Danıştay Kararı 3. Daire 1995/3462 E. 1996/834 K. 20.03.1996 T.

3. Daire         1995/3462 E.  ,  1996/834 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1995/3462
Karar No: 1996/834

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar: 1-Beydağı Vergi Dairesi MÜdürlüğü
2-…
İstemin Özeti : Davacı şirket adına 1990 takvim yılı için vergi inceleme raporuna dayanılarak ikmalen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; olayda, yükümlü şirket tarafından 31.12.19989 tarihinde, 1988 yılında aktifine aldığı 92.131.818.- lira tutarındaki makina ve tesislerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükmüne göre %70,4 nisbetinde yeniden değerlemeye tabi tutulduğu, yeniden değerleme sonucunda mükellef kurumun makina ve tesislerin değerini 64.860.800.-lira artırdığı, artışa karşılık olarak bilançonun pasifinde yer verilen “değer artış fonu” hesabında anılan miktarın ayrıldığı, şirketin makina ve tesislerin toplam değeri üzerinden %20 nisbetinde amortisman ayırdığı, 31.12.1989 tarihli bilançoda görünen 64.860.800.-lira değer artış fonu tutarının takip eden takvim yılı olan 1990 döneminde yeniden makina ve tesisler hesabına nakledildiği, Vergi Usul Kanununun 298. maddesi uyarınca, sermaye hesabına ilavesi dışında başka bir hesaba nakledilen değer artış fonu hesabının, işlemin yapıldığı takvim yılı hesap döneminin kazancı sayılarak vergilendirilmesi gerektiği nedeniyle tarhiyat yapıldığı, değer artış fonunun Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi uyarınca sermaye hesabına ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi mümkün bulunmadığından, 31.12.1989 tarihli işlemi ters kayıtla muhasebeleştirilip makina ve tesisler hesabına aktarması ve gerekçe olarak da 31.12.1989 günlü işlemin yanlışlığının farkedilip ters kayıtla iptal edildiği hususunun ileri sürülmesinde iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygunluk görülmediği keza, 18.11.1994 gününde şirket yetkilisi nezdinde düzenlenen tutanakla makina ve tesislerin yeniden değerleme sonrasında amortismana tabi tutulduğunun belirtildiği, bu durum karşısınd davacı şirketçe 31.12.1989 tarihinde yapılan yeniden değerleme sonrası takip eden takvim yılı hesaplarında sermaye hesabı dışında makina ve tesisler hesabına aktarılan değer artış fonunun anılan yasanın mükerrer 298. maddesi uyarınca işlemin yapıldığı takvim yılı olan 1990 dönemi kazancı sayılarak ikmalen tarhiyata konu edilmesinde yasal isabetsizlik bulunmadığı, matrah farkı şirketin defter ve belgeleri üzerinden tespit edildiğinden ve olay yasa hükmünün değerlendirilmesi ile ilgili olduğundan kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği, öte yandan, davacı şirket yetkilisince 1990 takvim yılında yatırım indiriminden yararlanıldığı, 1990 takvim yılına ait olarak işlem yapılmasının vergi kanunlarına aykırılık teşkil ettiği iddia edilmişse de; davacı şirkete tanınmış olan yatırım indirimi istisnasının 1993 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesinden görüldüğü üzere tamamının kullanıldığı, vergi matrahlarından indirildiği anlaşıldığından ve yatırım indirimi istisnası kalmadığından bu iddianın yerinde görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul ederek tarhiyatı kusur cezalı olarak tadil eden … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davacı şirketçe 1989 takvim yılında maddi duran varlıklara yeniden değerleme yapıldığı, 1990 yılında ise amortisman ayrılmadan yeniden değerleme yapıldığının farkına varılmasından sonra muhasebe sistemine uygun olarak yapılmış olan kayıt ters çevrilerek iptal edildiğinden yeniden değerlemenin sözkonusu olmadığı, davalı idarece ise cezanın aynen tasdiki gerektiği ileri sürülerek bozulması istemleridir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca, kararın kendi lehlerine bozulması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Vergi Usul Kanununun Mükerrer 298 inci maddesinin vergilendirme döneminde yürürlükte bulunan şeklinde,sermaye hesabından başka hesaplara nakledilmesi halinde vergiye tabi olacağı belirtilen yeniden değerleme fonu hesabını,ters kayıtla makine ve tesisler hesabına nakleden davacı şirket adına ikmalen yapılan tarhiyatta ve davanın bu tarhiyata ilişkin kısmını reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan; Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar da, Vergi Mahkemesi kararının ilgili hüküm fıkrasına bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Bu nedenle, tarafların temyiz istemlerinin reddinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298.maddesinin 3.bendinde, yeniden değerleme neticesinde doğacak değer artışının bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterileceği, 7.bendinde, değer artış fonu, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemin yapıldığı dönemin kazancı sayılarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20.maddesinin birinci bendinde; Danıştay ile İdare ve Vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları hükme bağlanmakla İdari Yargılama Usulü Hukukunda re’sen araştırma ilkesi benimsenmiş bulunmaktadır.
Madde hükmü uyarınca, idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayın hukuki nitelendirilmesini yapmak, olaya uygulanması gereken hukuk kuralını belirlemek ve sonuçta hukuki çözüme varmak yönlerinden tam bir yetkiye sahiptirler. İdari Yargı Yerleri buna ek olarak olayın maddi yönünü belirleme noktasından da her türlü inceleme ve araştırmayı kendiliklerinden yapabilirler. İddia ve savunmalarda ortaya konan maddi durumun gerçeğe uygun olup olmadığını serbestçe araştırabilirler. Tarafların hiç değinmedikleri olayları ve maddi unsurları araştırmaya yönelebilecekleri gibi maddi olayın gerçek niteliğinin saptanması için gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırabilirler.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından 31.12.1989 tarihinde 1988 yılında aktifine aldığı 92.131.818.- lira tutarındaki makina ve tesislerin yukarıda anılan hüküm uyarınca %70,4 nisbetinde yeniden değerlemeye tabi tutulduğu, 64.860.800.- liralık artışın bilançonun pasifinde değer artış fonu olarak gösterildiği, makina ve tesislerin yeniden değerlemeden kaynaklanan değer artışı dahil toplam değeri üzerinden amortisman ayrıldığı, ancak 31.12.1989 tarihli bilançoda görünen 64.860.800.- lira değer artış fonu tutarının 1990 takvim yılında yeniden makina ve tesisler hesabına nakledildiği, sermaye hesabına ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle değer artış fonu hesabının işlemin yapıldığı hesap döneminin kazancı kabul edilerek vergilendirildiği, Vergi Mahkemesince değer artış fonunun sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesinin yasal açıdan mümkün olmadığı gerekçesiyle kurumlar vergisinin onandığı, kaçakçılık cezasının ise kusur cezasına çevrildiği anlaşılmış bulunmaktadır.
Olayda, davacı şirket tarafından, 1990 yılında 31.12.1989 tarihinde yeniden değerlemeye tabi tutulan makina ve tesisler için amortisman ayrılmadan yeniden değerleme yapıldığının farkına varılmasından sonra yapılan kaydın ters çevrilerek iptal edildiği, değer artış fonunun sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesinin sözkonusu olmadığı iddia edildiğinden, bu şekilde kayıt yapılmasının başka bir hesaba nakil mi yoksa iptal mi olduğunun tesbiti bakımından davacının defter ve belgeleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, bilirkişi incelemesi yaptırılarak yeniden karar verilmek üzere bozulmasına 20.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.