3. Daire 1986/1151 E. , 1986/2209 K.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 2209
Esas Yılı : 1986
Esas No : 1151
Karar Tarihi : 12/11/986
BEYANDA BULUNULAN GELİRDEN DAHA FAZLA KİRA GELİRİ ELDE EDİLDİĞİ SAPTANMADAN EMSAL KİRA ESASINA GÖRE TARHİYAT YAPILAMAYACAĞI HK.
Yükümlü adına 1983 dönemi için beyan ettiği gayrimenkul sermaye iradının, emsal kira bedelinden az olduğu nedeniyle emsal kira bedeli esas alınarak bulunan matrah farkına göre salınan kusur cezalı gelir vergisini onayan Vergi Mahkemesi kararı bozulması istemiyle temyiz edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1.maddesinde; Gelir Vergisine tabi gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratlarının safi tutarı olarak tanımlanmış, aynı kanunun 70.maddesinin birinci bendinde de; bina ve arazinin sahibi, mutassarrıfı veya zilyedi tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar, gayrımenkul sermaye iradı olarak kabul edilmiştir.
Her iki maddede de; gelir vergisine tabi olacak kazanç ve irat elde et me koşuluna bağlanmıştır. Başka bir deyimle elde edilmeyen kazanç ve iradın vergilendirilmesi olanaksızdır.
Gayrımenkulletin kiralanmasına ilişkin hükümler genel olarak, Borçlar Kanununda, özel olarak 6570 sayılı Gayrımenkul Kiraları Hakkında Kanun da düzenlenmiştir. 6570 sayılı Kanunun 1.maddesinde, belediye teşkilatı olan yerlerdeki taşınmazların kiralanmalarında ve kiralayanla kiracı arasındaki hukuksal ilişkilerde bu Kanunun ve Borçlar Kanununun aynı kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanması öngörülmüş, 7.maddesinde tarhiye sebepleri sayılmış ve 11.maddesinde de kira sözleşmesinin bitiminden itibaren en az onbeş gün evvel mecurun tahliye edileceği bildirilmesiği takdirde sözleşmenin kendiliğinden yenilenmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 70.maddesiyle vergi mevzuuna alınan kira parası, yukarıda açıklanan hükümlere göre taraflarca düzenlenen kira sözleşmesine bağlı olduğundan kiralayanın, tek taraflı iradesiyle kira parasının artırılması, hukuk sistemimizin özel düzenlemesi gereği olanak sızdır. Diğer yandan uygulamada, kira parasının kiralayanın başvurusu üzerine, kendiliğinden yenilenen sözleşmeler bakımından toptan eşya fiyatları endeksine göre yargı yerlerince tesbiti yoluna gidildiği, ancak eski tarihlerde kiralanmış binalardan bu suretle sağlanan artışların aynı tarihte yapılan yeni bir kira sözleşmesiyle tarafların uygun buldukları kira parası düzeyine ulaşmadığı bilinen bir gerçektir. Gelir Vergisi Kanununun 2.maddesinin son fıkrasında yazılı kazanç ve iratların, aynı kanunda aksine hüküm bulunmadıkça gerçek ve safi tutarları üzerinden vergiye tabi olduğu kuralına dayanılarak, 73.maddesinde bu kurala bir istisna getirildiği ve kiralanan mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağından kurala bağlandığı ileri sürülebilirsede; Kanunun 70.maddesinde “elde etme” esasının kabul edilmiş olması nedeniyle emsal kira bedeli esasının, aynı kanunun ikinci maddesinin son fıkrasına istisna oluşturmadığı sonucuna varılmaktadır. Yükümlünün ilgili yılda emsal kira bedeli düzeyinde kira elde etmemesi ne karşın, beyanda bulunduğu kiralardan daha fazla kira elde ettiği saptanmadan, emsal kiraya göre tarhiyat yapılmasında ve bu tarhiyatın onanması yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.