Danıştay Kararı 3. Daire 1994/3702 E. 1995/3111 K. 18.10.1995 T.

3. Daire         1994/3702 E.  ,  1995/3111 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 3111
Esas Yılı : 1994
Esas No : 3702
Karar Tarihi : 18/10/995

KOOPERATİFLER KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNUN 7/16.MADDESİNDE BELİRTİLEN ŞARTLARA ESAS MUKAVELELERİNDE YER VERMESİNE RAĞMEN ŞARTLARIN İHLALİ HALİNDE KURUMLAR VERGİSİ MUAFİYETİNİN KAYBEDİLECEĞİ İSTİHLAK KOOPERATİFİ NİTELİĞİNDE OLAN KOOPERATİFİN K.V.K.NUN 8/2.MADDESİNE GÖRE RİSTURN İSTİSNASINDAN YARARLANMASI GEREKTİĞİ HK.

Davacı kooperatif adına 1991 takvim yılı için vergi inceleme raporuna dayanılarak re’sen salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7. maddesinin 16.bendinde; esas mukavelelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi, ihtayat akçelerinin ortaklara dağıtılmaması ve münhası ran ortaklar işi iş görülmesine dair hükümler bulunması şartı ile kooperatiflerin (Esas mukavelelerde yukarıdaki şartlar mevcut olmakla beraber fiilen bu kayıt ve şartlara uymayan kooperatifler hariç) kurumlar vergisinden muaf olduklarının hükme bağlandığı, olayda, 1991 yılının muhtelif aylarında, … ve … Bankasında çalışan ve davacı kooperatife üye olmayan yedi personelin kurumlar vergisinden muaf olan davacın tüketim kooperatifine ait ödeme kaydedici cihaz fişlerini kullandıklarının tesbit edilmesi üzerine ifadelerine başvurulduğu, ifadesi alınanlar tarafından, aylar itibariyle dökümü yapılan satış belgele rinin davacı kooperatiften yaptıkları gerçek emtia alışlarının yansıttığının ve adı geçen kooperatife üye olmadıklarının, alış-veriş sırasında üye olup olmadıklarının da sorulmadığının beyan edildiğinin anla şıldığı bu durumda davacı kooperatifin ortak dışı muamelede bulunduğu, dolayısıyla esas mukavelesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 7.maddesinin 16.bendinde belirtilen kayıt ve şartlara esas mukavelesinde yer vermesine karşın bu kayıt ve şartlardan “münhasıran ortaklarda iş görülmesi ne” dair şartı ihlal ettiği, böylece kurumlar vergisinden muaf olma ko şulunu kaybettiğinin kabulünün gerektiği, her ne kadar ilgili kooperatiften, üye olmadıklara halde alışverişte bulunduklarını 7.4.1993 tari hinde beyan eden yedi personelden ikisi bu davanın açıldığı 26.1.1994 tarihinde noter huzurunda verdikleri ifadelerinde kooperatiften hiç emtia almadıklarını beyan etmişler ise de; bu beyanlarında samimi olmadıkları kanaatine varıldığı, ortak dışı muamelede bulunmak suretiyle kurumlar vergisinden muaf olma koşulunu kaybeden davacı kooperatif adına bulunan matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapılmasında yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin gün ve … sayılı kararının; üyeler dışındaki kimselere satış yapılmadığı, üyelerce alınan fişlerin çoğu kez kendilerince kullanılmadığı, fazla olan fişlerin üye olmayanlara verilmesinin önleneme diği, üye dışındaki satışların tesbit edilerek vergilendirmenin ona gö re yapılması gerektiği, karın tamamının matraha alınmasının yerinde olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7.maddesinin 16.bendinde, esas mukavelelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi, ihtiyat akçele rinin ortaklara dağıtılmaması ve münhasıran ortaklar ile iş görülmesine dair hükümler bulunması şartı ile kooperatiflerin kurumlar vergisin den muaf oldukları esas mukavelelerinde bu şartlar mevcut olmakla bera ber fiilen bu kayıt ve şartlara uymayan kooperatiflerin muafiyetten faydalanamayacakları belirtilmiştir.
Aynı kanunun 8.maddesinin 2.bendine göre de, madde metninde yazılı kooperatiflerin ortakları için hesapladıkları risturnlar kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Davacı kooperatifin uyuşmazlık döneminde yürürlükteki ana sözleşmesinde, kanunda yazılı şartların mevcut olduğu anlaşılmakta ise de, fiilen ortak dışı işlem yaptığı dosya içeriği ile sabit olduğundan, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının bu konudaki iddialarında isabet görülmemiştir.
Ancak, kooperatifin yaptığı iş itibariyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8.maddesinin 2.bendinde sayılan istahlak kooperatifi niteliği dikkate alındığında, anılan kanun hükmü dahilinde risturn istisnasından faydalanması gerekmektedir.
Kanun hükmüne göre bu istisnanın uygulanabilmesi için, risturn hesaplanması yeterli olup, ortaklara nakten veya hesa ben ödeme yapılması zorunlu değildir. Risturnların nakten veya aynı kıymette mal ile ödenmesinin istisnanın uygulunmasına engel teşkil etmediği yolunda maddede yer alan hükmün, risturnun ortaklara ödenmesini gerekli kıldığını değil aksine, bu konuda serbestlik sağlamayı amaçladığının kabulü gerekir. İstisnaya tabi risturnların hesabında, ortakların kooperatifle yaptıkları muamelelerin esas alınması ortak dışı işlemlerden doğan kazançlar ile ortaklarla ortaklık statüsü dışında yapılan muamelelerden doğan kazançlar hakkında risturn istisnası uygulanmaması ve bunların genel kazançtan ayrılmasında, ortaklarla yapılan iş hacminin genel iş hacmine olan nispetinin tutulması, mezkür kanun hükmü gereğidir. inceleme raporunda kooperatifin 1991 takvim yılında elde ettiği 52.870.000-liralık karın tamamı matrah olarak alınmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanununun söz konusu hükmü dikkate alınarak, defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle kooperatifçe ortaklarla yapılan işlem lerden elde edilmiş olan risturn hesaplanması mümkün ise, bulunan tutarın istisnaya tabi tutulması, ortak dışı işlemlerden elde edilen karın ise vergilendirilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kara rının bozulmasına karar verildi.