Danıştay Kararı 2. Daire 2022/2507 E. 2022/6493 K. 14.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/2507 E.  ,  2022/6493 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2507
Karar No : 2022/6493

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava; Tarım ve Orman Bakanlığında “… Genel Müdürü” olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Kanun’un 59. ve 76. maddeleri ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 18. maddesi uyarınca “Bakanlık Müşaviri” olarak atanmasına ilişkin 27/03/2018 günlü, 2018/187 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla davacı hakkında adli veya idari bir soruşturma veya bir disiplin cezası bulunmadığı gibi görevinde başarısızlığı, yetersizliği ile ilgili somut bir tespite yer verilmediği, davacının mesleki kariyerine teknisyen olarak başladıktan sonra mühendis, enstitü müdür yardımcısı, daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve en son genel müdür olarak görev yaptığı, alt kademe görevlerde bulunduktan sonra genel müdürlüğe atandığı görülmekle, hukuken geçerli somut bir nedene dayanılmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; üst düzey kamu yöneticilerinin (genel müdürlerin), kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen kişiler ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları hususu göz önünde bulundurulduğunda, 657 sayılı Kanun’un 72. ve 76. maddelerinde atama yapma ve görevden alma konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı ve somut olayda idarenin kanunen sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif (öznel) nedenlerle kullanıldığına dair dosyada bir belge de bulunmadığı, ayrıca, yürütülen hizmetin niteliği ile önem ve özelliği, bu göreve sınav, eleme gibi bir yöntemle gelinmediği, davacının idarenin takdir yetkisi kapsamında üst düzey yönetici görevine atandığı hususları birlikte dikkate alındığında, Tarım ve Orman Bakanlığı … Genel Müdürlüğü görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, ek göstergesi 6400 olarak tespit edilen yönetici kadrosunda bulunan davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 18. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Tarım ve Orman Bakanlığı emrine Bakanlık Müşaviri olarak atanmasında bu yönden de hukuka aykırılık görülmediği gerekçeleriyle, davalı idarelerin istinaf başvurularının kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına ve davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin genel müdürlük görevinden alındığı, kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olarak dava konusu işlemin tesis edildiği; tecrübe, bilgi birikimi ve akademik kariyerinin görmezden gelindiği, meslek hayatı boyunca herhangi bir disiplin soruşturması geçirmediği ve ceza almadığı, idarenin takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda hareket etmesinin zorunlu olduğu, işlemin sebep unsuruna yönelik ispat yükünün idare üzerinde olduğu ve görevden alınmasına ilişkin herhangi somut bir verinin dosyaya sunulmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idarelerce; davacının temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde; kurumların, görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurlarını bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükme bağlanmak suretiyle idarelere, personelini naklen atama konusunda takdir yetkisi tanınmış olmakla birlikte, bu takdir yetkisinin kullanımının, mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünden mezun olan, yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamlayan davacının, açıktan atanmak suretiyle Teknisyen unvanıyla 1996 yılında göreve başladığı, 2000 yılında Mühendis kadrosuna atandıktan sonra, çeşitli tarihlerde (mülga) … Müdürlüğü ve (mülga) … Müdürlüklerinde Müdür ve Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu; 08/06/2012 tarihinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı, 17/12/2012 tarihinde de aynı Genel Müdürlük emrinde Genel Müdür Yardımcısı olarak atanarak görevini sürdürdüğü, bilahare 26/02/2016 tarihli müşterek kararname ile … Genel Müdürü olarak atandığı ve bu görevi yürütmekte iken 27/03/2018 tarihli dava konusu işlemle Genel Müdürlük görevinden alınması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacının, eğitim durumu ve geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak Genel Müdürlük kadrosuna atandığı, Genel Müdür olarak görev yaptığı süre zarfında, söz konusu göreviyle ilgili hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarelerce ortaya konulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının Genel Müdürlük görevinden alınarak, Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davalı idarelerin istinaf başvurusunun kabulü suretiyle işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın reddi yolunda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen kararın bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.