Danıştay Kararı 3. Daire 1996/3937 E. 1997/3068 K. 24.09.1997 T.

3. Daire         1996/3937 E.  ,  1997/3068 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/3937
Karar No: 1997/3068

Temyiz İsteminde Bulunan : Giresun Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : … ile uğraşan davacının 1994 takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesinde hayat standardı temel gösterge tutarının yarısını uygulayarak noksan beyanda bulunması nedeniyle ikmalen salınan gelir vergisi ile kesilen kusur cezasına karşı açılan davayı; daha önce ticari faaliyeti ve mükellefiyet kaydı olmakla birlikte, aradan uzun bir süre geçtikten sonra yeniden ticari faaliyete başlayan mükelleflerin, ilk defa işe başlama kapsamında değerlendirilerek, hayat standardı temel gösterge tutarının indirimli uygulanmasından yararlanmaları gerektiği, bu nedenle, yeniden ticari faaliyete başlayan davacı adına, eksik beyanda bulunduğundan söz edilerek belirlenen matrah farkı üzerinden ikmalen yapılan cezalı tarhiyatta yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul ederek, cezalı tarhiyatı kaldıran … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; hayat standardı temel gösterge tutarının indirimli uygulanmasından, ilk defa gerçek usulde işe başlayan mükelleflerin, sadece işe başladıkları yılda yararlanacakları, yapılan cezalı tarhiyatın yasaya uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunmada bulunulmamıştır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Bakkaliye faaliyeti ile uğraşmakta iken, 5.2.1990 tarihinde işine ve mükellefiyetine son veren davacı, 5.1.1994 tarihinde kahvehane işletmeciliği işine başlamıştır. Eski faaliyetinin sona ermesi ve yeni faaliyetinin başlaması tarihleri arasında geçen uzun zaman aralığı ve farklı bir iş dalında işe başlamış olması hususları birarada değerlendirildiğinde, davacının, ilk defa işe başlamış gibi değerlendirilerek, 193 sayılı Yasanın geçici 35. maddesinin 2/f bendinde sözü geçen uygulamadan yararlandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, yapılan cezalı tarhiyatı kaldıran mahkeme kararının onanması ve temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 35.maddesinin 3946 sayılı Kanunun 27.maddesiyle değiştirilen 2 numaralı fıkrasının (f) bendinde, ilk defa işe başlayan mükelleflerde işe başlanılan yılda, götürülük şartlarını haiz olanlardan kendi isteğiyle götürü usulden gerçek usule geçen mükelleflerde ise, gerçek usulde vergilendirilmeye başlandığı yıldan itibaren üç yıl süre ile faaliyette bulunulan yörede uygulanan temel gösterge tutarısın yarısının uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hükme göre, temel gösterge tutarının indirimli uygulamasından ilk defa gerçek usulde işe başlayan mükelleflerin de yararlanacakları, ancak işi bırakıp belirli bir süre sonra yeniden aynı veya başka bir işe başlayan mükelleflerle aynı il içinde veya Türkiye genelinde adres değişikliği yapanların bu uygulamadan bir daha yararlanamayacağı, hükmün, ilk defa işe başlayanlar ve kendi isteğiyle götürü usulden gerçek usule geçenler açısından bir kez uygulanabileceği anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla, gerçek usulde bakkaliye işinden dolayı mükellef olan ve bu işini 5.2.1990 tarihinde terk eden davacının, 5.1.1994 tarihinde tekrar kahvehane işletmesi faaliyeti nedeniyle gerçek usulde mükellefiyet tesis ettirmesi karşısında, ilk defa gerçek usulde işe başlama durumu söz konusu olmadığından anılan hükümden yararlanması mümkün görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüyle aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı kanunun 27.maddesiyle değişik geçici 35.maddesinin 2.fıkrasının f bendinde; ilk defa işe başlayan mükelleflerde işe başlanılan yılda, götürülük şartlarını haiz olanlardan kendi isteği ile götürü usulden gerçek usule geçen mükelleflerde ise, gerçek usulde vergilendirilmeye başlandığı yıldan itibaren üç yıl süre ile faaliyette bulunulan yörede uygulanan temel gösterge tutarının yarısının uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan madde hükmünden sadece ilk defa işe başlayan mükellefler ile kendi istekleri ile götürü usulden gerçek usule geçen mükelleflerin yararlanacağı anlaşılmaktadır.
Olayda, daha önce gerçek usulde mükellef olduğu sabit olan ve 5.1.1994 tarihinde, kahvehane işletmek üzere yeniden işe başlayan davacının, ilk defa işe başlamış mükellef olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle ikinci defa işe başlayan yükümlünün hayat standardı temel gösterge tutarının yarısının uygulanmasına ilişkin madde hükmünden yararlandırılması olanaksızdır. Bu bakımdan davacı adına ikmalen tarhedilen gelir vergisi ve kesilen kusur cezasını kaldıran vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, temyiz aşamasında yapılan ….- lira yargılama giderinin davacıdan alınarak Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilmesine, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13.maddesinin (j) bendi uyarınca Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınamayan ….- lira başvuru harcının davacıdan alınmasına 24.9.1997 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
A Y R I Ş I K O Y
X-Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekeceği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.