Danıştay Kararı 3. Daire 1989/42 E. 1989/981 K. 03.04.1989 T.

3. Daire         1989/42 E.  ,  1989/981 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 981
Esas Yılı : 1989
Esas No : 42
Karar Tarihi : 03/04/989

YÜKÜMLÜNÜN BAŞKA FİRMALARA İŞÇİLİK ÜCRETİ VERMEK SURETİYLE İMAL ETTİRDİĞİ VE İHRACATÇI FİRMALARA SATTIĞI KONFEKSİYON EŞYALARINDAN DOLAYI İHRACAT İSTİSNASINDAN FAYDALANMASI GEREKTİĞİ HK.

Uyuşmazlık, ihracatçılara sattığı konfeksiyon ürünlerinin ham madde ve yardımcı malzemesini kendisi temin eden, ihraç edilecek ürünlerin molerini kendi işyerinde seçtikten sonra yalnızca dikim işlemini fason olarak başka bir firmaya yaptıran yükümlü şirketin, ihracat istisnası uygulamasında imalatçı firma kabul edilip edilmeyeceği hususuna ilişkindir. 5442 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8.maddesinin 2573 sayılı Kanunla değişik 6.bendinde, “Sanayi ürünü ihraç eden ve yıllık ihracat tutarı 250.000 Amerikan Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirasını aşan imalatçı kurumların bu ihracattan sağladıkları hasılatın %20 si kurum kazancından indirilir. İhraç edildiğinin tevsiki şartıyla ihracatçılara yapılan satışlar yıllık ihracat tutarının hesabında ihracat sayılır.
İhraç ettiği malı imal etmeyen ihracatçı kurumlarda bu istisnalar 1/4 oranında uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümde dikkati çeken nokta imalatçı firmalara daha yüksek oranda istisna uygulama olanağı tanınarak, imalat sektörünün teşvik edilmesi olmaktadır.
Öyleyse imal işi ve imalatçıkavramlarının açıklığa kavuşturulması gereklidir. Bu kavramlar vergi kanunlarında açıklıkla tanımlanmış olmakla birlikte 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununda” imal ve istihsal işi” tanımlanmış olduğundan, buradan hareketle imalatçı kavramını açıklamak mümkündür. Söz konusu 6802 sayılı Kanunda imal ve istihsal işi, tamir ve montajda dahil olmak üzere bir maddenin şeklinin, vasfının, terkibinin ve hassasının değiştirilmesi suretiyle işlenmesi olarak tanımlandığına göre bu işleri yapanların da imalatçı sayılacağı tabiidir. Bu tanımla 6984 sayılı Sanayi Sicil Kanununda tanımı yapılan sanayi ürünü ve sanayişletmesi kavramları birlikte irdelendiğinde, imalatçıların imal edilecek ürününün her türlü madde ve malzemesini sağlayan, bunları bir organizasyon içinde ve üretimin her türlü risk ve sorumluluğunu taşımak üzere çeşitli vasıtalarla mamul hale getiren kuruluşlar olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
O halde üretim safhasının her hangi bir aşaması farklı bir yerde, bir başka kuruluşta yapılmış olsa bile, işin organizasyonu ve riskini üstlenen firma veya işletmelerin imalatçı vasfını taşıdıklarını kabul etmek gereklidir.
Bu açıklamalar ışığında olay incelendiğinde yükümlü firmanın, ihraç ettiği konfeksiyon ürünlerinin kumaş seçimini ve teminini sağladığı, bu kumaşlardan talep edilen model ve cinse göre kendi elemanlarınca ve kendi işyerinde model değişimini yaptığı, bundan sonra üretilecek ürünlere ait kumaşların kesim işlemlerini yaptıktan sonra iplik, düğme gibi diğer malzemelerini de vererek yalnızca dikiş işlemini fason olarak ücret karşılığı başka bir firmaya yaptırdığı, bütün bu aşamalarda üretimin tüm risk ve sorumluluğunu taşıdığı açık olduğuna göre, yükümlü şirketin imalatçı firma olarak ihracat istisnasından %20 oranında yararlanmasında yasaya aykırılık yoktur.
Açıklanan sebeple, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, davanın kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.fıkrası uyarınca tahakkuk işleminin iptaline karar verildi.