Danıştay Kararı 2. Daire 2022/4581 E. 2023/1817 K. 05.04.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/4581 E.  ,  2023/1817 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4581
Karar No : 2023/1817

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince, Danıştay Onaltıncı Dairesinin 06/04/2016 günlü, E:2015/26287, K:2016/2452 sayılı bozma kararına uyularak verilen … günlü, E:…, K:…. sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Iğdır İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yapan davacı, Muğla İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yaptığı dönemde naklen tayin talebinde bulunanlara aracı vasıtasıyla yolluklarını vermeleri şartıyla muvafakat vereceğini bildirdiği ve yolluklarına el koyduğu iddiası ile hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucu memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici eylemde bulunduğu gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca “Devlet memurluğundan çıkarma cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 23/10/2013 günlü, 48-1 sayılı kararının iptali, bu karar nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği, manevi yönden zarara uğradığı iddasıyla 5.000-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının Muğla İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yaptığı dönemde naklen tayin talebinde bulunanlardan, muvafakat karşılığında ve atamalarının gerçekleşmesi halinde aracı vasıtası ile banka promosyonları ve sürekli görev yolluklarını aldığı, muvafakat karşılığında yolluk veya promosyon vermenin şart olduğunu söylediği/aracı kıldığı memura söylettiği iddialarına ilişkin olarak soruşturma kapsamında alınan ifadeler incelendiğinde davacının eylemlerinin, memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle anılan eylemlerin 657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesinde yer alan suç kapsamında görülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, buna karşılık davacının soruşturma raporu ile tespit edilen …’nin atanması ile ilgili eyleminin aynı Yasa’nın 125/C-ı maddesi uyarınca aylıktan kesme cezasını gerektiren, “hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” suçunu oluşturduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptaline; davacıya isnat edilen eylemlerin “Devlet memurluğundan çıkarma” cezasını gerektirecek nitelik ve ağırlıkta olmadığı halde davalı idarece bu yönde değerlendirme yapıldığı, bu durumun ise davacıda üzüntü ve kedere yol açmasının doğal olduğu ve davacının manevi yönden zarara uğradığı değerlendirilerek, yaşadığı sıkıntı ve üzüntünün kısmen de olsa tatmin edilmesi amacıyla 5.000,00-TL manevi tazminat talebinin kabulü ile anılan tutarın davalı idare tarafından davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının, … ve …’nin naklen atanmalarına muvafakat verilmesi karşılığında banka promosyonlarını ve sürekli yolluklarını istediği, verilmemesi halinde atamalarını engelleyeceğini söylediği, mülkiye başmüfettişinin, atamaları gerçekleşen kişilerden aldığı ifadeler ve diğer tanık ifadelerinden davacının “memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiilini işlediğinin anlaşıldığı, dava konusu Devlet memurluğundan çıkarma cezasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının iki farklı disiplin cezası ile tecziye edildiği, tazminat isteminin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İcbar suretiyle irtikap suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 250. maddesinde “Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etmek” olarak tanımlanmış; irtikap suçu, Anayasa’nın 76. maddesinde yüz kızartıcı suçlar arasında sayılmıştır.
UYAP kayıtları incelendiğinde; davacının, naklen atanma talebinde bulunan memurlara muvafakat verme karşılığında kendisine yarar sağlama amacına yönelik işbu davanın konusunu oluşturan eylemleri ile birlikte, nikah işlemleri için başvuranlardan dosya masrafı ve benzeri adlarla fazla para alınmasına yönelik eylemler nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı esasına kayıtlı dava dosyasında irtikap suçundan yargılandığı görülmektedir.
Davalı idare tarafından, fiilin hukuki nitelendirmesinde hata yapılmamış olmakla birlikte, davacıya isnat edilen fiillerin Türk Ceza Kanunu’nda açıkça tanımlanmış olması nedeniyle, davacının bu suçu işleyip işlemediği ancak ceza mahkemesince verilecek karar sonucunda belirlenebilecektir.
