Danıştay Kararı 2. Daire 2022/548 E. 2022/6781 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/548 E.  ,  2022/6781 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/548
Karar No : 2022/6781

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Dava; … Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde “Mali Hizmetler Dairesi Başkanı” kadrosunda görev yapan davacının, “Şube Müdürü” olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; daire başkanlığı kadrosunun üst düzey kadro olduğu, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları, ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idarelere tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabul edilmesinin, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönünün bulunmadığı, belediye başkanlarının görevlerini kamu görevlisi olarak yürütmesine karşın görevlerinin seçim süresi ile sınırlı bulunduğu, yürütülen görevin devamı için seçimlerde tekrar başarılı olunmasının zorunlu olduğu, seçilmiş kamu personeli olan belediye başkanlarının, atama suretiyle görev yapan kamu personelinin görevlerinin gereği gibi ve başarılı bir biçimde yürütülememesi halinde doğacak müeyyidelerin yanında bir de seçilememek suretiyle bu görevinin sona ermesi sonucuyla karşılaşacağından, görev yapacağı personeli seçme ve atama hakkı ile yetkide paralellik ilkesi gereğince görevden alma hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınarak şube müdürü olarak atanması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; davalı idare bünyesinde daire başkanlığı kadrosunda bulunan davacının, görevinde yetersizliği/başarısızlığı veya kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından bu kadrodan alınmasını gerektirecek nitelikte hukuken geçerli başka bir neden ortaya konulmaksızın, salt takdir yetkisi kullanılarak tesis edilen dava konusu işlemde ve davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, her ne kadar davalı idarece sunulan bilgi ve belgelerden, davacının genel sekreter yardımcısıyla ilgili olarak “beni genel sekreter yardımcısı ilgilendirmez benim muhatabım belediye başkanıdır” sözlerini söylediği ve odayı boşaltmama eylemini gerçekleştirdiğinden bahisle 05/02/2018 tarihli işlemle, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin A/h fıkrası uyarınca uyarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakta ise de, söz konusu cezanın davacının daire başkanlığı kadrosuna atanmasından önce olduğu, anılan cezadan sonra daire başkanlığı kadrosuna atandığı dikkate alındığında, bu cezanın da daire başkanlığı kadrosundan alınmasını haklı gösteremeyeceği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; görevde yükselme sınavına tabi olmayan yönetici kadrolarına atama konusunda idarenin geniş bir tercih ve takdir yetkisinin bulunduğu ve bu yetkinin belirli bir kişi lehine kullanmaya yargı kararıyla zorlanamayacağı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; … Büyükşehir Belediye Başkanlığı emrinde şube müdürü olarak görev yapmakta iken 26/10/2018 tarihli Olur’la Mali Hizmetler Dairesi Başkanı kadrosuna ataması yapılan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi gereğince … günlü, … sayılı dava konusu işlemle şube müdürü olarak atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde, “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst veya kurum içinde aynı veya başka yerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” kuralına yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Personel istihdamı” başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında, “Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur.” hükmü düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen hükümler ile, memurların atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Dava konusu uyuşmazlıkta; davacının, 2000 – 2002 yılları arasında Odunpazarı Belediye Başkanlığında, 2003 – 2011 yılları arasında ise Bozova Belediye Başkanlığında zabıta memuru olarak çalıştığı, 21/11/2011 tarihinde başladığı Bozova Belediye Başkanlığı Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü görevinden naklen … İlçe Özel İdare Müdürü olarak atandığı, 11/04/2012 tarihinden itibaren bu görevine devam ettiği, 31/03/2014 tarihinde 6360 sayılı Yasa gereği devir kapsamında Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığında şube müdürü kadrosunda görevine başladığı, bilahare 26/10/2018 tarihli Olur’la Mali Hizmetler Dairesi Başkanı olarak atamasının yapıldığı, 30/10/2018 günlü işlemle, kadrosu uhdesinde kalmak üzere görevlendirildiği Muhtarlık İşleri Şube Müdürlüğü görevini yürütmekte iken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi gereğince … günlü, … sayılı dava konusu işlemle, Daire Başkanlığı kadrosundan alınarak Şube Müdürü olarak atamasının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının geçmiş hizmetleri incelendiğinde; idarenin, davacıyı Daire Başkanlığı kadrosuna 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde ifadesini bulan takdir yetkisi kapsamında atadığı görülmekte olup, davalı idarenin atama konusunda sahip olduğu bu yetkinin davacıyı görevden alma konusunda da mevcut olduğunun kabulü noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Bu bağlamda; olayda, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği gözönünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının davalı idareye iadesine,
4. 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.