Danıştay Kararı 3. Daire 1989/1988 E. 1989/2756 K. 08.12.1989 T.

3. Daire         1989/1988 E.  ,  1989/2756 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 2756
Esas Yılı : 1989
Esas No : 988
Karar Tarihi : 08/12/989

TİCARİ FAALİYETİN SONA ERDİĞİNİ BİLDİRMEYEN MÜKELLEFLERİN FAALİYETLERİNİN DEVAM ETTİĞİNİN KABULÜ NORMAL VE MUTAD OLUP VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜKLERİNİN BU HUSUSU TESBİT VE ARAŞTIRMA ZORUNLULUĞU BULUNMADIĞINDAN FAALİYETİN OLMADIĞI BELİRTİLEREK BOŞ BEYANNAME VERİLMESİ ÜZERİNE HAYAT STANDARDI ESASINA GÖRE TARHİYAT YAPILMASINDA KANUNA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.

Uyuşmazlık; 1986 takvim yılı için faaliyeti olmadığını belirterek boş beyanname veren davacı adına hayat standardı esasına göre salınan gelir vergisine karşı açılan davayı kabul ederek tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 116.maddesinin birinci fıkrasında, gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin beyan ettikleri gelir (zarar beyan edilmesi hali dahil) 800.000 liraya (zirai kazanç sahipleri ile ikinci sınıf tacirler için 450.000 liraya) aşağıda belirtilen hayat standardı göstergelerine göre belirlenen ilavelerin yapılmasından sonra bulunacak tutardan düşük olduğu takdirde bu şekilde tesbit olunan tutardan aynı Kanunun 31.maddesindeki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktarın vergi tarhına esas alınacağı, 3239 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkrasında da, şu kadar ki ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin bu faaliyetleri dolayısıyla hayat standardı esasına göre vergi tarhına esas alınacak gelirinin yukarıda yazılı tutarlardan aşağı olamıyacağı şeklinde hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160.maddesinde, 153.maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanların keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları açıklanmış olup, madde hükmüne göre mükelleflerin yapmakta oldukları ticari faaliyetlerinin sona erdiği hususunu vergi dairesine bildirmemeleri hali, söz konusu faaliyetin devam etmekte olduğuna karine teşkil edeceğinden ve olayda da mükellef tarafından faaliyetin sona erdiği hususu Vergi Dairesine bildirilmedikçe ticari faaliyetin devam ettiğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır. Zira, faaliyetini sona erdirdiğini bildirmeyen mükelleflerin faaliyetlerinin devam ettiğinin kabulü normal ve mutad olup, Vergi Dairesi Müdürlüğünün de mükellefin ticari faaliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda tesbit ve araştırma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Bu durumda, Vergi Mahkemesince, davacının 1986 yılında ticari gelir vergisi mükellefi olmasına rağmen bu dönemde ticari faaliyetinin bulunmadığı, boş beyanname verdiği, idarece ilgili yılda ticari faaliyeti olup olmadığı yolunda bir tesbitin yapılmadığı gerekçesiyle hayat standardı esasına göre yapılan tarhiyatın terkininde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.