Danıştay Kararı 2. Daire 2022/4149 E. 2023/701 K. 23.02.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/4149 E.  ,  2023/701 K.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2022/4149

Karar No : 2023/701

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …

VEKİLİ : Av. ….

KARŞI TARAF (DAVACI) : ….

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Bitlis İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri rütbesinde görev yapan davacı, 2015 yılı terfi döneminde bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.

… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş; anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 27/12/2018 günlü, E:2016/42187, K:2018/18954 sayılı kararıyla bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …. İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; dava dosyasında yer alan Yüksek Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele ilişkin liste ile bu listede yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri gözönünde bulundurulduğunda; davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, personel yönünden eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulanmadığı sonucuna varıldığı; nitekim, davacının 2013 yılında emniyet amiri rütbesinden 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işleme karşı açılan davada da … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… K:… sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verildiğinin görüldüğü dikkate alındığında; davacının 2015 yılı rütbe terfi döneminde Emniyet Amiri rütbesinden 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, mahrum kaldığı tüm parasal hakların dava tarihinden (02/11/2015) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mevzuat hükümleri doğrultusunda, kıdem ve liyakat hususları birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının terfi ettirilmemesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının terfi döneminde aldığı disiplin cezalarının olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Davacının, 2013 yılı terfi döneminde 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesi işlemine karşı açtığı davada, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, Danıştay İkinci Dairesinin 21/09/2022 günlü, E:2022/1503, K:2022/4375 sayılı kararıyla açıklama eklenmek suretiyle onandığı; karar düzeltme isteminin de Danıştay İkinci Dairesinin 14/02/2023 günlü, E:2023/154, K:2023/356 sayılı kararı ile reddine karar verilerek kesinleştiği; anılan kararın davacının … sınıf emniyet müdürlüğüne yükselmesi sonucunu doğurduğu görülmektedir.

Yukarıda aktarılan yargı kararları uyarınca, davacının 2013 yılı itibarıyla 4.sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirileceği görüldüğünden bakılan davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.

Bu itibarla İdare Mahkemesince davacının rütbe terfi işlemlerine ilişkin yargı kararları dikkate alınarak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğinden, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Öte yandan, davacının 2013 yılı itibarıyla 4.sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirileceği görüldüğünden, parasal haklarının anılan tarihten itibaren davacı tarafından ayrıca talep edebileceği, işbu dava kapsamında parasal haklar konusunda da karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulması gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2023 tarihinde dava konusu işlem yönünden oyçokluğuyla, parasal hakların kabulüne ilişkin kısmı yönünden oybirliğiyle karar verildi.

(X) KARŞI OY :

… İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 27/12/018 günlü, E:2016/18688 K:2018/18953 sayılı bozma kararında belirtilen hususlar yönünden yeniden yapılan değerlendirme üzerine verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, … İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri rütbesinde görev yapan davacının, 2015 yılı rütbe terfi dönemi itibariyla bulunduğu rütbedeki zorunlu çalışma süresini tamamlayan personel arasında 83. sırada yer aldığı, 2015 yılı terfi döneminde 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi için bekleyen 791 emniyet amirinin terfi durumunun görüşülerek, 304 personelin terfi ettirildiği, davacının almış olduğu disiplin cezası dikkate alınarak terfi ettirilmemesine karar verilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, davacının, 2013 yılı terfi döneminde 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesi işlemine karşı açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda…İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K… sayılı kararın Danıştay İkinci Dairesinin 21/09/2022 günlü, E:2022/1503, K:2022/4375 sayılı kararıyla açıklama eklenmek suretiyle onandığı görülmektedir.

Daire çoğunluğunca, “davacı hakkındaki bir üst rütbeye “terfi edemez” yönünde tesis edilen 2013 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu işleminin İdare Mahkemesince iptaline karar verildiğinden, davacının aynı rütbeye terfi edemeyeceği yönündeki 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu işlemi olan davanın konusuz kaldığı ve dolayısıyla esası hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı” gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle temyize konu kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İdari yargı denetimi idari işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimidir. Dava konusu edilen bir işlem hakkında hukuka uygunluk denetimi yapılarak hukuka aykırılığının belirlenmesi halinde işlemin iptaline karar verilmeli ve hukuk düzeninden kaldırılması sağlanmalıdır.

İdarenin davayı kabulü, işlemi geri alması veya davacının davasından feragat etmesi gibi hallerde Mahkemece “karar verilmesine yer olmadığı” kararı verilmesi mümkün ise de, olayımızda olduğu gibi daha önceki (veya daha sonraki) tarihli bir işlemin iptali üzerine görülmekte olan davanın konusuz kaldığından bahisle verilmesi hukuken doğru değildir. Birbirinden bağımsız olarak tesis edilmiş ve hukuk düzeninde sonuç doğurmaya devam eden iki işlemden birinin iptaline hükmedilmesi, diğeri hakkında karar vermemeyi gerektirmez.

Bu nedenle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararının bu kısmının onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.