Bu durumda, söz konusu ceza yargılamasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun İdare Mahkemesince araştırılması ve davacı hakkındaki ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fiilin işlenip işlenmediği konusunda yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : … İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, … İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yaptığı dönemde naklen tayin talebinde bulunanlara aracı vasıtasıyla yolluklarını vermeleri şartıyla muvafakat vereceğini bildirdiği ve yolluklarına el koyduğu iddiası ile hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucu memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici eylemde bulunduğu gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca “Devlet memurluğundan çıkarma cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali, bu karar nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği, manevi yönden zarara uğradığı iddasıyla 5.000-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1- Davalı idarenin, Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi incelendiğinde;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen kararın anılan kısımları, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2- Davalı idarenin, Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi incelendiğinde;
Hukuka aykırı idari işlemler sebebiyle manevi bir zarardan söz edilebilmesi, dolayısıyla manevi tazminata hükmedilebilmesi için; öncelikle ilgilinin kişisel varlık ve haklarına hukuka aykırı, ağır bir saldırıda bulunulmuş olması, bu nedenle ilgilinin ağır bir elem ve üzüntü duyması ya da ilgilinin şeref ve onurunun zedelenmesi veya kişinin fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi gerektiği Danıştayın istikrar kazanmış içtihatları ile kabul edilmiştir. Bir idari işlemin yargı kararı ile iptal edilmiş olması doğrudan doğruya tazminat hakkı doğurmayacağı gibi her iptal sebebinin hizmet kusuru oluşturduğu ve ilgili açısından tazminat hakkı doğuracağı da söylenemez.
Dosyanın incelenmesinden; … İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yapan davacı hakkında, Muğla İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yaptığı dönemde, Yatağan Nüfus Müdürlüğü’nde V.H.K.İ. olarak çalışan … aracılığıyla, naklen tayin talebinde bulunanlardan, muvafakat verme karşılığında yolluk ya da almış oldukları banka maaş promosyonunu vermelerini istediği ve aldığı yönündeki iddialar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan …’nin, Eskişehir’e naklen atanmak istemesi nedeniyle muvafakat konusunda davacı ile görüşmesinden 15 dakika kadar sonra ….’ın kendisini telefonla aradığı, naklen atanma isteğine muvafakat edilmesi için fedakarlıkta bulunması gerektiği, yapacağı fedakarlığın yolluğunu il müdürünün kullanımına bırakmak olduğu, bunun yarısını muvafakat yazısı yazılmadan önce yarısını da tayini çıktıktan sonra vermesini istediği, bu isteğin kendisi tarafından kabul edildiğini, ancak naklen atanmak isteğiyle dilekçe verdiği Eskişehir Valiliğinden gelecek yazı, davacının görevden ayrıldığı tarihe kadar gelmediğinden para vermek zorunda kalmadığını ifade ettiği, …’nun ifadesinde kendisinden muvafakat karşılığı yolluk talebinde bulunulmadığını, ancak yolluğunu verirse tayinin olacağını, davacı ile konuşması gerektiğini söyleyen memur arkadaşlarının olduğunu, kendisinin de gerekirse yolluğumu veririm diye yanıt verdiğini; …’nun tayini için muvafakat karşılığında yolluğunu verdiğini beyan ettiği yönünde tanık ifadesi bulunduğu; soruşturma kapsamında Muğla’da görev yapıp tayin isteyen birçok kişiden de davacının bizzat veya aracı vasıtasıyla yolluk veya promosyon talebinde bulunduğu ancak bu eylemler yönünden ceza zamanaşımı nedeniyle ceza teklif edilemediği, neticede …’nun atanması ile ilgili husus da göz ardı edilecek olsa dahi sadece ….’nin ataması ile ilgili hususların bile, 657 sayılı Yasa’nın 125/E-g maddesinde yer alan ”Memurluk sıfatı ile bağdaşmayan nitelik ve derece yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” eylemi kapsamında Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektirdiği yönündeki teklifin Yüksek Disiplin Kurulu tarafından kabulü üzerine, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırıldığı ve bu işlemin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan; UYAP kayıtları incelendiğinde, davacının … İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yaptığı dönemde, Marmaris, Bodrum, Fethiye ve Ortaca İlçe Nüfus Müdürlüklerince yapılan evlendirmeler nedeniyle nikah için müracaatta bulunanlardan Değerli Kağıtlar Kanunu uyarınca Uluslararası Aile Cüzdanı için alınması gereken miktardan, dosya masrafı ve benzeri adlarla fazla para alınarak davacıya bu paradan pay verildiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin başka bir işlemin iptali istemiyle dava açtığı, hem bu davanın hem de davacının disiplin cezasına konu eylemleri nedeniyle yargılandığı ceza davasının devam ettiği görülmektedir.
