Danıştay Kararı 3. Daire 1995/3098 E. 1996/3701 K. 10.10.1996 T.

3. Daire         1995/3098 E.  ,  1996/3701 K.
D A N I Ş T A Y
Üçüncü Daire
Esas No: 1995/3098
Karar No: 1996/3701

Temyiz İsteminde Bulunan : Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğü-ADANA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : … uğraşan davacının 1993 takvim yılı hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına re’sen salınan gelir, geçici gelir, ekonomik denge vergileriyle bu vergilere bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezaları, net aktif vergisi ve bu vergiye bağlı olarak kesilen kusur cezası ile özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı; Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde, re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin sayıldığı, 3986 sayılı yasanın 1/a maddesinde ise, kazanç ve iratlarını yıllık, münferit ve özel beyanname ile beyan eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin Ekonomik Denge Vergisi ödeyeceklerinin, aynı yasanın 5/a maddesinde de bilanço esasına göre defter tutmak mecburiyetinde olan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin 1993 hesap dönemi sonu itibariyle düzenledikleri bilançolarında yer alan net aktiflerinin net aktif vergisinin konusunu teşkil ettiğinin belirtildiği, davacı iddiaları dikkate alınarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, nakliye giderlerinden dönem sonu stokuna pay verilmediği, bu konuya ilişkin olarak hesaplanan 149.558.109.- lira matrah farkının yerinde olduğu, yapılan kaydi envanter sonucu kayıt dışı satış hasılatının bulunmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği, bilirkişi raporuyla tespit edilen hususların mahkemelerince aynen benimsendiği, bu durumda; 149.558.109.- lira matrah farkı üzerinden salınan gelir ve ekonomik denge vergilerinde yasaya aykırılık bulunmadığı, belirlenen matrah farkı stok değerlemeden kaynaklandığı, bu nedenle işletmenin 1993 yılı itibariyle düzenlenen blançosundaki net aktif değerlerini arttırmıyacağından, net aktif vergisi salınmasının yerinde olmadığı, geçici verginin, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesi gereğince verilen beyannameler üzerinden hesaplanan bir vergi olması karşısında, re’sen takdir edilmiş sayılan matrah farkı üzerinden salınan kaçakçılık cezalı geçici vergide yasaya uyarlık bulunmadığı, matrah farkının bulunuşu dikkate alındığında olaya kusur cezası uygulanmasının yerinde olacağı gerekçesiyle kısmen kabul ederek 149.558.109.- lira matrah farkına isabet eden gelir ve ekonomik denge vergilerini kusur cezalı olarak onayan, cezalı geçici vergi ile kusur cezalı net aktif vergisi ve özel usulsüzlük cezasını kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, inceleme raporuna dayanılarak salınan vergiler ile kesilen cezaların aynen onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunmada bulunulmamıştır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyize konu kararın, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesine 3946 sayılı yasa ile eklenen fıkra hükmü uyarınca geçici vergiye bağlı olarak kesilen cezaya ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının gelir, ekonomik denge ve net aktif vergileriyle bu vergiler üzerinden kesilen cezalar ve özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkraları aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Geçici Vergiyi düzenleyen Mükerrer 120 inci maddesine 3946 sayılı kanunun, 24 üncü maddesi ile eklenmiş olan 4 üncü fıkranın; “Yapılan incelemeler sonucunda geçmiş dönemlere ait geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Ancak, yıllık beyanname verme süresi geçtikten sonra geçici verginin aslı aranmaz, bu vergiye gecikme faizi ve ceza uygulanır.” diyen hükmü, eksik beyan edilen geçici vergi ile ilgili bir düzenleme olduğundan, fıkrada artık aslının aranmayacağı belirtilmiş olan geçici vergi; re’sen ya da ikmalen bulunan ve geçici verginin aslının tahakkukuna dayanak oluşturacak olan matrah farkının, eğer vaktiyle beyan edilmiş olsa idi yer alacağı beyannamenin, başka bir anlatımla geçici verginin eksik olarak beyanını içeren beyannamenin verilme süresinin geçmiş olduğu vergidir.
Uyuşmazlık konusu olayda da, bu beyanname içinde; 1993 takvim yılı için bulunan matrah farkının da yer alması ve Mart 1994 ayında verilmesi gereken beyanname olup, inceleme tarihi itibariyle dahi verilme süresi geçmiş bulunduğu cihetle artık geçici verginin aslı aranmayacaktır. Öte yandan, 1993 takvim yılına ait gelir vergisi beyannamesi ile birlikte geçici verginin de Mart 1994 ayı içinde beyan edilmesi gerektiğinden ve Gelir Vergisi Kanununun geçici vergiyi düzenleyen Mükerrer 120 inci maddesine 3946 sayılı kanunun 24 üncü maddesi ile eklenmiş olan 4 üncü fıkra hükmü 1.1.1994 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunduğundan, geçici verginin tarh ve tahakkuk ettirildiği tarihte yürürlükte bulunan bu hükmün olaya uygulanması zorunlu olup, temyize konu kararın geçici vergiye ilişkin hüküm fıkrası bu nedenlerle ve sonucu itibariyle yerinde görülmüştür. Ancak açıklanan fıkra hükmü uyarınca inceleme sonucu bulunan matrah farkı üzerinden hesaplanan geçici vergiye gecikme faizi ve ceza uygulanmasına yasal bir engel bulunmadığından, mahkeme kararının geçici vergiye bağlı olarak kesilen cezanın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, geçici verginin cezası dışındaki vergi ve cezalara yönelik temyiz isteminin reddine, geçici vergiye bağlı olarak kesilen cezaya yönelik temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin 9.3.1995 gün ve E:…, K:… sayılı kararının geçici verginin cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13.maddesinin (j) bendi uyarınca işlemlerinin yargı harcından müstesna olması sebebiyle vergi dairesi müdürlüğünden alınamayan ….- lira başvurma harcının davacıdan alınmasına, ….- lira temyiz yargılama giderinin …- lirasının davacıdan alınarak vergi dairesi müdürlüğüne verilmesine 10.10.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.