Danıştay Kararı 3. Daire 1995/3755 E. 1996/4486 K. 13.11.1996 T.

3. Daire         1995/3755 E.  ,  1996/4486 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1995/3755
Karar No: 1996/4486

Temyiz İsteminde Bulunan : Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğü-KONYA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacı şirketin 1991 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda bulunan matrah farkı üzerinden ikmalen salınan kurumlar vergisi, geçici kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; davacı şirketin yatırım indiriminden faydalanabilmek ve ülke ekonomisine katkıda bulunabilmek amacıyla Devlet Planlama Teşkilatı Teşvik Uygulama Başkanlığından 25.4.1988 günlü ve … sayılı teşvik ve yatırım belgesini 334.000.000.- liralık sabit yatırım için aldığı, yatırım süresinin kafi gelmemesi nedeniyle süre uzatma talebinde bulunduğu, bu talebinin ilk defa 30.9.1990 tarihine, sonra 30.4.1991 tarihine, son olarakta 31.12.1991 tarihine kadar uzatıldığı, şirketin 31.12.1991 tarihine kadar uzatılan yatırım süresi dolmadan 24.12.1991 günlü ve … sayılı dilekçesiyle söz konusu yatırımın tamamlandığı ve bu sebeple gerçekleşen yatırım değerine göre revize edilmesini Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğünden istediği, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca iş mahallinde yaptırılan ekspertiz neticesinde, yatırımın tamamlandığını ve yatırıma konu emtia alışına ait tüm faturaların 1990-1991 yıllarına ait olduğunun 21.10.1992 gün ve … sayılı yazıları ile bildirildiğinin görüldüğü, yatırımın gerçekleşmemiş olması halinde teşvik belgesinin iptali gerektiği, olayda iptalin sözkonusu olmadığı, kanun, tebliğ hükümleri ile tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden yatırım indiriminin kanun hükmü ve genel tebliğde öngörülen usul ve şartlara uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle kabul ederek tarhiyatı kaldıran K… Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının; Hazine ve Dış Ticaret Müşteşarlığınca şirketin revize talebinin reddedildiği, dava aşamasında, verilen savunma dilekçesinde inceleme elemanının dinlenme isteğinin bulunduğu belirtilmesine rağmen mahkemece duruşma yapılmadan karar verildiği ileri sürülerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17/1. maddesinde taraflardan birinin isteği ile duruşma yapılacağı hükme bağlanarak, duruşma isteminin yalnızca taraflardan birince yapılabileceği, müdahil veya vergi inceleme elemanı gibi taraf olmayanların böyle bir talepte bulunamayacakları belirtilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 378. maddesinde, Danıştay ve Vergi Mahkemelerinde yapılacak duruşmalarda, iddia ve savunmanın gerekli kıldığı hallerde, mahkemenin… incelemeyi yapmış bulunan inceleme elemanları ile mükellefin mali müşaviri veya muhasebecisini de dinleyeceği hükme bağlanmış olup, bu madde ile, 2577 sayılı İYUK’na uygun olarak taraflardan birinin isteği ile yapılacak duruşmalarda, mahkemenin iddia ve savunmanın gerekli kılması halinde sözü edilen kişileri de dinleyebileceği öngörülmüştür.
Bu nedenle, inceleme elemanlarının Mükerrer 378. madde hükmünden bahisle dinlenme taleplerini belirtmeleri durumunda, davada taraf olan vergi dairelerinin 2577 sayılı Yasanın 17/1. maddesine uygun olarak duruşma isteminde bulunmaları ve inceleme elemanının dinlenme talebini bu istemle birlikte mahkemeye iletmeleri gerekmektedir. Bu yapılmadan, yani açık bir duruşma isteminde bulunulmadan, sadece inceleme elemanının dinlenme talebinin varlığından söz edilmesi halinde, usule uygun bir duruşma isteminde bulunulduğu kabul edilemez.
Bu nedenle, mahkemece duruşma yapılmadan verilen kararda usule aykırılık görülmemiştir. Uyuşmazlığın esesına gelince, dosyada bulunan belgelerden, yükümlü şirketin, yerli makina, techizat fiyatlarında meydana gelen artışlar ile ek global liste muhteviyatı yerli mekinaların projeye alınması nedeniyle Yatırımı Teşvik Belgesinin revize edilmesi talebi üzerine, ek global liste muhteviyatı makinaların proje kapsamına alınmasının uygun görüldüğü ve listenin tasdik edildiği, belgenin revize edilebilmesi için de fiyat artışlarının sebeplerinin izah edilerek harcama belgelerinin gönderilmesinin istendiği anlaşılmıştır.
İnceleme elamanı, revizeye ilişkin istemin reddedildiği görüşüyle matrah farkı hesaplamış ise de; ek global liste muhteviyatı makinaların proje kapsamına alınması ve onaylanması, teşvik belgesinin bu yeni yatırımlarda dahil olmak üzere onaylanması yani revize edilmesi anlamına gelir. Kaldı ki, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının 23.1.1992 günlü yazısında, belgenin bu safhada revize edilmesinin uygun görülmediği, kapatma ile ilgili vize işlemi esnasında revize talebinin incelenebileceği belirtilmiş ve 11.5.1992 tarihli yazısında da yatırımın tamamlandığı ve teşvik belgesinin tamamlama vizesinin yapıldığı açıklanmıştır.
Ayrıca, temyize cevap dilekçesine ekli 13.7.1993 günlü ve … sayılı yazıda da, yatırım tamamlama vizesi yapılmış olan teşvik belgesine konu yatırımla ilgili 1990-1991 yıllarına ait faturalar dikkate alınarak belgenin revize edildiğinin arşiv kayıtlarının tetkikinden anlaşıldığı hususu açıkça belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17/1. maddesinde, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve beş milyon lirayı aşan tam yargı davaları ile tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı beş milyon lirayı aşan vergi davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılacağı öngörüldüğünden, duruşma isteminin taraflardan birinin isteği üzerine yerine getirilebileceği açıktır.
Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 378. maddesinde, Danıştay ve Vergi Mahkemelerinde yapılacak duruşmalarda, iddia ve savunmanın gerekli kıldığı hallerde, mahkemenin, vergi davasına konu olan tarhiyatın dayanağı incelemeyi yapmış bulunan inceleme elemanları ile, mükellefin duruşmada hazır bulundurduğu mali müşaviri veya muhasebecisini de dinleyeceği hükme bağlanmış olduğundan, 2577 sayılı kanuna uygun olarak taraflardan birinin isteği üzerine yapılacak duruşmalarda, mahkemenin iddia ve savunmanın gerekli kılması hallerinde sözü edilen kişileri de dinleyebileceği tabiidir.
Ancak inceleme elemanlarının inceleme raporunda mükerrer 378. madde hükmünden bahisle dinlenme istemleri bulunduğunu belirtmeleri halinde bu istem, davada taraf olan vergi dairesi müdürlüğünce ve açıkça 2577 sayılı kanunun 17/1. maddesine uygun olarak yapılmış bir duruşma istemi olarak kabul edilemez.
Olayda da vergi dairesi müdürlüğünce açık bir duruşma isteminde bulunulmadan, sadece inceleme elemanının dinlenme talebinin varlığından söz edilmiş olması karşısında mahkemenin duruşma yapmaksızın karar vermesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına 13.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.