Danıştay Kararı 2. Daire 2022/4059 E. 2023/305 K. 23.01.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/4059 E.  ,  2023/305 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4059
Karar No : 2023/305

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
2- DAVALI : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava, İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, … Mahallesinde … , … , … , … ve … paftada Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan 400.000,00 m² taşınmazın 980,00 m²’lik kısmının mesken (tek katlı yapı) yapılmak suretiyle davacı tarafından işgal edildiğinden bahisle 22/05/2007-21/05/2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin tahakkuk ettirilen 84.658,16 TL tutarlı, … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin 29/04/2019 günlü, E:2016/7013, K:2019/3373 sayılı bozma kararına uyularak yeniden yapılan inceleme neticesinde verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin 42.421,02-TL’lik kısmının iptaline, 42.237,14-TL’lik kısmın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; dava konusu dönemde taşınmazın kullanılmadığı, mahkemece belirlenen ecrimisil miktarının fahiş olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının aleyhine ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından; işgalin sabit olduğu, ecrimisil bedelinin mevzuata uygun olarak takdir edildiği belirtilerek İdare Mahkemesi kararının aleyhine olan kısmının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN CEVAPLARI :
Davalı idarenin Cevabı : Cevap verilmemiştir.
Davacının Cevabı: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava, İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, … Mahallesinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan 400.000,00 m² taşınmazın 980,00 m²’lik kısmının mesken (tek katlı yapı) yapılmak suretiyle davacı tarafından işgal edildiğinden bahisle 22/05/2007-21/05/2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin tahakkuk ettirilen 84.658,16 TL ecrimisilin tahsili amacıyla düzenlenen … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, “ecrimisil”, Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın İdarece talep edilen tazminat; “fuzuli şagil” ise, kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, Hazine taşınmazının zilyetliğini, yetkili idarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesiyle “bilirkişi” konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266. maddesinde; hakimin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği öngörülmüştür.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın iptale ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının temyiz istemi yönünden :
Taşınmazın bir önceki dönemi için (15/05/1997-14/05/2007) istenilen ecrimisil nedeniyle açılan davada; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, bozma kararına uyularak dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolunda verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Onuncu Dairesinin 29/04/2019 tarih ve E:2016/14614, K:2019/3368 sayılı kararıyla anılan karar onanmış olup; 2007 yılı için 7,35 TL/m² birim fiyatı üzerinden belirlenen ecrimisil bedelinde hukuka uygun bulunmuştur.
Uyuşmazlıkta ise yukarıda anılan dönemi takip eden 22/05/2007-21/05/2012 dönemi dava konusu edilmiştir. Yukarıda anılan Daire kararıyla 2007 yılının bir kısım dönemi için 7,35 TL/m² birim fiyatının uygun görülmüş, ancak davalı idare tarafından 2007 yılı için birim bedelinin 1,56 TL/m² olarak tespit edilmiştir. Davacının menfaatinin dava konusu işlemle belirlenen hukuki durumundan daha ağır bir biçimde ihlaline yol açacak şekilde aleyhe karar verilmesine olanak bulunmadığı dikkate alındığında, taşınmazın 2007 yılı için birim bedelinin 1,56 TL/m² olarak kabulü, 2008 ve sonrası yılların birim bedellerinin tespiti için ise 2007 yılı 7,35 TL/m² birim fiyatı üzerinden ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Danıştay Onuncu Dairesince bozma kararı verildiği, Mahkemece bu karara uyulmuş ide de hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2007 yılı için de 7,35 TL/m² birim fiyatı üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince bozma kararına uyulması halinde, bozma kararının icaplarına göre karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Bu durumda; 2007 yılı için, tespit edilen 1,56 TL/m² birim bedeli üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden, 2007 yılı ecrimisil tutarı yönünden eksik incelemeye dayalı olarak hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda verilen İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜ ile anılan kararın redde ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Fazladan yatırılan ve kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.