Danıştay Kararı 2. Daire 2022/636 E. 2023/487 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/636 E.  ,  2023/487 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/636
Karar No : 2023/487

KARŞILIKLI TEMYİZ EDENLER
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, davalı idare tarafından esastan, davacı tarafından ise davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Emniyet Genel Müdürlüğü … Başkanlığında 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı, kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin … günlü, …sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu işlemin iptaline, tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; anılan kararın karşılıklı olarak temyiz edilmesi üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 13/03/2017 günlü, E:2016/25826, K:2017/6890 sayılı kararıyla davanın esasına ilişkin kısmının onanmasına, vekalet ücreti yönünden ise bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararıyla; hukuk müşavirince takip edilen dava her ne kadar tazminat istemi yönünden “karar verilmesine yer olmadığı” kararı ile sonuçlanmış ise de, bu kararın tazminat isteminin “reddi” ile benzer nitelikte hukuki sonuç doğurması nedeniyle davalı … Genel Müdürlüğü lehine; dava konusu işlemin iptal edilmesi nedeniyle de davada vekili aracılığıyla temsil edilen davacı lehine; yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle taraflar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idarenin İddiaları: Usul ve yasaya aykırı olan İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacının İddiaları: Davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN CEVABI :
Davalı idarenin Cevabı : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Davacının Cevabı : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz istemi bakımından temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına; davalı idarenin temyiz isteminin ise incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I- Davacının temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, İdare Mahkemesinin ilk kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan ve 3622 sayılı Kanun ile değişik 48. maddesinin 6. fıkrasında, “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren mahkeme veya Danıştay daire başkanı tarafından verilecek onbeş günlük süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı taktirde, mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay Dairesi, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı vekili tarafından, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği, dosyanın işleme konulabilmesi ve tekemmül ettirilebilmesi için verilmesi zorunlu olan 397,80-TL başvuru harcı, 168,30-TL karar harcı ve 100,00-TL pasta giderinin giderinin 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca tamamlanması, aksi halde temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağı hususunun Dairemizin 21/06/2022 günlü Başkanlık yazısı ile 26/06/2022 tarihinde davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, söz konusu noksanlığın giderilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca harç giderinin tamamlanmaması nedeniyle davacının temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
II- Davalı idarenin, Mahkeme kararının davanın esasına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde; Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 49. maddesinin 5. fıkrasında ise; kararların kısmen onaylanması ve kısmen bozulması hallerinde kesinleşen kısmın Danıştay kararında belirtileceği kurala bağlanmış olup, temyiz yoluna, aleyhine karar verilen taraflarca başvurulabileceği açıktır.
İdari işlemler hakkında iptal davası açılabilmesi için öncelikle idari işlemin ilgilinin hukuki menfaatini ihlal etmesi koşulunun varlığı arandığı gibi, kanun yoluna başvurmada da hukuki yarar bulunması gerekmektedir. Başka bir deyişle, kanun yoluna başvuranın, aleyhine kanun yoluna başvurduğu kararın bozulması veya değiştirilmesinde korunmaya değer hukuki menfaatinin bulunması şarttır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal hakların yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi yolunda verilen Mahkeme kararının, iptale ilişkin kısmının Danıştay Beşinci Dairesinin 13/03/2017 günlü, E:2016/25826, K:2017/6890 sayılı kararıyla onanmasına, vekalet ücreti yönünden ise bozulmasına karar verildiği, davalı idarenin karar düzeltme isteminin de reddedilmesi nedeniyle kararın iptale ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının kesinleştiği, daha sonra Mahkemece bozma kararına uyularak, taraflar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idare tarafından dosyaya sunulan temyiz dilekçesinde ise; Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanarak kesinleşen iptale ilişkin kısmına yönelik hukuka aykırılık iddialarına yer verilerek bozulması istenilmektedir.
Bu durumda; davalı idarece bozma kararı sonrasında hakkında hüküm kurulmayan ve kesinleşen kısma yönelik iddialarla yapılan temyiz isteminin incelenmesine de yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİ YÖNÜNDEN; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı hakkında TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNULMAMIŞ SAYILMASINA,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.