkin olarak mahkemelerince saptanan veya iddia edilen hukuka aykırılık halleri kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davada incelenmesi 6183 sayılı yasanın 58. maddesi hükmü uyarınca mümkün bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde ödeme emrine karşı açılacak davalarda hangi itiraz nedenlerinin ileri sürülebileceği açıklanmış olup, bunlar arasında yer alan “böyle bir borcu olmadığı” yolundaki iddianın bu alacağın tahakkuk aşamasına ilişkin bütün unsurlarının inceleneceği anlamında anlaşıldığını ve yargı içtihatlarının da bu yolda olduğunu kabul etmek olanağı bulunmamaktadır.
Yargı İçtihatlarında bu husus, her olayın özelliğine göre ve bilhassa yükümlülerin tahakkuk aşamasında dava açma haklarını bertaraf eden tebligata ilişkin usuli hatalara yönelik olarak değerlendirilmekte, ayrıca haksız iktisap niteliğine bürünen mükerrer tarhiyat, kısmen ödemenin dikkate alınmaması gibi hususları da kapsamaktadır.
Ancak, mükellefiyet ve muafiyetin esasına yönelik iddialar ödeme emri aşamasında dikkate alınmadığı gibi hukuki ihtilaf niteliğindeki iddialarda bu aşamada, tahakkuka ilişkin bulunmaları nedeniyle incelenmemektedir.
Olayda, davacının işyerinde işçi çalıştırmasına rağmen muhtasar beyannamesini vermemesi nedeniyle takdir komisyonunca asgari ücret dikkate alınarak takdir edilen matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyata karşı açtığı davada, dilekçenin reddine ilişkin mahkeme kararının 30.5.1995 tarihinde kendisine tebliğ edilmesine karşın, davasını yenilemediği, böylece açtığı davayı sürdürmeyerek vergi borcunu kesinleştirdiği anlaşıldığından, tahakkuka karşı açılan davada incelenebilecek olan iddiaların, mahkemece “borcu olmadığı”iddiası kapsamında incelenmesinde yasaya ve içhatlara uygunluk bulunmamaktadır. Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz istemi, davacı adına salınan vergi ve cezanın tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında yedi gün içinde dava açılabileceği öngörülmüştür.
Anılan yasa maddesinde ödeme emrine karşı yetkili vergi mahkemesinde açılacak idari davada, ödeme emrinin sebep ve konu unsuru ile ilgili olarak ileri sürülebilecek hukuka aykırılık halleri; böyle bir borcu olmadığı, kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla sınırlandırılmış bulunmaktadır.
Olayda, davacının uyuşmazlık döneminde muhtasar beyanname vermemesi nedeniyle takdir komisyonunca takdir edilen matrah farkı üzerinden salınan gelir (stopaj) vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı Vergi Mahkemesi nezdinde dava açıldığı,mahkemece dilekçenin reddine karar verildiği, bu karar 30.5.1995 tarihinde kendisine tebliğ edildiği halde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde belirlenen 30 günlük süre içinde dava yenilenmediğinden kesinleşen vergi ve ceza ile uygulanan gecikme faizinin tahsili amacıyla ödeme emri tanzim ve tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Tarhiyata dayanak olarak gösterilen tutanağın yeterli tesbitleri içermediği, bu durumun borcu olmadığı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yolundaki iddialar tarhiyata karşı açılacak davada incelenebilir. Kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davada incelenmesi olanaksızdır. Ayrıca esasa ilişkin iddiaların borcu olmadığı kapsamında kabul edilmesi de mümkün değildir.
Bu bakımdan mahkemece, tarhiyata dayanak olarak gösterilen tutanaktaki tesbitlerin yeterli olmadığından söz edilerek esasa ilişkin iddiaların ödeme emri aşamasında incelenmesi sonucu ödeme emrinin iptali yolunda verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, …lira temyiz yargılama giderinin davacıdan alınarak Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilmesine, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13. maddesinin (j) bendi uyarınca … lira başvurma harcının davacıdan alınmasına 26.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.