Danıştay Kararı 3. Daire 1986/490 E. 1986/1822 K. 01.10.1986 T.

3. Daire         1986/490 E.  ,  1986/1822 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 1822
Esas Yılı : 1986
Esas No : 490
Karar Tarihi : 01/10/986

BEDELSİZ OLARAK OĞULLARININ KULLANIMINA BIRAKTIĞI ARAZİLERİN EMSAL KİRA BEDELLERİNİN VERGİ DEĞER ÖLÇÜTÜNE GÖRE BELİRLENEREK HESAPLANACAK MATRAH FARKI ÜZERİNDEN İKMALEN TARHİYAT YAPILMASI GEREKTİĞİ HK.

Uyuşmazlık, kendisinin ve eşinin maliki bulundukları taşınmazların bir bölümünün kullanımını 1980 takvim yılında bedelsiz olarak üç oğluna bıraktığı halde bu taşınmazlar dolayısıyle anılan dönemde gayrımenkul sermaye iradı beyanında bulunmayan davacının, takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden salınan gelir ve mali denge vergileri ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açtığı davayı kısmen kabul ederek vergi asıllarını tasdik, kesilen kaçakçılık cezasını ağır kusur cezası na çevirmek suretiyle tarhiyetı tadil eden Vergi mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 29.maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, her ne şekilde olursa olsun, bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve maddi delillere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tesbit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden ikmalen vergi tarhedileceği; aynı Kanunun 30.maddesinde de, verginin, matrahın tamamen veya kısmen maddi delille re dayanılarak tesbitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilecek matrah veya matrah kısmı üzerinden re’sen tarh olunacağı açıklanmış bulunmaktadır. Görüldüğü gibi, evvelce tarh edilen bir vergiye müteallik olarak ortaya çıkan bir matrah veya matrah farkının maddi delillere veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbit edilmesi mümkün ise verginin, takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen değil, ikmalen tarh edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 193 sayılı Gelir vergisi Kanununun “Emsal Kira Bedeli, başlıklı 73.maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde de, kiraya verilen mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedellerinden aşağı olamayacağı, bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin, bu mal ve hakların kirası addolunacağı ve arazide emsal kira bedelinin, Vergi Usul Kanununa göre taayyün eden vergi değerinin % 10’u olduğu hükmü öngörüldüğune ve vergi değerinin ne olduğu hususu da Vergi Usul Kanununun 268.maddesi ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun belirlendiğine göre; vergi değerinin, arazilerin emsal kira bedellerinin, dolayısiyle vergi matrahının tesbitinde kanuni ölçü olduğu açıktır.
Bu durumda; zirai faaliyetinden dolayı dönem kazancını beyan ederek vergilerini ödediğinde ihtilaf bulunmayan davacının, 1980 takvim yılında bedelsiz olarak oğullarının kullanımına bıraktığı arazilerin emsal kira bedellerinin, vergi değeri ölçütüne göre belirlenerek hesaplanacak matrah farkı üzerinden ikmal tarhiyatı yapılması gerekirken, takdir komisyonunca yetkisiz olarak takdir olunan matrah üzerinden re’sen tarhiyat yapılmasında açıklanan kanun hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle Vergi Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin (2) nolu bendi uyarınca aynı nedenlerle dava konusu tarh işlemi ile ona bağlı ceza kesme işleminin iptaline karar verildi.