Danıştay Kararı 2. Daire 2023/144 E. 2023/640 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2023/144 E.  ,  2023/640 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/144
Karar No : 2023/640

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … İli … İlçesi … Eğitim Merkezinde Makine Tek.Makine Tas.Tek./Makine ve Kalıp Öğretmeni olarak görev yapan davacı tarafından, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamladığından bahisle Mebbis sistemindeki kayıtlarının “zorunlu çalışma yükümlüsü değildir” şeklinde düzeltilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E-… sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idareye bağlı olarak görev yapan öğretmenlerin mevzuat düzenlemeleri uyarınca zorunlu çalışma yükümlülüğüne tabi oldukları, anılan düzenlemeler uyarınca 06/05/2010 tarihinden önce öğretmen olarak göreve başlayanların zorunlu çalışma yükümlülüğünden muaf olduklarının düzenlendiği, öte yandan öğretmen kadrosu dışındaki bir kadroda davalı idarede ya da başka bir kurumda “zorunlu hizmet yükümlülüğünü” yapmış olmanın öğretmen olarak zorunlu çalışma yükümlülüğüne tabi olma durumunu etkilemediği, anılan düzenlemelerin münhasıran öğretmen kadrosunda görev yapanların zorunlu çalışma yükümlülüğüne tabi olduğu, bunun istisnasının ise 06/05/2010 tarihinden önce yine öğretmen olarak göreve başlayanların oluşturduğu anlaşılmakta olup, … tarih ve … sayılı kararname ile Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne öğretmen olarak atanan davacının 06/05/2010 tarihinden önce öğretmen kadrosunda herhangi bir çalışmasının olmadığı, bu tarihten önceki polis memuru kadrosundaki çalışmasının ise öğretmen kadrosu için getirilen zorunlu çalışma yükümlülüğüne etkisi olmadığı anlaşıldığından, davacının Emniyet Genel Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamladığından bahisle Mebbis sistemindeki kayıtlarının “zorunlu çalışma yükümlüsü değildir” şeklinde düzeltilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E-… sayılı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan davacı tarafından zorunlu hizmetten muaf olmak şeklinde bir talebi olmadığı, zorunlu hizmet görevini polis memuru olarak görev yapmakta iken yerine getirdiği için Mebbis kayıtlarının “zorunlu hizmet yükümlüsü değil” şeklinde düzeltilmesini istediği beyan edilmiş ise de davalı idarenin Mebbis kayıtlarının öğretmenlik kadrosuna ait olan zorunlu çalışma yükümlülüğünü gösterdiği, davacının 06/05/2010 tarihinden önce öğretmen kadrosunda herhangi bir çalışmasının olmaması nedeniyle anılan kayıtlarının “zorunlu çalışma yükümlüsü değildir” şeklinde düzenlenmesinin hukuken olanaklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun bulunması nedeniyle, istinaf başvurusunun reddine kesin olarak hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … günlü, E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararıyla; Dairelerince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, zorunlu hizmet yükümlülüğü ile ilgili bir uyuşmazlığa ilişkin olduğu ve bu nevi davalarla ilgili olarak Bölge İdare Mahkemelerince verilen kararlara karşı 2577 sayılı Yasanın değişik 46. maddesi uyarınca temyiz yoluna gidilemeyeceğinin tespit edildiği, bu nedenle davacı temyiz başvurusunun anılan Yasa’nın değişik 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca reddi gerektiği gerekçesiyle, davacı tarafın temyiz başvurusunun reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; kararın Anayasanın 125. maddesine aykırı hüküm içerdiği, Bölge İdare Mahkemesinin hangi maddeye göre kesin hüküm kurduğunun belirtilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, kararı veren … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.