Danıştay Kararı 3. Daire 1996/1097 E. 1998/295 K. 19.12.1995 T.

3. Daire         1996/1097 E.  ,  1998/295 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/1097
Karar No: 1998/295

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : 19 Mayıs Vergi Dairesi Müdürüğü – SAMSUN
İstemin Özeti : Davacı şirketin 1991 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesini vermemesi nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak adına re’sen salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; olayda, ihbarnamenin şirketin kurucu ortağı … 22.2.1995 tarihinde tebliğ edildiğinin, davanın ise 12.9.1995 tarihinde aşıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7/1. maddesinde belirtilen 30 günlük dava açma süresi geçildikten sonra açılmasından dolayı süreaşımı nedeniyle reddeden …Mahkemesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının; ihbarname usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden öğrenme tarihine göre davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği ileri sürülerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, şirket adına düzenlenen ihbarnameye karşı davanın açıldığı tarihte şirketi temsil yetkisi bulunmayan ortak tarafından dava açıldığının anlaşıldığı, bu bakımdan davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken süre aşımı nedeniyle reddinde isabet bulunmayıp, kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Vergi Usul Kanununun 93 üncü ve devamı maddelerine göre; vergilendirme ile ilgili vesika ve yazılar bilinen adreslerinde tüzel kişilerin başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine tebliğ olunur. Dosyanın incelenmesinden;dava konusu ihbarnamelerin tebliğine ilişkin mazbatada adı yazılı bulunan …’nın kurucu ortak olmaktan başka sıfatı olmadığı; davacı …, veya kanuni temsilcisi sıfatını taşımadığı; ayrıca, bu kişiye yapıldığı ileri sürülen tebligatın da usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda; dava dilekçesinde bildirilen tarihe göre süresinde dava açılmış bulunduğundan, aksi yolda verilen ve hukuka aykırılığı açık bulunan temyize konu kararın bozulmasının gerekceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 377. maddesinde; mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Olayda, davaya konu olan vergi ve ceza ihbarnamesinin, şirket tüzel kişiliği adına düzenlendiği, 22.2.1995 tarihinde şirketin kurucu ortağı …’nın iş arkadaşı …işyeri adresinde tebliğ edildiği, davanın ise 21.9.1989 tarihinden itibaren bir yıl süreyle şirketi temsile yetkili kılınan ancak, davanın açıldığı tarihte şirketi temsil yetkisi bulunmayan ortak tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle şirket adına düzenlenen ihbarnameye karşı şirketi temsile yetkili bulunmayan ortağın açtığı davanın incelenmesi olanağı bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının bozulmasına, temyiz aşamasında yapılan…- lira yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine 10.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.