Danıştay Kararı 3. Daire 1996/3705 E. 1998/411 K. 13.02.1998 T.

3. Daire         1996/3705 E.  ,  1998/411 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/3705
Karar No: 1998/411

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Yıldırım Vergi Dairesi Müdürlüğü – BURSA
İstemin Özeti : Yükümlünün Gelir Vergisi Kanununun 94/13. maddesine istinaden beyan ederek ödediği gelir stopaj vergisinin red ve iadesi talebinin idarece reddine karşı açılan davayı; davacının muhtasar beyanname ile beyan ederek ödediği vergiler kendi ödediği bir vergi olmayıp, mal mübayaasında bulunduğu şahıslara ait olduğu, dava açma hakkı da tevkifat yapan davacıya değil fazla kesinti yapılması nedeniyle mal varlığında eksilme meydana gelen kuyumcuya altınları satan muhtelif kişilere ait olduğu, bu nedenle, kanunen sadece vergiyi kesip yatırmakla yükümlü bulunan davacının, bu vergileri herhangi bir nedenle geri isteme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; kuyumcuya altın satan açısından arızi kazanç meydana gelmediğinden vergi tevkif edilmemesi gerektiği, matrah olarak ödenen vergilerin iade edilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Dosyada bulunan inceleme tutanağında, kaydi envanter sonucunda 22 ve 14 ayar altında olması gereken miktardan fazla altın bulunmasının nedeni, mükellef tarafından muhtelif müşterilerden Ocak ayında gider pusulası düzenlemeden altın alışları olduğu şeklinde açıklanmış, tutanağın 9.maddesinde, gider pusulası düzenlenmeden alınan altınlar için alış sırasında GVK.nun 94.maddesi gereğince yapılması zorunlu olan % 5 gelir vergisi ve fon payı tevkifatının yapılmadığı beyan edilerek zapta geçirilmiştir.
Bu tespit üzerine yükümlünün vergi inceleme raporu düzenlenmeden 10.2.1994 tarihinde beyanname vererek, tevkifat yönünden beyanda bulunmakla, altınları satan kişilerden tevkif etmediğini ifade ettiği vergileri beyan etmek durumunda kaldığı anlaşılmaktadır.
İnceleme raporuna ekli tutanakta, yükümlünün muhtelif müşterilerden hurda altınları satın alırken vergi tevkifatı yapmadığını beyan etmesine karşın, inceleme elemanının bu beyanın aksini ortaya koyacak bir tespite yönelmediği yani sözü edilen altınların tüccardan veya tamamının bir kişiden ve ticari mahiyetteki bir işlem dolayısıyla satın alındığı yolunda bir delil veya yükümlü beyanı elde edilerek zapta geçirilmediği anlaşılmakta ise de; inceleme henüz sonuçlanmadan, yükümlü incelemenin devamı sırasında vergi tevkifatına ait beyannamesini hiçbir ihtirazi kayıt koymadan kendiliğinden verip tahakkuk fişini inceleme elemanlarına ibraz ederek, tutanakla saptanan beyanının aksine, altınları vergi tevkifatı yapmak zorunda olduğu kişilerden ticari mahiyetteki bir işlemle satın aldığını kabul etmiş ve incelemenin akibetini bu şekildeki bir kabulle kendisi tayin etmiştir. Nitekim inceleme rapurunda bu nedenle tevkifat yönünden tarhiyat önerilmemiştir. Yükümlünün kendi beyanı ile yarattığı hukuksal sonuca göre ve inceleme elemanlarının vergiye ilişkin maddi vakıaların tespitine böylece engel olunduğu gözönüne alındığında, olayda vergilendirme hatası bulunmadığı, açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan işlem üzerinden vergi alınmasının söz konusu olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı tarife uyarınca nisbi harç alınmasına 13.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.