Danıştay Kararı 3. Daire 1991/684 E. 1993/607 K. 04.02.1993 T.

3. Daire         1991/684 E.  ,  1993/607 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1993
Karar No : 607
Esas Yılı : 1991
Esas No : 684
Karar Tarihi : 04/02/993

2978 SAYILI KANUNDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ ZAMANINDA VE TAM OLARAK YERİNE GETİRMEYEN YÜKÜMLÜYE VERGİ İADESİ ÖDEMESİ YAPILMAMASINDA HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.

Davacı şirketin 1988 ve 1989 yıllarında çiftçilerden satın aldığı zirai mahsullerle ilgili olarak sorumlu sıfatıyla vergi iade beyannamelerini süresinde vermekle birlikte, müstahsillerden tevkif ettiği gelir (stopaj) vergilerinden bir kısmını ödememesi nedeniyle, vergi iade ödemelerinin yapılamayacağı yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 2978 sayılı Vergi İadesi Hakkında Kanunun 4.maddesinde, “Vergi dairelerinin işverenler veya sorumlular tarafından verilen vergi iade beyannamelerine göre çıkan iadeyi vergi iade beyannamesinin verildiği tarihten itibaren, beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar işverene veya sorumluya ödeyeceği, Şu kadar ki, çiftçilerden satın alınan zirai mahsullerinalış bedeli üzerinden vergi tevkifatı yapan sorumlulara zirai mahsullerinalış bedeli üzerinden tevkif ettikleri vergileri vergi dairesine ödemedikleri takdirde vergi iadesi yapılmayacağı, işverenlerce veya sorumlularca nakten veya hesaben alınan vergi iadesinin, iadenin alındığı tarihten itibaren en geç 10 gün içinde hak sahiplerine nakten ödeneceği, bu süre içinde ödenmeyen vergi iadelerinin müteakip ilk iş gününde vergi dairelerine geri verileceği, bu suretle ödenmeyen vergi iadelerinin, iade dönemini takip eden altı ay içinde başvurmaları şartıyla hak sahiplerine veya kanuni mirasçılarına vergi dairelerince ödeneceği, aynı kanunun müeyyideler başlığını taşıyan 6.maddesinde de, bu kanundan doğan mükellefiyetini zamanında ve tam olarak yerine getirmeyen işveren ve sorumlulara, vergi dairesince ödenen meblağın iki katı tutarında ceza kesileceğinin hükme bağlandığı, olayda, 1988 ve 1989 yıllarında müstahsilden çay alımı yapan davacı şirketin, vergi iade beyannamelerini süresinde vergi dairesine vermesine rağmen, çay müstahsillerinden aldığı zirai ürün bedellerinden Gelir Vergisi Kanununun 94.maddesine istinaden yapmış olduğu tevkifatları sorumlu sıfatıyla vergi dairesine yatırmadığı ve çiftçiler tarafından da 6 ay içinde alınmadığı nedeniyle iade yapılmadığının anlaşıldığı, buna göre davacı şirkete nakten veya hesaben ödenen vergi iadesi söz konusu olmadığından, altı aylık süre sorumlu tarafından alınması ve süresinde hak sahiplerine dağıtılmaması halinde geçerli olacağından, vergi dairesi müdürlüğünce altı aylık süre içinde müracaat edilmediğinden bahisle iadenin yapılmaması yolundaki işlemde isabet bulunmadığı ara kararı ile davacının satın aldığı zirai mahsuller nedeniyle gelir (stopaj) vergisi borcu bulunup bulunmadığının sorulduğu, cevabi yazı ile vergi aslına dönüştürülen gecikme zamları hariç vergi borcu bulunmadığının bildirildiği, 3505 sayılı kanunla getirilen hüküm, kanunun yürürlüğe girdiği 10.12.1988 tarihinden sonraki dönemleri kapsayacağından vergi iade beyannamesinin verilerek iadenin alınmaya hak kazanıldığı tarihte, davacı şirketin gelir (stopaj) vergisi borcu bulunmadığı sonucuna varıldığından, bu kanundan doğan sorumluluklarını zamanında yerine getiren kuruma kusur atfedilemeyeceğinden, 1988 takvim yılına ait 83.284.359 lira iadenin ödenmemesinde yasal isabet görülmediği, zira burada zarara uğrayacak olanın davacı değil, mahsulünü satan ve vergi iadesine hak kazanan üretici olacağı, oysa üreticinin bu konuda bir kusuru olmadığı gibi usul yönünden de olayı yönlendirme yeteneğinin bulunmadığı, 1989 yılı iadesinin ise Vergi Dairesi Müdürlüğü yazısından 76.894.283 lira tutarındaki vergi iadesinin altı aylık süre içinde müracaat eden hak sahiplerine ödendiği anlaşıldığından bu miktarın davacıya iadesi gerekmediği gerekçesiyle kısmen kabul ederek, 1988 yılına ait 83.284.359 lira vergi iadesini davacı kuruma verilmemesi işlemini iptal eden 1989 yılı için hak sahiplerine ödeme yapıldığından davanın bu yıla ilişkin kısmını reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemidir.
Vergi İadesi Hakkında Kanunun 4.maddesinin (e) fıkrasının 3.4. ve 5. bentlerinde; vergi dairelerinin işverenler veya sorumlular tarafından verilen vergi iade beyannamelerine göre çıkan iadeyi vergi iade beyannamesinin verildiği tarihten itibaren, beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar işverene veya sorumluya ödeyeceği, şu kadar ki çiftçilerden satın alınan zirai mahsullerin alış bedeli üzerinden vergi tevkifatı yapan sorumlulara zirai mahsullerin alış bedeli üzerinden tevkif ettikleri vergileri vergi dairesine ödemedikleri takdirde vergi iadesi yapılmayacağı, işverenlerce veya sorumlularca nakten veya hesaben alınan vergi iadesinin, iadenin alındığı tarihten itibaren en geç 10 gün içinde hak sahiplerine nakten ödeneceği, bu süre içinde ödenmeyen vergi iadelerinin müteakip ilk iş gününde vergi dairelerine geri verileceği, bu suretle ödenmeyen vergi iadelerinin, iade dönemini takip eden altı ay içinde başvurmaları şartıyla hak sahiplerine veya kanuni mirasçılarına vergi dairelerince ödeneceği, işverenlerin veya sorumluların vergi iadesi ile ilgili işlemleri ölüm, iflas, tasfiye veya mücbir sebeplerle yerine getirememeleri veya bu Kanundan doğan mükellefiyetlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmemeleri sebebiyle hak sahiplerinin alamadığı vergi iadesinin, dönemi takip eden altı ay içinde başvurmaları şartıyla kendilerine ödeneceği hükme bağlanmıştır. olayda, davacı şirketin çiftçilerden satın aldığı zirai mahsullerle ilgili olarak sorumlu sıfatıyla vergi iade beyannamelerini süresinde Vergi Dairesi Müdürlüğüne verdiği halde, müstahsillerden tevkif ettiği gelir (stopaj) vergilerini vadesinde ödememesi nedeniyle uygulanan gecikme zamlarının vergi aslına dönüştürülmesinden doğan vergi borçları bulunduğundan bahisle vergi iade ödemelerinin kendisine yapılmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükmü uyarınca sorumlu şirketin Kanundan doğan mükellefiyetlerini zamanında ve tam olarak yerine getirdiğinden söz edilemeyeceği cihetle vergi iade ödemelerinin davacı şirkete yapılmamasında kanuna aykırılık bulunmadığından aksi yolda verilen Mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün, … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.