Danıştay Kararı 2. Daire 2022/4040 E. 2023/1194 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/4040 E.  ,  2023/1194 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4040
Karar No : 2023/1194

DAVACI : …’nun vârisleri … ve …
VEKİLİ: Av. …

DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde işlediği fiilden dolayı davacının, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının ve anılan işlemin dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

YARGILAMA SÜRECİ :
Danıştay Beşinci Dairesinin 26/11/2020 günlü, E:2018/2802, K:2020/5432 sayılı kararıyla;
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesinin iptali istemi yönünden;
23/01/2017 günlü, 29957 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 08/03/2018 günlü, 30354 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun hükümleri dikkate alındığında, davacı hakkında uygulanan meslekten çıkarma cezasının dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün yasal dayanağı ile ilgili herhangi bir duraksama bulunmadığı, bu Tüzük hükümleri uyarınca tesis edilen disiplin cezalarının, gerek 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gerekse 7068 sayılı Kanun uyarınca tesis edilmiş kabul edileceğinin kurala bağlandığının görüldüğü,
Bu durumda, dava konusu Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün yasal dayanağı mevcut olduğundan, anılan Tüzük’te bu yönden hukuka aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün dava konusu maddesinde, gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kişilere açıklayan personele verilecek disiplin cezalarının düzenlendiği, anılan düzenlemenin, polislik mesleğinin önem ve özelliği dikkate alınarak, toplum nazarındaki saygınlığının korunması ve teşkilat personeline duyulan güvenin sarsılmamasını sağlamak amacını haiz olduğu ve personel ve disiplin hukuku ilkelerine aykırı bir yönünün bulunmadığı; anılan eylemlerin meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmayı gerektiren fiiller arasında sayılmasının polislik mesleğinin niteliği dikkate alındığında kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu anlaşıldığından, anılan Tüzük’ün dava konusu maddesinde bu yönden de hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali istemi yönünden;
Dava konusu uyuşmazlıkta, polis memuru olarak görev yapan davacının, çeşitli adli suçlara yönelik yapılan operasyon kapsamında tutuklanan D. A. isimli şahıs ile polis okulundan arkadaş olduğu, polis memuru olan D. A. isimli şahsın meslekten çıkarıldığı, ancak, davacı ile zaman zaman telefonla, zaman zaman ise yüz yüze görüşmeye devam ettiği anlaşılmakla birlikte; dosya kapsamında yer alan tanık beyanlarının incelenmesinden, operasyon kapsamında tutuklanan şüphelilerden hiçbirisinin davacıyı tanımadıkları yönündeki beyanları da dikkate alındığında, davacı ile D. A. isimli şahıs arasındaki görüşmelerde hayatın olağan akışına aykırı olan bir yön bulunmadığı gibi, görev yaptığı ilde haklarında yürütülen bir kovuşturma bulunmamasına rağmen, kimlerin suça bulaşmış kişiler olduğunun davacı tarafından bilinmesinin beklenemeyeceği, davacı tarafından telefon konuşmasında sarf edilen sözlerin, gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belge kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığı ve yapılan operasyonu akamete uğratabilecek ölçüde önemli olmadığı,
Bu durumda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; “Gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kişilere açıklamak” suçunun sübuta ermediği anlaşıldığından, davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesinin iptali istemi yönünden davanın reddine, 24/06/2014 günlü, 2014/205 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptaline karar verilmiştir.
Anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/05/2022 günlü, E:2021/2258, K:2022/1830 sayılı kararıyla;
Davanın reddine ilişkin kısmı yönünden; temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, kararın anılan kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği,
Dava konusu 24/06/2014 günlü, 2014/205 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptaline ilişkin kısma yönelik temyiz istemi yönünden;
Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak, tefecilik, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, zorla senet imzalatmak ve işyeri kurşunlama” suçlarına yönelik yapılan soruşturmasında olayın şüphelilerinden olan ve daha önce muhtelif suçlardan dolayı meslekten ihraç edilen eski polis memuru D. A. ile davacının sık sık görüşmeler yaptığı, bu görüşmelerde davacının D. A.’ya bilgi aktardığının tespit edildiği, iletişim tespit tutanaklarına göre eski polis memuru D. A.’nın davacıya; … plaka sayılı aracın sivil emniyet aracı olup olmadığı hususunu, E. isimli bir amir ve kendilerine karşı yapılması planlanan herhangi bir operasyon olup olmadığına ilişkin sorular sorduğu, davacının; bahse konu aracın Asayiş Şube Müdürlüğüne ait ekip otosu ve ekipteki personelin arkadaşı olduğu, kendileri ile ilgili bir problem olmadığı, E. isimli şahsın KOM biriminde görevli olduğu, amir olup olmadığını bilmediği şeklinde cevap verdiği, ancak, … plaka sayılı aracın Asayiş Şube Müdürlüğüne ait ve söz konusu örgüte yönelik takip ve tarassut çalışmalarında görevli olduğu, E. isimli personelin de Asayiş Şube Müdürlüğü Teknik Takip ve İzleme Büro Amirliğinde görevli polis memuru H. E. C. olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından verilen bilgilerin suç örgütüne yapılacak operasyonu akamete uğratabilecek ölçüde önemli olduğu sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda, davacının görevli veya yetkili olmayan kişilere gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri açıkladığı sabit olduğundan, fiiline uygun meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Bu itibarla, … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptaline ilişkin hüküm fıkrasında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/11/2020 günlü, E:2018/2802, K:2020/5432 sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulmasına, davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına karar verilmiştir.

DAVACININ İDDİALARI : Disiplin suçu işlediğine ilişkin bilgiye, telefon konuşmalarının gizli bir şekilde dinlenilmesi yolu ile ulaşıldığı, Mahkeme kararı olmaksızın dinleme yapılmasının hukuka aykırı olduğu, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin delil olarak gösterilemeyeceği, soruşturmada isnat edilen fiillerin hiçbirinin suç kapsamında bulunmadığı, dava konusu bireysel işlemin hiçbir hukuki temelinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI:
Delillerin, davacının görüşmüş olduğu şüphelinin, Mahkeme kararı ile teknik takibi yapılarak elde edildiği, davacının isnat edilen eylemleri işlediğinin sabit olduğu, dava konusu bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, davacının Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yaptığı dönemde işlediği fiilden dolayı Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesi uyarınca “meslekten çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının ve kararın dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 49. maddesinin 2. fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 4. fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeniden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeniden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar hakkı” tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
Dosyanın incelenmesinden, Danıştay Beşinci Dairesinin 26/11/2020 günlü, E:2018/2802, K:2020/5432 sayılı kararıyla, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesinin iptali istemi yönünden davanın reddine, … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptaline, karar verildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/05/2022 günlü, E:2021/2258, K:2022/1830 sayılı kararıyla, daire kararının redde ilişkin kısmının onanmasına, iptale ilişkin kısmının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 24/06/2014 günlü, 2014/205 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptaline ilişkin kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 26/11/2020 günlü, E:2018/2802, K:2020/5432 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/05/2022 günlü, E:2021/2258, K:2022/1830 sayılı kararı ile … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptaline ilişkin kısmı yönünden bozulduğundan ve 2577 sayılı Kanun’un 49/4 maddesi uyarınca Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyulması zorunlu olduğundan, bozma kararına uyularak, bozulan kısım yönünden işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının … sayısına kayden açılan “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak tefecilik, 6136 sayılı Kanuna Muhalefet, zorla senet imzalatmak, ve işyeri kurşunlama” suçlarına yönelik olarak yapılan çalışmalarda; olayın şüphelilerinden olan ve daha önce muhtelif suçlardan dolayı meslekten çıkarılan eski polis memuru D. A. ile polis memuru davacının, sık sık görüşmeler yaptığının ve davacının bu görüşmelerde D. A.’ya bilgi aktardığının tespit edilmesi üzerine disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan raporda; iletişim tespit tutanaklarında geçen ve D. A.’nın davacıya sorduğu “…” plakalı aracın, söz konusu örgüte yönelik yapılan operasyonda takip ve tarassut ile fiilen görevli olduğu ve bu araç hakkında verdiği bilginin operasyonu akamete uğratabilecek ölçüde önemli olduğu, davacının suç örgütü üyesi olmamakla birlikte emniyet teşkilatı mensubundan beklenen basireti göstermeyerek, görevinin gereği olmadığı halde toplum içinde adları suçla anılan ve tefecilik yapan kişilerle iletişim kurarak ve kendilerine vermemesi gereken gizli bilgileri vererek Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesinde yer alan “Gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kişilere açıklamak” fiili sübuta erdiğinden meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir.