Bu itibarla, dava konusu Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde davalı idarenin tazminat ödemekle yükümlü tutulmasını gerektirecek bir hizmet kusuru işlendiğinden bahsedilemeyeceği gibi, bu işlemin herhangi bir nedenle hukuka aykırı görülerek iptal edilmiş olması da hizmet kusurunun varlığını kabule yeterli gelmeyecektir.
Bu nedenle; uyuşmazlık konusu olayda, manevi tazminat için gereken şartların oluşmadığı dikkate alınarak davacının manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, istemin kabulüne karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ İLE …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA oyçokluğuyla,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ İLE anılan Mahkeme kararının, davacının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA oybirliğiyle,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, … İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yaptığı dönemde naklen tayin talebinde bulunanlara aracı vasıtasıyla yolluklarını vermeleri şartıyla muvafakat vereceğini bildirdiği ve yolluklarına el koyduğu iddiası ile hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucu memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici eylemde bulunduğu gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca “Devlet memurluğundan çıkarma cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 23/10/2013 günlü, 48-1 sayılı işleminin iptaline, bu işlem nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği, manevi yönden zarara uğradığı iddasıyla 5.000-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Iğdır İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yapan davacının, Muğla İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak görev yaptığı dönemde naklen tayin talebinde bulunanlardan, atamalarına muvafakat verilmesi için yolluklarını ya da almış oldukları banka maaş promosyonunu vermelerini veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan … aracılığıyla istediği ve aldığı yönündeki iddialar sebebiyle yapılan soruşturma sonucu düzenlenen … günlü, … sayılı soruşturma raporunda; Ula Nüfus Müdürlüğünde çalışan ….’nin Eskişehir iline naklen atanmasına muvafakat verilmesi karşılığında yolluğunun verilmesinin istendiği ancak Eskişehir ilinde boş kadro bulunmaması nedeniyle atamasının gerçekleştirilmediği, yine …, … ve …’den yolluklarının …’den de banka promosyonunun istendiğinin anılanların ifadelerinden anlaşıldığı, soruşturma konusu iddia ile ilgili olarak herhangi bir mülahazayla …., …, … ve …’nin naklen atanması ile ilgili hususlar göz ardı edilse bile sadece …’nin ataması ile ilgili hususların davacının, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yeterli olduğu mütalaasıyla davacının eylemine uyan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesinde tanımlanan ”Memurluk sıfatı ile bağdaşmayan nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili nedeniyle ”Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezasıyla tecziye edilmesinin teklif edildiği, bunun üzerine davacının dava konusu Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca ”Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezasıyla tecziyesine karar verildiği görülmektedir.
Dava dosyasında bulunan soruşturma raporu ve eklerinin birlikte değerlendirilmesinden, İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü olarak naklen tayin talebinde bulunanlara muvafakat verme konusunda yetkili kişi olan davacının, başka ile naklen atanma talebinde bulunan personelin atanmalarına muvafakat vermesi karşılığında yolluklarını ve banka promosyonlarını istediği hususunun, hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucu sübuta erdiği, kaldı ki soruşturmaya konu fiilleri nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı esasına kayıtlı dava dosyasında irtikap suçundan yargılanmasının devam ettiği hususu da gözönüne aldığında, davacının, üzerine atılı “memurluk sıfatı ile bağdaşmayan nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” suçunu işlediği sonucuna varılarak, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık, bu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında da hukuki isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin karar kısmının da bozulması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.