Danıştay Kararı 3. Daire 1995/1903 E. 1995/2362 K. 06.07.1995 T.

3. Daire         1995/1903 E.  ,  1995/2362 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 2362
Esas Yılı : 1995
Esas No : 1903
Karar Tarihi : 06/07/995

VADESİNDE ÖDENMEYEN KURUMLAR VERGİSİ BİRİNCİ TAKSİDİNİN İKİNCİ TAKSİTLE BİRLİKTE ÖDENMESİ VE İKİNCİ TAKSİDİN VADESİNİN SON GÜNÜNÜN TATİLE RASTLAMASI DURUMUNDA BİRİNCİ TAKSİDİN SÜRESİNİN UZAMAYACAĞI VE SÜRESİNDE ÖDENMEYEN BİRİNCİ TAKSİT İÇİN 4 AYLIK GECİKME ZAMMI HESAPLANMASINDA HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.

Davacı şirket adına 1993 takvim yılı kurumlar vergisi ilk taksidinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle hesaplanan gecikme zammının tahsili ama cıyla tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 18.maddesinde, Resmi tatil günlerinin süreye dahil olduğu, şu kadarki sürenin sonu resmi tatile rastlarsa takip eden ilk iş gününün tatil saati sonunda biteceği, Kurumlar Vergisi Kanunun 40.maddesinde, Kurumlar Vergisinin Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere üç taksitle ödeneceği, 6183 sayılı Kanunun 51.maddesinde ise, amme alacağının ödeme müddetinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 12 gecikme zammı tatbik edilerek, ay kesirlerinin tam olarak hesaplanacağının hükme bağlandığı, sürenin vergi hukukunda özel bir önemi haiz olduğu ve bunun için sürelerin başlangıç ve bitişinin tesbitinin kanunla düzenlendiği, yukarıda açıklanan madde hükmüne göre kurumlar vergisinin ilk taksidinin ödeme süresinin 30 Nisan olarak belirlendiği, bu süre içinde ödenmeyen borçların ödenmemiş kısmına vade günü olan 30 Nisan’dan itibaren her ay için % 12 oranında gecikme zammı tatbik edilmesinin zorunlu olduğu, olayda yükümlünün 1993 yılına ait kurumlar vergisi birinci taksit borcunu 1 Ağustos 1994 tarihinde ödediği hususunda taraflar arasında ihti laf bulunmadığı, bu durumda davalı idarece sözkonusu borcun vade tarihinden sonra dördüncü ay içersinde ödenen borç nedeniyle % 48 oranında gecikme zammı tatbik edilmesinde yasaya aykırılık görülmediği, davacının ödemenin yapıldığı tarihten önceki 30 ve 31. Temmuz günleri resmi tatil olduğundan, tatbik edilecek gecikme zammının 3 aylık ve % 36 ora nında olması gerektiğini ileri sürdüğü, ancak yasada öngörüldüğü üzere vadesi 30 Nisan’da sona eren vergi borcunu vade tarihini izleyen üçüncü ay olan 30 ve 31 Temmuz’un tatile rastlaması nedeniyle gecikme zammının hesaplanmasında sürenin uzadığı kabul edilerek üç aylık gecikme zammı hesaplanması mümkün olmayacağından davacının bu yöndeki iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle reddederek ödeme emrinin dava konusu edilen kısmını tasdik eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; 6183 sayılı Yasanın 8.maddesiyle atfedilen Vergi Usul Kanununun 18/4.maddesi uyarınca, normal vadesinde ödenmemiş geçmiş taksitlerin ödeme süresinin son gününün tatile rastlaması halinde sürenin takibeden iş gününe uzaması gerektiği, olayda da 30 ve 31 Temmuz tatile rastladığı için 1 Ağustos’ta ödeme yapıldığı, Ağustos ayı için gecikme zammı hesaplanmaması gerektiği ileri sürülerek bozulması istemidir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan … Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verildi.

KARŞI OY: 6183 sayılı Kanunun 51.maddesinde; amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için gecikme zammı hesap edileceği kuralına yer verilmiştir.
Olayda, üzerinden gecikme zammı hesaplanan kurumlar vergisinin vadesi 30 Nisan olmaktadır. Sözü edilen tarihte ödenmeyen kamu alacağının üzerinde bu ay ve bu tarihten sonraki her ay için gecikme zammı hesaplanması gerekmektedir. Sürenin ay olarak hesaplanması halinde, 6183 sayılı Kanunun 8.maddesindeki gönderi nedeniyle Vergi Usul Kanununun 18. maddesindeki esasların gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Anılan 18.maddenin 2.numaralı bendi uyarınca, süre ay olarak belli edilmişse, başladığı güne son ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter.
Gecikme zammı uyuşmazlığa konu olayda 30 Nisan tarihinden başlatılan aylık vadeler, izleyen ayların 30.günü tatil saatinde biter. Bu hesaplama yöntemi ile gidildiğinde, 30 Temmuz günü de son ödeme günü olmaktadır. 30 Temmuz ise resmi tatil gününe rastlamaktadır. Tatil gününe rastlaması durumunda ise sürenin son gününün gene yukardaki 18.maddenin 4 numaralı bendi gereği tatilin bittiği günü izleyen ilk iş günü tatil saatine kadar sürenin devam edeceğinin kabulü yasal bir zorunluluktur. Dolayısıyle kamu borcu bu son günde ödenmişse bu borç için gecikme zammı uygulanmaması gerekmektedir. Yükümlü, kamu borcunun vadenin (bir ayın) tatile rastlayan son gününü izleyen ilk iş gününde ödemiş olduğuna göre kendisinde bu ay için gecikme zammı istenmesi mümkün değildir.
Bu nedenlerle temyize konu kararın bozulması gerekeceği görüşü ile aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.