Danıştay Kararı 3. Daire 1988/1549 E. 1989/383 K. 14.02.1989 T.

3. Daire         1988/1549 E.  ,  1989/383 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 383
Esas Yılı : 1988
Esas No : 1549
Karar Tarihi : 14/02/989

YÖNETİM KURULU ÜYESİ BULUNDUĞU KOOPERATİFİN VERGİ BORCUNUN TAHSİLİ İÇİN DAVACI ADINA ÖDEME EMRİ DÜZENLENMEDEN KATİ HACİZ İŞLEMİNİN UYGULANAMAYACAĞI HK.

Davacının, yönetiminde bulunduğu sebze ve meyve tarım satış kooperatifinin çalıştırdığı işçilerden ve müstahsillerden stopaj yoluyla kestiği vergilerin ödenmemesi nedeniyle adıgeçen kooperatif adına ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrine rağmen borcun ödenmemesi sonucu tüm yönetim kurulu üyelerine söz konusu borcun kooperatifçe ödenmemesi halinde kendi mal varlıklarından alınacağı yolunda yazı yazıldığı, bilahare de 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55.maddesinde öngörülen şekilde ödeme emri düzenlenmeden 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesi uyarınca kanuni temsilci sıfatıyla davacının mal varlığına kat’i haciz konulduğu, davanın bu haciz işleminin iptali isteğiyle açıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54, 55,58 ve 62.maddelerinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyen borçlulara öncelikle 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiği yolunda ödeme emri tebliğ edileceği, böylece alacağın cebri icra yoluyla tahsiline ödeme emrinin tebliği ile başlanacağı hükme bağlanmıştır.
Kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu olan davacı hakkında da, 6183 sayılı Kanunun 54 ve takibeden maddelerinde gösterilen usul ve esaslarına göre cebri icra takibinde bulunulması gerektiğinde kuşku yoktur.
Bu hale göre, yönetim kurulu üyesi bulunduğu kooperatiften tahsil edilemiyen vergi borcunun tahsili için önce kanuni temsilci olması nedeniyle ödeme emri düzenlenerek ilgiliye tebliğ olunması, ödeme emrinde gösterilen hususların yerine getirilmemesi halinde, ödeme emrinden sonraki aşama olan kat’i haciz işlemine tevessül olunması gerekir. Herhangi bir kamu borcu nedeniyle ödeme emri düzenlenip tebliğ edilerek borçluya ödeme emrine karşı yasal yollara başvurması veya mal beyanında bulunması için imkan tanınmadan, doğrudan malvarlığına haciz konulması 6183 sayılı Kanunun sistematiğine aykırı olur ve ödeme emrine karşı ileri sürülebilecek iddialardan kişileri yoksun kılar.
Öte yandan; borcun kooperatif tarafından ödenmemesi halinde yönetim kurulu üyelerinin mal varlığına gidileceğini hatırlatan bir yazının yazılmış olması da yönetim kurulu üyelerine ayrıca ödeme emri düzenlenerek tebliğini engellemez.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu haciz işleminin iptali gerekirken, davanın reddine karar verilmesinde yasal isabet bulunmadığından Vergi Mahkemesikararının bozulmasına ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava konusu haciz işleminin iptaline karar verildi.