Danıştay Kararı 2. Daire 2022/3463 E. 2022/6527 K. 14.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/3463 E.  ,  2022/6527 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3463
Karar No : 2022/6527

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Dava; … Kurumu Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü emrine Araştırmacı olarak atanmasına ilişkin … Kurumu Başkanlığı Personel Dairesi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile işlem sebebiyle mahrum kaldığı tüm özlük ve maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının geçmiş hizmetleri sırasında kamunun iştiraki olan şirketlerde bulunduğu yöneticilik görevleri ile TÜBİTAK bünyesinde yaptığı görevin niteliği dikkate alındığında kariyer ve liyakat ilkelerine uygun şekilde daire başkanlığı görevine atanmış olduğu, bununla birlikte davacı hakkında açılmış bir disiplin soruşturması ve akabinde verilmiş bir disiplin cezasının bulunmadığı, keza daire başkanlığı görevini yerine getiremediğine veya başarısız olduğuna ilişkin olarak herhangi bir somut bilgi ve belge sunulamadığı gibi hizmetlerinden verim alınamadığı hususunun da davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde kurulan davaya konu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan, Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğuna ilişkin hüküm gereğince hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, davacının mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının dava açma tarihi olan 13/02/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin ilgili mevzuat hükümlerine istinaden idarelerin sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında tesis edildiği, Sağlıkta Kaynak Yönetimi gibi önemli ve teknik bir dairede Daire Başkanı olarak çalışan kişinin, iyi bir yönetici olmasının yanında sağlık uygulamaları konusunda eğitimli ve deneyimli olması gerektiği, davacının özlük haklarında herhangi bir kaybının olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından; atama konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olarak kullanılamayacağı, daire başkanlığının gerektirdiği nitelik ve liyakate sahip olduğu ve görevini layıkıyla yerine getirdiği, gerekçesiz bir biçimde daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, temyiz istemin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesi uyarınca “daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları” temyize tabi olduğundan, davacının daire başkanlığı görevinden alınarak araştırmacı olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan işbu davanın temyize tabi olması nedeniyle, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olduğu, serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatının bulunduğu, muhtelif şirketler bünyesinde çalıştıktan sonra 1994-2001 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi iktisadi teşebbüsü olan … A.Ş.’de önce danışman daha sonra Genel Müdür Yardımcısı, 2001-2004 yılları arasında anılan belediye iktisadi teşebbüsü olan BUGSAŞ’ta danışman, 2012-2014 yılları arasında ise TUBİTAK’ta danışman olarak görev yaptığı, 10/05/2018 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğüne Daire Başkanı olarak atandığı, dava konusu Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile, bu görevden alınarak Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü emrine Araştırmacı olarak atanması üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi” başlıklı 76. maddesinde; kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst veya kurum içinde aynı veya başka yerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Anılan Kanun’un 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, idarenin sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığında Daire Başkanı olarak görev yapmış olduğu süre ve daha önce bulunduğu görevler dikkate alındığında; davalı idarece kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptaline, davacının mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine yönelik … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.