Danıştay Kararı 3. Daire 1995/2744 E. 1995/4358 K. 21.12.1995 T.

3. Daire         1995/2744 E.  ,  1995/4358 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/2744
Karar No: 1995/4358

Temyiz isteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Erciyes Vergi Dairesi Müdürlüğü – KAYSERİ
İstemin Özeti : Çalıştığı işyerinin iç ve dış duvarlarına diş tabibi olduğuna dair levha asan davacının bu faaliyetine ilişkin beyannamesini vermediğinden bahisle 1989 takvim yılı için inceleme raporuna istinaden hayat standardı esasına göre belirlenen matrah farkı üzerinden adına re’sen salınan gelir vergisini, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 155/2. maddesinde, çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmanın serbest meslek erbabı için işe başlamayı göstereceğinin belirtildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65. maddesinde de, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması şeklinde tarif edildiği, dosyanın incelenmesinden, diş hekimi olan davacının 1988 yılına kadar bağımsız olarak mesleğini sürdürdüğü, 2.1.1989 tarihinden 31.12.1989 tarihine kadar … isimli kişinin yanında ücretli olarak gözüktüğü, 1990 yılından itibaren adı geçen kişiye ait diş labaratuarını devir alarak tekrar mükellefiyet kaydı yaptırdığı, diş hekimi olduğuna dair levhayı çalıştığı binanın iç ve dış yüzeylerine astığı, mesleki yönden de bağlı olduğu oda kayıtlarında bağımlı olarak çalıştığını belirtmediğinin anlaşıldığı, davalı idarece davacının serbest meslek kazancı elde ettiği 1989 yılı için uygulanan hayat standardı temel ve ek gösterge rakamları dikkate alınarak ücretli olarak ödenen vergiler mahsup edildikten sonra kaçakçılık cezalı tarhiyat yapıldığı, olayda, herne kadar davacı bir işverene bağlı olarak çalıştığını iddia etmekte ise de, çalıştığı binanın iç ve dış yüzeylerine diş hekimi olduğuna dair levha asılmasının kendi nam ve hesabına serbest meslek faaliyetinde bulunulduğunu gösterdiği gerekçesiyle tasdik eden, kesilen kaçakçılık cezasını ise, hayat standardı esasının vergi sistemimizde güvenlik ve oto kontrol müessesesi fonksiyonunu gördüğü, bu esasa göre yapılan tarhiyatlara da ceza uygulanamıyacağı gerekçesiyle kaldıran … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; diş hekimliğine ait levhanın asılı olmasının ücretle çalışma durumunu değiştirmiyeceği, kaldı ki, sigortasının da yatırıldığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının yerinde olduğu, tasdikinin
gerekeceği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Temyiz başvurusu; 2.1.1989-31.12.1989 tarihleri
arasında başkasının yanında ücretli diş tabibi olarak çalışan davacı adına, işyerine levha asması sebebiyle mükellefiyet tesis edilerek, hayat standardı esasına göre yapılan tarhiyata karşı açılan davayı kısmen kabul ederek kısmen reddeden Vergi Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanununun, 155 inci maddesinde; serbest meslek erbabı için, çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametlerin asılmasının, işe başlamayı göstereceği açıklanmıştır.
Kendi adına kayıtlı muayenehanesi olan, ancak mükellefiyet kaydı bulunmayan serbest meslek erbabı için, mesleki faaliyetini tanıtıcı levha asılmış olmasının, anılan madde hükmü uyarınca serbest meslek faaliyetine başlanıldığını göstereceğinde kuşku yoktur. Ancak, olayda olduğu gibi, başkasına ait muayenehaneye işyeri tabelasının yanında muayenehane sahibine hizmet akti ile bağlı serbest meslek erbabının tabelalarının da asılmış olması, bu tabelalarda isimleri yazılı kişilerin işyeri faaliyetinden bağımsız olarak serbest meslek faaliyetinde bulunduklarını değil, serbest meslek faaliyetinin kimler tarafından yürütüldüğünü gösterir. Daha doğrusu; sözkonusu tabelalar, işyerinde serbest meslek faaliyetini yürüten elemanların kimliklerini ve niteliklerini tanıtıcı işlev görmektedir.
Dolayısıyla; bu tabelalardan hareketle, aksi saptanmadıkça, tabelada adları yazılı olanların müstakilen serbest meslek faaliyetinde bulundukları sonucuna ulaşılması ve adlarına mükellefiyet tesis edilmesi olanaklı değildir.
Bu nedenle, Vergi Mahkemesi kararının aksi yolda verilen hüküm fıkrasında
isabet bulunmadığından bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, karara bağlanan vergi tutarının % 04,8’i oranında ve ….-liradan az olmamak üzere hesaplanacak nisbi karar harcından bozulması istenen Vergi Mahkemesi kararında hüküm altına alınmış olan harcın mahsup edilmesinden sonra kalan harç tutarının temyiz isteminde bulunan davacıdan alınmasına 21.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.