Danıştay Kararı 2. Daire 2023/684 E. 2023/1059 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2023/684 E.  ,  2023/1059 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/684
Karar No : 2023/1059

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Mardin ili, … Müdürlüğü emrinde … olarak görev yapan davacının, 2013 yılı performans değerlendirme puanının 4,00 (çok iyi) olarak belirlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince, Danıştay İkinci Dairesinin 27/04/2022 günlü, E:2021/2010, K:2022/2352 sayılı bozma kararına uymak suretiyle verilen temyize konu kararla; davacının 2013 yılı performans puanının 4,00 olarak belirlendiği, bu puanın “çok iyi” olarak değerlendirilen performans puan türü olduğu, Performans Değerlendirme Formunda yapılan puanlamalarda “gözlenen performans ortalamanın çok altında” ölçeğinin seçilmediği, dolayısıyla performans gözlem ve takip formuna olumsuz ve somut bilgi niteliğindeki kayıt girişinin zorunlu olmadığı, diğer taraftan, dava konusu 2013 yılı performans döneminde davacının “kayda değer” bir performansının da bulunmadığı, ayrıca hak edilen puanın daha yüksek seviyede olması gerektiği yönündeki iddiaların somut bilgi ve belgeler ile delillendirilmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; davalı idarenin vekil ile temsil edilmediği halde temyize konu kararda vekalet ücretine hükmedildiği, diğer taraftan, dava konusu performans puanının objektiflikten uzak, keyfi değerlendirmelerle düşük takdir edildiği, davalı idarece performans puanının düşük olmasının sebeplerinin izah edilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
1- İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2- Mahkeme kararının hüküm fıkrasında belirtilen vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik yapılan incelemede;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, bu Kanun’da hüküm bulunmayan yargılama giderlerine ilişkin hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri içinde sayılmış; 332. maddesinde de, yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedileceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği belirtilmiş; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı düzenlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
49. maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı; uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman, hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Davada; İdare Mahkemesince 19/11/2015 günlü, E:2014/1063, K:2015/876 sayılı ilk karar ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27/04/2022 günlü, E:2021/2010, K:2022/2352 sayılı kararıyla bozulduğu, Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın reddine karar verdiği ve yargılama giderlerinin de davanın başından itibaren yapılan masraflar dikkate alınarak hesaplandığı, davalı idare lehine ise 5.500,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür.
Bakılan davada; temyize konu İdare Mahkemesi kararında davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmiş ise de, yargılama süreci incelendiğinde, davalı idarenin savunma dilekçesinin il emniyet müdürü yardımcısı tarafından, temyiz dilekçesinin ise vali yardımcısı tarafından verilmiş olduğu, yargılamanın hiç bir aşamasında davalı idareyi temsilen avukat vekilin yer almadığı dikkate alındığında, bozma üzerine uyuşmazlığın esasına yönelik her hangi bir şekilde hukuki yardımda bulunulmamasına karşın güncel tarife üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün bir eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasında yer alan “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin çıkartılarak, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile, …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, esasına yönelik kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan Mahkeme kararının vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Temyiz aşamasında davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderlerinin, haklılık oranına göre …-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, temyiz yargılama giderinin kalan kısmı olan …TL’nin ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.