Danıştay Kararı 2. Daire 2022/3937 E. 2022/7000 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/3937 E.  ,  2022/7000 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3937
Karar No : 2022/7000

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Beşiktaş İlçesi, … Mahallesi, … Sokak … kapı numaralı yerde bulunan ve davacılar tarafından avukatlık bürosu olarak kullanılan taşınmazın “Kentsel Sit Alanı Konut Bölgesinde” kaldığı gerekçesiyle 15 gün içerisinde faaliyetin durdurulması gerektiğine, aksi takdirde re’sen faaliyetten men edileceğine dair 6.12.2011 günlü tebliğ işleminin ve bu işlemde sözü edilen … günlü … ve … günlü … sayılı işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, anılan kararın temyizi üzerine Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesinin 31/03/2016 günlü, E:2015/7263, K:2016/2255 sayılı kararıyla onanmış, bu kararın düzeltilmesi istemi üzerine Danıştay İkinci Dairesinin 17/12/2021 günlü, E:2021/809, K:2021/5023 sayılı kararıyla karar düzeltme istemi kabul edilerek İdare Mahkemesi kararı bozulmuş, bozma kararına uyulmak suretiyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davalı idarenin “Kentsel Sit Alanı” ilan edilen yerle ilgili koruma kurulu kararlarına uymak zorunluluğunda olduğu ve bu kararı uygulamakla yetkili olduğu, davacılara ait avukatlık bürosunun kentsel sit alanı ilan edilen ve bu bölgede mer’i olan imar planında da konut alanı fonksiyonunda yer alan bölgede bulunduğu, bu itibarla davacılar tarafından mesleki faaliyette bulunulan avukatlık bürosunun, konut dışı kullanımına ilişkin faaliyetine son verilerek, binanın konut amacına uygun olarak kullanılmasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Avukatlık bürolarının işyeri açma ve çalışma ruhsatı almak zorunda olmadıkları, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca avukatlık bürolarının konut alanlarında da faaliyetlerine devam etme hakları olduğu, sit alanına ilişkin kurul kararında işyeri kullanımına ilişkin bir sınırlama olmadığı bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACILARIN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacılar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava, Beşiktaş İlçesi, … Mahallesi, … Sokak … kapı numaralı yerde bulunan ve davacılar tarafından avukatlık bürosu olarak kullanılan taşınmazın “Kentsel Sit Alanı Konut Bölgesinde” kaldığı gerekçesiyle 15 gün içerisinde faaliyetin durdurulması gerektiğine, aksi takdirde re’sen faaliyetten men edileceğine dair 6.12.2011 günlü tebliğ işleminin ve bu işlemde sözü edilen … günlü … ve … günlü … sayılı işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun “Yasak İşler” başlıklı 24. maddesinde “Anagayrimenkulün, kütükte mesken, iş veya ticaret yeri olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde hastane, dispanser, klinik, poliklinik, ecza laboratuvarı gibi müesseseler kurulamaz; kat maliklerinin buna aykırı sözleşmeleri hükümsüzdür; dispanser, klinik, poliklinik niteliğinde olmıyan muayenehaneler bu hükmün dışındadır.
Anagayrimenkulün, kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve emsali gibi eğlence ve toplantı yerleri ve fırın, lokanta, pastahane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri ve imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi yerler, ancak kat malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği kararla açılabilir.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/194 md.) 1136 sayılı Avukatlık Kanununda avukatlık büroları ve hukuk büroları ile ilgili düzenleme yapılıncaya kadar meskenlerdeki avukatlık ve hukuk büroları faaliyetlerine devam ederler. Bu süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıldır. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 43. maddesinde ise; (Ek iki cümle: 30/4/2013-6460/3 md.) 23/06/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre anagayrimenkulün mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde kat maliklerinin izni ve benzeri şartlar aranmaksızın avukatlık bürolarının faaliyet gösterebileceği, bu konuda, yönetim planındaki aksine hükümlerin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin İşyerlerinde Aranacak Genel Şartlar başlıklı 5. maddesinde; işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen işyerlerinin taşımak zorunda olduğu şartlara yer verilmiş olup aynı maddenin (b) bendinde; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına giren gayrimenkullerin, tapu kütüğünde mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve benzeri eğlence ve toplantı yerleri; fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri; imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi işyerlerinin açılması hususunda kat maliklerinin oy birliği ile karar alması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun’un 2. maddesinde; bu Kanun hükümlerinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca açılan avukatlık bürolarına uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacılara ait avukatlık bürosunun bulunduğu İstanbul, Beşiktaş İlçesi, … Caddesi, … Sokakta bulunan taşınmazın 18.06.1993 onanlı 1/5000 ölçekli Beşiktaş Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgesi Revizyon Nazım İmar Planı ve 10.12.1993 onanlı 1/1000 ölçekli Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgesi Uygulama İmar Planı kapsamında, “yerleşme ve mimari stilleri itibari ile geleceğe intikal ettirilecek örnek prestij mahalleleri olarak kabul edilen alanda konut bölgesinde kaldığı” ve İstanbul III nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … gün … sayılı kararıyla sözkonusu binanın bulunduğu parselin de içinde yer aldığı 1.,2.,3.,4., … Mahallelerinin “Kentsel Sit Alanı” olarak tescil ve ilan edildiği, bölgede bulunan sivil toplum örgütü ve bazı vatandaşların, binaların amacına uygun konut olarak kullandırılması hususundaki talepleri üzerine ise, planlara aykırı olarak faaliyet gösteren bar, lokanta, gece klübü ve lokal gibi işletmelerin tespiti ve tahliyesine karar verilmesi üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul III Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … gün … sayılı kararında, bölgenin mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özellikleri dikkate alınarak değerlendirme yapılmış ve yapıların mevcut özelliklerinin korunmasının gerekliliği vurgulanmıştır.
Kurul Kararında bu hususun dışında, bölgede konut dışı kullanımlara ilişkin olarak bir kısıtlama yer almadığı gibi, “hukuk bürosu” şeklindeki davacı taraf kullanımının, Kentsel Sit ilanına temel alınan özelliklere aykırı, yapının niteliklerini değiştirici ya da bozucu olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin de bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, hukuk bürolarının, işyeri açma ve çalışma ruhsatı alma zorunluluğu olan işyerlerinden olmaması, bu tür işyerleri için kat maliklerinin muvafakatının aranmaması ve hukuk bürosu niteliğindeki bu işyerinin konut bölgesinde faaliyet göstermesinde hukuki bir engel bulunmaması hususları göz önünde bulundurulduğunda, davacılara ait hukuk bürosunun faaliyetten men edilmesi ve konut amacına uygun olarak kullanılması gerektiğine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi yöndeki Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyorum.