Danıştay Kararı 2. Daire 2022/4341 E. 2023/2037 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/4341 E.  ,  2023/2037 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4341
Karar No : 2023/2037

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde … Daire Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı emrine şube müdürü olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile özlük haklarının yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde … Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı emrine uzman olarak atandığı, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, Mahkemelerinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verildiği, Mahkeme kararı gereğince 08/04/2021 tarihli işlem ile görevine başlatılmış ise de; … günlü, … sayılı işlemle Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı emrine şube müdürü kadrosuna atanması üzerine anılan işlemin iptali ile yoksun kaldığı haklarının faizi ile tarafına ödenmesi istemi ile bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, üst düzey yönetici atama ve görevden alma konusunda geniş bir tercih ve takdir yetkisine sahip olan idarenin, her türlü takdire dayalı işlemlerinde takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket etmesi gerektiğinden, davacının daire başkanlığı görevinde başarısız ve yetersiz olduğu ya da görevinden alınmasını gerektirecek bir fiili, tutum ve davranışı ile hizmete etkisi olan herhangi bir olumsuzluğu bulunduğu yönünde bir tespit bulunmadığı gibi 1. dereceli şube müdürü kadrosuna atanmasını gerektiren hukuken geçerli herhangi somut bir sebebin de davalı idarece gösterilmediği ve davacının görevinde başarısızlığı ya da yetersizliğinin bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmasına imkân sağlayacak sebeplerin de ortaya konulmadığı dikkate alındığında, Mahkemelerinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararını etkisiz kılacak şekilde, salt takdir yetkisinin kullanıldığı ileri sürülerek tesis edilen dava konusu idari işlemde gerek mevzuat gerekse Anayasa Mahkemesi ve Danıştayın istikrar kazanmış içtihatlarında vurgulanan temel ilkeler bağlamında, daire başkanlığından alınan davacının şube müdürü olarak atanmasına dair tesis edilen dava konusu işlemde hukuki isabet görülmediği; öte yandan dava konusu işlem hukuka aykırı bulunduğundan, davacının yoksun kaldığı özlük haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle uğranılan özlük hakları kayıplarının dava açma tarihi olan 17/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde düzenlenen kararın kaldırılması sebeplerinin bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun reddine hükmedilmiştir.
Danıştay İkinci Dairesinin 06/06/2022 günlü, E:2022/1673, K:2022/3328 sayılı kararıyla; davalı idare bünyesinde daire başkanı olarak görev yapan ve 01/12/2020 tarihli işlem ile bu görevinden alınarak uzman olarak atanan davacının, tekrar daire başkanlığı görevine atanmasına yönelik 08/04/2021 günlü işlemin sebep unsurunu, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı oluşturmaktadır. Başka bir ifadeyle davacı hakkında tesis edilen bu işlem yargı kararı ile iptal edilmiş olmasaydı, davacının, daire başkanlığı görevine atanmasına yönelik 08/04/2021 günlü işlemin tesis edilmeyeceği ve davacının daire başkanlığı kadrosunda görev yapmaya devam edemeyeceği nin açık olduğu, bu itibarla; davacının, önceki işleme karşı açtığı davada, … İdare Mahkemesince verilen iptal kararına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın, Danıştay İkinci Dairesi kararıyla bozulduğu göz önüne alındığında, söz konusu yargı kararları çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin, Danıştay İkinci Dairesinin 06/06/2022 günlü, E:2022/1673, K:2022/3328 sayılı bozma kararına uymak suretiyle verdiği temyize konu kararıyla; davalı idare bünyesinde daire başkanı olarak görev yapan ve 01/12/2020 tarihli işlem ile bu görevinden alınarak uzman olarak atanan davacının, tekrar daire başkanlığı görevine atanmasına yönelik 08/04/2021 günlü işlemin sebep unsurunu, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının oluşturduğu, başka bir ifadeyle davacı hakkında tesis edilen bu işlem (01/12/2020 tarihli işlem) yargı kararı ile iptal edilmiş olmasaydı, davacının, daire başkanlığı görevine atanmasına yönelik 08/04/2021 günlü işlemin tesis edilmeyeceği ve davacının uzman kadrosunda görev yapmaya devam edeceğinin açık olduğu, davacının, 01/12/2020 tarihli daire başkanlığından alınarak uzman olarak atanmasına ilişkin işleme karşı açtığı davada verilen iptal kararına yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Dairelerinin kararının Danıştay İkinci Dairesinin 23/02/2022 tarih ve E:2022/387, K:2022/727 sayılı kararıyla bozulduğu, bu kez Dairelerinin 20/04/2022 tarih ve E:2022/1029, K:2022/1344 sayılı kararı ile bozma kararına uyularak davacı hakkında tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine karar verildiği göz önüne alındığında, davacı hakkında tesis edilen 01/12/2020 tarihli uzman olarak atanmasına ilişkin işlemin hukukiliğini koruduğu, dolayısıyla yargı kararı üzerine 08/04/2021 günlü işlem ile atandığı daire başkanlığı görevine atanmasının gerekçesinin kalmadığı, böylelikle daire başkanlığı görevinden alınmasında hukuka aykırılık bulunmayan davacı hakkında idarenin takdir yetkisi kapsamında tesis edilen şube müdürü olarak atanmasına ilişkin iş bu dava konusu işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı İdarenin istinaf başvurusunun kabulüne, İstinafa konu … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Danıştay İkinci Dairesinin vermiş olduğu kararda, daire başkanlığına atanmasına ilişkin işlemin sebep unsurunu oluşturan mahkeme kararının dairece bozulduğu ve söz konusu işlemin temelinde de bu mahkeme kararının olduğu belirtmiş olup, davaya konu işlemin sebep unsuru noktasında incelemede bulunulmadığı, davaya konu işlemin sebep unsurunun, mahkeme kararının işlevsizleştirilmesi olduğu, davalı İdare tarafından, söz konusu karar yerine getirildikten sonra mahkeme kararını işlevsizleştirmek amacıyla söz konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemeleri kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkün olup, anılan Kanunun 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İkinci Dairesinin 06/06/2022 günlü, E:2022/1673, K:2022/3328 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.