Danıştay Kararı 2. Daire 2023/527 E. 2023/1624 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2023/527 E.  ,  2023/1624 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/527
Karar No : 2023/1624

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … (…) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Davalı idarede Destek Hizmetler Daire Başkanı olarak görev yapan davacı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 68, 76, 92 ve 93. maddeleri ile 2560 sayılı İSKİ Kanunu’nun 11’inci maddesi uyarınca, Elektrik, Makina ve Malzeme İkmal Dairesi Başkanlığı emrine 1. dereceli “uzman” kadrosuna atanmasına ilişkin OSKİ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … (Kapatılan) … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; hakkında yapılmış herhangi bir soruşturma veya verilmiş bir disiplin cezası ya da görevinde başarısız yahut yetersiz olduğuna ilişkin herhangi bir somut tespit bulunmayan davacının, salt takdir yetkisi kullanılarak “Daire Başkanlığı” görevinden alınarak, “Uzman” olarak atanması demokratik bir toplumda zorunlu bir ihtiyaca karşılık gelmediğinden Anayasa ve AHİS’de düzenlenen “özel hayata saygı” ilkesini ihlal ettiği gibi dava konusu işlemde hukuka uyarlık da bulunmadığı, Anayasa’nın 125’inci maddesinin son fıkrasında yer alan, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükmü karşısında, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden (01/12/2020) itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönünün bulunmadığı, daire başkanlığı kadrosunun, görevde yükselme, sınav, mülakat gibi seçici nitelikte belirli kriterler aranmadan atama yapılabilecek bir kadro olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının daire başkanlığı görevinden Elektrik, Makina ve Malzeme İkmal Dairesi Başkanlığı emrine 1. dereceli “uzman” kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmediği, öte yandan, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunun saptanması ve davanın reddine karar verilmesi nedeniyle davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, (Kapatılan) … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına, davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; hiçbir gerekçe gösterilmeden daire başkanlığı görevinden alınarak, uzman olarak atandığı, atama konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de; bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk denetimine tabi olacağı, görevini başarı ile yerine getiremediğine dair bilgi ve belgenin İdare tarafından dosyaya sunulmadığı, İdarenin takdir yetkisini hukuka uygun kullanmadığı ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Ordu Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünde Destek Hizmetler Daire Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 68, 76, 92 ve 93. maddeleri ile 2560 sayılı İSKİ Kanunu’nun 11’inci maddesi uyarınca, Elektrik, Makina ve Malzeme İkmal Dairesi Başkanlığı emrine 1. dereceli “uzman” kadrosuna atanmasına ilişkin OSKİ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; “Kurumlara görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memuru bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
‘un ” Teşkilat ve personel” başlıklı 12. maddesinde; “Genel Müdürlük, hizmetin gerektirdiği sayıda daire başkanlığı, müdürlük ve bunlara bağlı ait kademe birimlerinden teşekkül eder ve İSKİ’nin ihtisas isteyen kadroları, o ihtisasla ilgili meslek erbabından oluşturulur. Daire başkanları Teftiş ve Kontrol Kurulu Başkanı ve 1 inci Hukuk Müşaviri Genel Müdürün teklifi, yönetim kurulunun kararı ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının onayı ile, müdürler, teknik elemanlar, avukatlar, müfettişler, daire başkan yardımcıları ve doktorlar Genel Müdürün teklifi üzerine Yönetim Kurulu kararı ile, İSKİ’nin diğer personeli Genel Müdür tarafından atanır.”… düzenlemesine; aynı Kanun’un Ek Madde 5 hükmünde ise: “Bu Kanun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanır.
” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümler ile memurların atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullanıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği göz önünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulması gerekirken, kararda; bu gerekçenin yanı sıra, “daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, bu kadrolara ilişkin olarak davalı idarenin atama ve görevden alma konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu…” değerlendirmesine yer verilmiş olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; davanın reddi yolunda verilen kararda yer verilen diğer gerekçenin hukuka uygun bulunması karşısında, bu husus, anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, ,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.