Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2022/4420 E. , 2023/154 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4420
Karar No : 2023/154
DOSYA ESAS KAYDININ KAPATILMASI KARARI
Davacı … tarafından; 2014 yılı terfi döneminde bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal hakların ödenmesine karar verilmesi istemiyle Emniyet Genel Müdürlüğüne karşı açılan davada; Danıştay İkinci Dairesinin 26/10/2021 günlü, E:2021/2681, K:2021/3745 sayılı kısmen bozma kararına uyulmak suretiyle işlem nedeniyle yoksun kalındığı belirtilen özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın açıklama eklenmek suretiyle onanmasına dair Danıştay İkinci Dairesinin 28/09/2022 günlü, E:2022/2094, K:2022/4569 sayılı kararın davacı tarafından düzeltilmesinin istenilmesi üzerine gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesi, ehliyet konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yollama yapmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda da taraf ehliyetinin medeni haklardan yararlanma, dava ehliyetinin ise medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği hükme bağlanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 14. maddesinde, fiil ehliyetsizliği halleri arasında ”Kısıtlılık” hali de belirtilmiş; 407. maddesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her ergin şahsın kısıtlanacağı; cezayı yerine getirmekle yükümlü makamın, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 448. maddesinde ise, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerde temsil edeceği kuralına yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 513. maddesinde de, sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşmenin, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olacağı kuralı yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, yargılandığı ceza davası sonucunda davacıya mahkumiyet hükmü verildiği, cezanın infazına başlanmış olması nedeniyle yukarıda anılan hükümler uyarınca … Sulh Hukuk Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile …’in davacıya vasi olarak atandığı ve bu kararın 30/04/2022 tarihinde kesinleştiği, temyize konu kararın … İdare Mahkemesince davayı yürütmeye yetkili adı geçen vasiye tebliğ edilmesi gerekirken davacı vekili Av. …’a tebliğ edildiği, 18/11/2022 tarihli karar düzeltme dilekçesinin de davacı vekili Av. … tarafından sunulduğu görülmüş olup kendisine vasi tayin edilen …’in dava ehliyetini vasisi veya vasisi tarafından vekaletname verilmiş avukat marifetiyle kullanması gerekmektedir.
Bu durumda; temyizen incelenmekte olan kararın, davacının vasisi olan …’e veya vasi tarafından vekalet ilişkisi kurulan avukata tebliğ edilmesi zorunlu olduğundan, tespit edilen usuli eksiklik giderilmek suretiyle dosyanın tekemmül ettirilmesi için dava dosyasının … İdare Mahkemesine iade edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; gerekli tebliğ işleminin yapılması amacıyla dosyanın esas kaydının kapatılarak, tekemmülü sağlandıktan sonra Danıştaya gönderilmek üzere, … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.