3. Daire 1994/493 E. , 1994/2142 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1994
Karar No : 2142
Esas Yılı : 1994
Esas No : 493
Karar Tarihi : 22/06/994
NAKLİYECİLİK FAALİYETİNİ TERKEDEN YÜKÜMLÜYE AİT KAMYONUN KİRAYA VERİLMESİNDEN DOLAYI ELDE EDİLEN GELİRİN, GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI OLARAK BEYAN EDİLEREK VERGİYE TABİ TUTULMASINDA İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI HK.
Nakliyecilik faaliyeti nedeniyle gerçek usulde gelir vergisi mükellefi iken bu faaliyetinde kullandığı aracını kiraya vererek elde ettiği gelirini gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan eden yükümlü adına, 1992 takvim yılına ilişkin olarak hayat standardı esasına göre bulunan matrah üzerinden re’sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık ceza sına karşı açılan davayı; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37.maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu, 70.maddesinde de, gayrimenkul sermaye iradının neler olduğunun belirtildiği, aynı kanun maddesinin 3239 sayılı kanunla değişik 8.bendinde ise, motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makina ve tesisat ile bunların eklentilerinin ticari veya zirai bir işletmeye dahil bulunması halinde bunların gelirlerinin ticari veya zirai kazancın tesbitine müteallik hükümlerine göre hesaplanacağının hükme bağlandığı, madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, işletmeye dahil olan malların kiraya verilmesi halinde safi kazancın tesbitinde ticari ve tirai kazanç hükümlerinin uygulanacağı ve gelir unsuru yapısında ise bir değişiklik olmayacağının anlaşıldığı, davacının sahibi bulunduğu aracını üç yıllığına kiraya vererek bundan elde ettiği gelirini süresinde beyan ettiğinin çekişmesiz olduğu, ancak kiraya vermeden önce nakliyecilik faaliyetinde bulunduğu araçtan dolayı gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olması ve gelirinin ticari kazanç hükümleri kapsamında bulunması nedeniyle asgari hayat standardı ölçüsü esas alınarak davacı adına tarhiyat yapıldığı, olayda davacının ticari faaliyetinin aracın kiraya verildiği 10.4.1990 tarihinde sona erdiği ve tarhiyatı dava konusu edilen dönemde başkaca ticari faaliyeti bulunduğuna ilişkin herhangi bir tesbitinde olmadığı, bu durumda davacının beyan dışı kalmış bir geliri olmadığı gibi, elde ettiği kira gelirinin de gayrimenkul sermaye iradı olduğu ve beyan edildiği gerçeği karşısın da re’sen takdir yoluyla yapılan tarhiyatta yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararının; bozulması istemidir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan …Vergi Mahkemesinin …gün ve … sayılı kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verildi.