Danıştay Kararı 3. Daire 1996/147 E. 1997/2359 K. 11.06.1997 T.

3. Daire         1996/147 E.  ,  1997/2359 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/147
Karar No: 1997/2359

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar: …
Vekili:….
2-Abana Malmüdürlüğü-KASTAMONU
İstemin Özeti : Davacı kooperatifin sahibi bulunduğu arsayı ortaklar dışında kalan üçüncü şahsa satmak suretiyle muafiyet şartlarını ihlal ettiğinin tespit edilmesi üzerine düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 1992 takvim yılı için adına salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun muaflıklara ilişkin 7.maddesinin 16.bendine göre, kooperatiflerin esas olarak kurumlar vergisi mükellefi sayıldığı ancak kurumlar vergisinden muaf tutulmalarının kanunen belli edilen şartları bir arada taşımaları ile mümkün olduğu, bu nedenle esas mukavelelerinde maddede anılan kayıt ve şartlara yer vermekle beraber bu kayıt ve şartlara fiilen uymayan kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanamayacağı, bu durumda, kooperatifin sahibi bulunduğu arsayı üçüncü kişiye satarak elde ettiği gelirin bir kısmının ortaklara dağıtılması, bir kısmının bankaya yatırılması suretiyle faiz geliri sağlanması davacı kooperatifin esas amacıyla bağdaşmadığı gibi, yapılan muamele ortak dışı işlem sayılacağından Kurumlar Vergisi Kanununun 7/16.maddesinde öngörülen, münhasıran ortaklarla iş görülmesi şartının ihlal edilmesi karşısında muafiyetten yararlandırılmayarak kurumlar vergisine tabi tutulmasında yasaya aykırılık görülmediği, ancak matrah farkı davacı kooperatifin kanuni defter ve belgelerinin incelenmesiyle saptandığından ve olayın içeriğine göre davacı kooperatifin kaçakçılık kastının bulunmadığı sonucuna varıldığından, kesilen kaçakçılık cezasının kusur cezasına dönüştürülmesinin uygun görüldüğü gerekçesiyle kısmen kabul ederek kurumlar vergisini onayan, kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davacı tarafından, kooperatifin sahibi olduğu arsayı ortaklar dışında bir kişiye satmasının ortak dışı işlemde bulunma olarak değerlendirilemeyeceği, kaynak ne olursa olsun faiz gelirleri kooperatif bünyesinde kaldığından ve gayesine uygun olarak kullanıldığından muafiyetten yararlanması gerektiği, Gelir Vergisi Kanununun 38.maddesinin son fıkrasına göre, gayrimenkulün iktisap bedeline yeniden değerleme oranları uygulanmak suretiyle arsanın maliyet bedelinin hesaplanması gerektiği, vergi dairesi müdürlüğü tarafından ise, Vergi Usul Kanununun 344/8.maddesine göre 1992 yılında 15.000.000.- liralık gelirin beyan dışı bırakılması veya hiç beyanname verilmemesi halinde kaçakçılık cezası kesilmesi gerektiği, kasıt unsurunun daha sonra yürürlüğe girdiği ileri sürülerek bozulması istenmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38.maddesinin son fıkrasına göre, gayrimenkullerin elden çıkarılması durumunda, satış karının tespiti esnasında maliyet bedeli olarak yeniden değerleme ile bulunacak tutarın esas alınması gerekmektedir.
Olayda ise böyle bir yeniden değerleme yapılmadan kazancın tespiti cihetine gidildiğinden, davacı kooperatif temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bu noktadan bozulması, Davalı idare temyiz isteminin ise reddi ile kararın cezaya ilişkin hüküm fıkrasının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz istemlerinin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17.maddesinin 2.fıkrası hükmü uyarınca temyizen incelenen dosyalarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay’ın kararına bağlı olup, temyiz isteminde bulunan davacı kooperatifin duruşma talebinin yerine getirilmesine gerek bulunmadığı sonucuna varıldığından dosya incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatifin 1970 yılında satın aldığı arsayı, üzerine yapılan tavuk üretme tesisi ile birlikte 1992 yılında ortak olmayan bir şahsa sattığı, inceleme elemanınca arsa satış bedelinden, defter kayıtlarına göre satılan arsa ve tesisin maliyet değeri olan 170.930.- lira ile geçmiş yıl zararları ve 1992 yılı giderleri düşüldükten sonra, kalan kısma K/2 tablosunda yer alan ve arsa satış bedeli ile ortakların aidatlarının bankaya yatırılmasından kaynaklanan faiz gelirlerinin ilave edildiği, daha sonra ortakların aidatlarının bankada saklanmasından kaynaklanan kısmının düşüldüğü, bu şekilde bulunan matrah üzerinden davacı kooperatif adına kaçakçılık cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38.maddesinin son fıkra hükmüne ve 49 nolu kurumlar vergisi genel tebliğinde açıklanan esaslara göre, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, iktisap tarihinden itibaren en az iki tam yıl süre ile aktiflerinde yer alan gayrimenkulleri elden çıkarmaları halinde maliyet bedeli, bunların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere her takvim yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle kazancın tespiti gerekmektedir.
Olayda ise, inceleme elemanınca gayrimenkulün defter ve belgelerde kayıtlı maliyet bedeli yeniden değerlemeye tabi tutulmadığı gibi vergi mahkemesince de bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle temyize konu kararın eksik inceleme sonucu verildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin ise reddine, ….-lira temyiz yargılama giderinin vergi dairesi müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine 11.6.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.