Danıştay Kararı 2. Daire 2022/4288 E. 2023/591 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/4288 E.  ,  2023/591 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4288
Karar No : 2023/591

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) :… Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Davalı idare bünyesinde … Dairesi Başkanı olarak görev yapan davacı, bu görevinden alınarak 1. dereceli uzman kadrosuna atanmasına ilişkin 01/07/2019 tarihli işlemin iptali ile işlem nedeniyle uğranılan zararın işlem tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile memurların atanması konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı; görevde yükselme sınavına tabi olmayan yönetici kadrolarına atama konusunda idarenin geniş bir tercih ve takdir yetkisi bulunduğu; idarenin bu yetkisini belirli bir kişi lehine kullanmaya yargı kararı ile zorlanamayacağı gibi önemli bir sorumluluk gerektiren üst düzey yönetici kadrolarına atadığı kişileri, gelişen ve değişen kamu hizmeti anlayışı çervevesinde değiştirme konusunda da geniş bir takdir yetkisinin bulunduğu; bu durumda, daire başkanlığı kadrosunun üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğu, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınarak 1. derece uzman kadrosuna atanması yolunda tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; davalı idare bünyesine Daire Başkanı olarak atanmadan önce … Müdür Vekili olarak görev yaptığı, pek çok projede yer aldığı, liyakat sahibi olduğu, atandığı kadronun ise kariyer uzmanlıklardan olmadığı, Daire Başkanlığı görevi yaptığı dönemde yetersiz veya başarısız olduğuna dair hiçbir belge ve bilgi bulunmadığı, maaş ve özlük hakları yönünden kayba uğradığı, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; “Kurumlar görev
ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Personel istihdamı” başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında: “Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur.” hükmü yer almıştır.
Yukarıda yer verilen hükümler ile memurların atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullanıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulması gerekirken, Mahkeme kararında; bu gerekçenin yanı sıra, “daire başkanlığı kadrosunun üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları, atama ve görevden alma konusunda idarelere tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğu…” değerlendirmesine yer verilmiş olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; davanın reddi yolunda verilen kararda yer verilen diğer gerekçenin hukuka uygun bulunması karşısında, bu husus, temyize konu İdari Dava Dairesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.