Anılan raporu değerlendiren Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararıyla, davacının isnat edilen suçu işlediği sübuta erdiğinden eylemine uyan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesi uyarınca “meslekten çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, söz konusu cezanın iptali istemiyle incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 83. maddesinde, “Gerek inzibat komisyonları tarafından ve gerek salahiyet dairesinde re’sen verilecek inzibat cezalarını icap ettiren fiil ve hareketlerin ne olduğu ve cezaların derece ve miktarı, polis mesleğinin haiz olduğu hususiyet ve ehemmiyet gözetilerek tanzim edilecek nizamnamede tayin olunur. Memuriyetten ihraç cezası müstesnadır.” kuralı yer almıştır.
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün “Kapsam” başlıklı 1. maddesinde, emniyet örgütünde çalışan her sınıftan memura verilecek disiplin cezalarını gerektiren eylem, işlem tutum ve davranışlarla cezaların derece ve miktarının Tüzük’te gösterildiği belirtilmiş ve 8/13. maddesinde, “Gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kişilere açıklamak” kuralına yer verilmiştir.
08/03/2018 günlü, 30354 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un “Yürürlükten Kaldırılan Hükümler” başlıklı 37. maddesinde, “(1) 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun 82 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları, 83 üncü, ek 4 üncü, ek 5 inci, ek 6 ncı, ek 7 nci, ek 8 inci ve ek 9 uncu maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır…”; “Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesinde ise, “(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/3/1979 tarihli ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları bu Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte devam etmekte olan disiplin soruşturmaları ile ilgili olarak bu Kanun hükümleri uygulanır.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezalarına bağlı olarak yapılmış idari işlemler aynen muhafaza olunur.” hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak, tefecilik, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, zorla senet imzalatmak ve işyeri kurşunlama” suçlarına yönelik yapılan soruşturmasında olayın şüphelilerinden olan ve daha önce muhtelif suçlardan dolayı meslekten ihraç edilen eski polis memuru D. A. ile davacının sık sık görüşmeler yaptığı, bu görüşmelerde davacının D. A.’ya bilgi aktardığının tespit edildiği, iletişim tespit tutanaklarına göre eski polis memuru D. A.’nın davacıya; … plaka sayılı aracın sivil emniyet aracı olup olmadığı hususunu, E. isimli bir amir ve kendilerine karşı yapılması planlanan herhangi bir operasyon olup olmadığına ilişkin sorular sorduğu, davacının; bahse konu aracın Asayiş Şube Müdürlüğüne ait ekip otosu ve ekipteki personelin arkadaşı olduğu, kendileri ile ilgili bir problem olmadığı, E. isimli şahsın KOM biriminde görevli olduğu, amir olup olmadığını bilmediği şeklinde cevap verdiği, ancak, … plaka sayılı aracın Asayiş Şube Müdürlüğüne ait ve söz konusu örgüte yönelik takip ve tarassut çalışmalarında görevli olduğu, E. isimli personelin de Asayiş Şube Müdürlüğü Teknik Takip ve İzleme Büro Amirliğinde görevli polis memuru H. E. C. olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından verilen bilgilerin suç örgütüne yapılacak operasyonu akamete uğratabilecek ölçüde önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, davacının görevli veya yetkili olmayan kişilere gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri açıkladığı sabit olduğundan, fiiline uygun meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Aşağıda dökümü yapılan …TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; davalı idareler lehine daha önce vekalet ücretine hükmedildiğinden, bu aşamada yeniden vekalet ücreti verilmemesine; posta giderleri avansından artan tutarların, kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.