Danıştay Kararı 3. Daire 1995/3624 E. 1996/2552 K. 25.06.1996 T.

3. Daire         1995/3624 E.  ,  1996/2552 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/3624
Karar No: 1996/2552

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Mecitözü Malmüdürlüğü-ÇORUM
İstemin Özeti : Davacının yolcu taşıma işinde kullandığı … plaka sayılı … Model otobüsü … takvim yılında satışı için beyan ettiği değerin emsaline göre düşük bulunması nedeniyle takdir komisyonunca takdir edilen bedel üzerinden adına re’sen salınan Gelir, Geçici Gelir Vergileri ile bu vergilere bağlı olarak kesilen kaçakçılık ve ağır kusur cezalarına karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, kasko değeri 98.668.000.- lira olan otübüsün 10.000.000.- lira bedelle satıldığının beyan edilmesi ve beyan edilen değerin emsaline göre düşük bulunması nedeniyle takdir komisyonunca kasko değerinin done alınması ve hayat standardı esasına göre beyan edilen matrah düşülerek takdir edilen 65.023.000.- lira matrah farkı üzerinden cezalı vergi tarhiyatı yapıldığının anlaşıldığı, 24.1.1991 tarihli dilekçe ile otobüsle kaza yaptığından faaliyetinin durduğu, 12.2.1991 tarihli dilekçe ile de tamir ettirerek aynı otobüsle yolcu taşıma işine başladığını Vergi Dairesine bildiren davacının 1993 yılında otobüsünü hasarlı olarak sattığı yolundaki iddiasının tarhiyatı kusurlandıracak nitelikte görülmediğinden, kasko değerinin esas alınması ve davacı lehine hareketle beyan edilen matrah düşülerek takdir komisyonunca takdir edilen matrah farkı üzerinden yapılan vergi tarhiyatında isabetsizlik görülmediği, olayın oluş biçimi matrahın tesbit şekli dikkate alındığında, bulunan matrah farkı üzerinden salınan vergilere bağlı olarak kesilen kaçakçılık ve ağır kusur cezalarının kusur cezasına çevrilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle kısmen kabul eden …Mahkemesinin …gün ve E:…, K:… sayılı kararının; kasko değerinin tek başına takdire done alınamayacağının Maliye Bakanlığı Genel Tebliğinde belirtildiği, re’sen tarhiyata konu matrah farkının tesbitinde uyuşmazlık dönemine ait zararın gözardı edildiği ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz istemi, uyuşmazlık döneminde davacının ticari faaliyetinde kullandığı otobüsün satışı için beyan ettiği değerin emsaline göre düşük bulunması nedeniyle takdir komisyonunca takdir edilen bedelden hayat standardı esasına göre beyan edilen matrahın düşülmesiyle bulunan matrah farkı üzerinden adınare’sen salınan Gelir, Geçici Gelir Vergileriyle bu vergilere bağlı olarak kesilen kaçakçılık ve ağır kusur cezalarına karşı açılan davayı kısmen kabul eden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.
Olayda, yolcu taşıma işi ile uğraşan davacının bu ticari faaliyetinden toplam 279.948.331.- lira zarar beyan ettiği, Hayat Standardı esasına göre vergisini tahakkuk ettirdiği sabit olup, otobüs satışından takdir komisyonunca takdir edilen kazanç 98.668.000.- lira olduğuna bu kazancın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 88.maddesinin 1.fıkrası uyarınca zarardan mahsubun da tarhiyata konu olabilecek matrah farkı doğmadığından bu husus dikkate alınmaksızın re’sen salınan Gelir ve Geçici Gelir Vergisine ilişkin davanın reddi, bu vergiye bağlı olarak kesilen cezaların kusur cezasına çevrilmesi suretiyle davayı kısmen kabul eden vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz istemi, yolcu taşımacılığı işi ile uğraşan davacının sahibi bulunduğu otobüsün satış değerini emsaline göre düşük beyan etmesi nedeniyle takdir komisyonunca kasko değeri done alınarak takdir edilen bedelden uyuşmazlık döneminde hayat standardı esasına göre beyan edilen matrah düşülerek belirlenen matrah farkı üzerinden adına re’sen salınan vergiler ile kesilen cezalara karşı açılan davayı kısmen kabul eden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 85.maddesinde, mükelleflerin ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları yıllık beyannamede toplamaya mecbur oldukları, aynı kanunun 88.maddesinde de gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmında hasıl olan zararının diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edileceği hükme bağlanmıştır. Anılan kanun hükümlerinin birlikte incelenmesinden, bir gelir kaynağında oluşan zararın meydana geldiği dönemde mevcut diğer gelir kaynaklarından, bu şekilde de zarar kapatılmazsa takip eden dönemlerde elde edilen kazanç ve iratlardan mahsup edileceği sonucuna varılmaktadır. Dosyanın incelenmesinden, iki otobüs ile yolcu taşımacılığı işi ile uğraşan davacının uyuşmazlık dönemine ilişkin olarak verdiği yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde toplam 279.948.331.- lira zarar beyan ettiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 116.maddesi uyarınca hayat standardı esasına göre 33.645.833.- lira matrah üzerinden adına Gelir ve Geçici Gelir Vergisi tahakkuk ettirildiği, … plaka sayılı 1977 model otobüsün satışı için beyan edilen 10.000.000.- lira bedelin emsaline göre düşük bulunması nedeniyle takdir komisyonunca 98.668.000.- lira kasko değeri emsal alınarak takdir edilen bedelden beyan edilen matrahın düşülmesi sonucu bulunan 65.023.000.- lira matrah farkı üzerinden re’sen cezalı vergi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, otobüs satışından elde edilen kazancın aynı dönemde otobüs işletmeciliğinden doğan zarardan yukarda anılan kanun maddeleri hükümleri uyarınca mahsup edilmesi, bir başka ifade ile otobüs satışından doğan kazancın işletmenin diğer faaliyetinden doğan zararını azalttığı açıktır. Birden fazla işi olan davacının bu işlerinden biri için zarar beyan edilmesinde ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 116.maddesinde öngörülen gerçek usulde Gelir vergisine tabi ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin beyan ettikleri gelir (zarar beyan edilmesi dahil) hayat standardı esasına göre bulunacak tutardan düşük olması durumunda bu şekilde tesbitolunan tutardan 31.maddedeki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktar vergi tarhına esas alınacağı yolundaki hükmü uyarınca vergi tahakkuk ettirilmiş olması beyannamede gösterilen zararın re’sen yapılan tarhiyatlarda matrahın belirlenmesinde dikkate alınmamasını gerektirmez. Bu durumda, otobüs satışından doğan kazancın diğer gelir kaynaklarından oluşan zarardan mahsubu gerektiğinden, bu husus dikkate alınmadan eksik inceleme sonucu tarhiyatın kusur cezalı olarak tadili yolunda verilen mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…,K:… sayılı kararının bozulmasına, temyiz aşamasında yapılan …- lira yargılama giderinin Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine 25.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.