3. Daire 1995/3390 E. , 1996/420 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/3390
Karar No: 1996/420
Temyiz İsteminde Bulunan : Fethiye Vergi Dairesi Müdürlüğü – FETHİYE
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Demir doğrama faaliyeti nedeniyle götürü usulde Gelir Vergisi mükellefi olan davacının 21.7.1993 tarihinden itibaren gerçek usulde mükellefiyetinin tesisine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden götürü usulde vergi mükellefi olan davacının, … Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulunun 21.7.1993 gün ve 85 sayılı kararı ile kooperatif üyeleri için yaptırılacak 50 adet cam seranın demir doğrama işçiliğini üstlendiği, bu faaliyeti nedeniyle de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 51/4. maddesini ihlal ettiğinden taahhüdün yapıldığı 21.7.1993 tarihinden itibaren gerçek usulde vergi mükellefiyetinin tesis edildiğinin anlaşıldığı, mahkemelerinin 5.5.1995 günlü ara kararına … Tarımsal Kalkınma Kooperatifince verilen cevapta cam sera işçiliğinin yönetim kurulunca alınan karar uyarınca davacıya yaptırıldığı, işin karşılığının peyderpey ödendiği, yapılan iş karşılığında fatura verilemiyeceğinin söylendiği, işçilere imzalatılan gider pusularının verildiğinin belirtildiği bu durumun davacının kanunda öngörülen götürülük şartlarını kaybettiğini gösterdiği ancak gerçek usulde mükellefiyet tesisinin mükelleflere bir takım sorumluluklar yükleyen bir vergilendirme işlemi olması sebebiyle geçmişe dönük olarak uygulanması halinde önemli sonuçlar doğuracak mükellefiyet tesisi işleminin davacının götürü usulde vergi mükellefi olma şartlarını taşımadığının tesbit edildiği, 1994 yılını izleyen takvim yılı başından itibaren uygulanması gerektiği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu işlemi iptal eden … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; gerçek usulde mükellefiyet tesisine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının
onanması gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz istemi, götürü usulde Gelir Vergisine tabi olan davacının taahhüt işine başladığının tesbit edilmesi nedeniyle tesis edilen gerçek usulde vergi mükellefiyeti işlemine karşı açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.
İncelenen dosyadan, götürü usulde seyyar soğuk demircilik işi ile uğraşan davacının 21.7.1993 tarihinde … Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin cam seranın demir doğrama işçiliğini yüklendiği ve bu tarihten itibaren taahhüt işine başladığı anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 51. maddesinin inşaat ve ulaştırma müteahhitlerine karşı derece derece taahhütte bulunanların götürü usulden faydalanamıyacakları hükmü karşısında davacının taahhüt işine başladığı tarihten itibaren gerçek usulde Gelir Vergisi mükellefiyet kaydına alınması yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz başvurusu, götürü usulde tabi iken 21.7.1993 tarihinden itibaren gerçek usule tabi mükellefiyete geçirilen davacı hakkında tesis edilen işlemi iptal Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Gelir Vergisi Kanununun 31 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında; gelir ve kurumlar vergisine tabi inşaat, onarma ve ulaştırma müteahhitlerine karşı derece derece taahhüdat da bulunanların götürü usulden faydalanamıyacakları; aynı Kanunun 50 inci maddesinin 2 nci fıkrasında da, yeni işe başlayanların işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde teklif olunacakları öngörülmüştür. Olayda; götürü usule tabi seyyar soğuk demircilik faaliyetinde bulunan davacının 21.7.1993 tarihinde bir kooperatife cam seranın demir doğruma işçiliğini taahhüt ettiği ve sözkonusu işi yaptığı, dolayısıyla taahhüt işine başladığı anılan tarih itibariyle götürü usulden yararlanamıyacağı Mahkemece de kabul olunmaktadır.
Ancak, Mahkeme, geçmişe dönük uygulamanın önemli sonuçları olması sebebiyle, davacının sözkonusu tespitin yapıldığı 1994 yılını izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usule tabi kılınması gerektiği gerekçesiyle karar vermiştir. Mahkemenin, kanunun açık hükmüne aykırı bulunan sözkonusu gerekçesine hukuken katılma olanağı yoktur.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz istemi, 21.7.1993 tarihinde taahhüt işine başlayan davacının gerçek usulde mükellefiyetinin tesisine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun 51. maddesinin 4. fıkrasında, her türlü taahhüt işleri yapanlar ile bu kişilere derece derece taahhütte bulunanların götürü usulden faydalanamayacakları hükme bağlanmıştır.
İncelenen dosyadan, soğuk demircilik işi ile uğraşan davacının, … Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin cam seralarının demir işçiliğinin 21.7.1993 tarihli yönetim kurulu kararıyla kendisine verildiğini, kooperatif başkan ve üyeleri nezdinde düzenlenen 14.12.1994 ve 16.12.1994 tarihli yoklama tutanaklarıyla tesbit edildiği, mahkemenin ara kararına kooperatif tarafından verilen cevapta da, cam seraların demir doğrama işçiliğinin davacı tarafından yapıldığının, yapılan işlerin karşılığının da ödendiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda belirli bir işin yapılmasını üstlenen davacının taahhüt işi yapması nedeniyle işe başladığı 21.7.1993 tarihinde götürü usulden faydalanmasına olanak bulunmadığından bu tarihten itibaren gerçek usulde vergilendirilmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca, Vergi Mahkemesince gerçek usulde vergi mükellefiyeti tesisi işleminin davacının götürü usulde vergi mükellefi olma şartlarını kaybettiğinin tesbit edildiği, 1994 yılını izleyen takvim yılından itibaren başlatılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile işlemin iptali yolunda karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile, … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, temyiz aşamasında yapılan … yargılama giderinin davacıdan alınarak Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilmesine, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13. maddesinin (j) bendi uyarınca işlemlerinin yargı harcından müstesna olması nedeniyle Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınamayan ….-lira başvuru harcının davacıdan alınmasına 8.2.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.